Yunus Emre'nin hayatı hakkında yapılan bilimsel araştırmalar ile başlayan kitabın başlarından bir bölüm;
"Bir manzumesinde şeriat, tarikat, marifet, ve hakikat gibi dört bilgi derecesinden söz eden Yunus, hakikatın kolayca elde edilemeyeceğinden emindir; şüphesiz ki, O bir bilgi teorisi ile uğraşmamıştır. Felsefede bu teori bilginin
Meleklerin “Kan Dökecek Birini Mi Yaratacaksın?” Sorusu Üzerine
Bildiğimiz üzere, Bakara suresi 30.ayette Adem’in yaratılışı esnasında melekler Allah’a “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamde derek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz” demişlerdir. Bu ayet kafaları karıştırmakta ve iki soruyu akıllara
Kardeşim gider misin? Düşünmek istiyorum.. :) Allah çağırmışken daha düşünecek neyimiz var ki? İlmin başına yani Rabbini tanımaya adım atmanın hikayesi.. Edebi bir değeri yok diye düşünecek olsanız da Mert'in hikayesi okunmaya değer. Kısa sürede bitiriyorsunuz zaten.
İtirazım Var!Yusuf Efe Göçer · Carpediem Kitap · 2017402 okunma
Okur- Yazarlık, Kur'an okuma ile başlatılmalıdır.
Alfabemizi, Latin alfabesi değerinde geri istiyoruz !
Teknolojinin dili, ingilizce ;
İlmin dili, Arapça.
( Eğitim sistemimizde, ilk-orta-lise-üniversite ilk sınıflarına
yabancı dil hazırlık yerleştirilmelidir / yabancı dil hazırlık sınıflarını kaldırıp ( 5 ) seneye yayanlar, Türkiye insanına ihanet etmektedirler )
...
Bugün Batı, bütün ilmini Arapça öğrenerek yapmaktadır.
Sadece İlmin tasnifi için
Vagonlarla götürdükleri hazineler değeri kitaplarımızı belki alamayız
ama Alfabemizi geri alabiliriz.
İtirazı olanlar, 'İlim tasnifleri" kimin tarafından yapılmış araştırsınlar.
( kaynak vereyim : Kınalızade Ali Efendi )
Eğitim günlükleri
Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Barca
Bugün dün olduğu gibi bütün ulusal ve uluslararası hesaplaşmalar, yönlendirme ve provakasyonlar bir tarafa bırakılırsa Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Pakistan’da, Türkiye’de, İran’da, Suudi Arabistan’da ve diğer tüm Müslüman ülkelerde istisnai zamanlar ve dönemler hariç tutulursa Müslümanlar, yine kendileri gibi
Onların dediklerini tekrarlarsam benim çalışmamın bir değeri kalmaz; eğer onlara karşı çıkarsam, ki içimde sürekli böyle bir eğilim var, ardımdan gelecek başkaları da bana karşı çıkacak demektir. Alimlerin yazılarından yarına ne kalacak? Sadece kendilerinden öncekiler hakkında söyledikleri kötü şeyler. Ötekilerin kuramlarında çürüttükleri ne varsa hatırlanacak, ama kendi tasarladıkları da kaçınılmaz bir şekilde onların ardından gelecekler tarafından yok edilecek, gülünç duruma düşürülecek. İlmin kanunu budur; şiirde ise böyle bir kanun yoktur, kendinden önce gelmiş hiçbir şeyi yadsımaz ve ardından gelenler tarafından da yadsınmaz, huzur içinde aşar geçer yüzyılları. Bunun için rubai yazıyorum.