Şeytanın en tehlikeli bir desisesi şudur ki: Bazı hassas ve safi-kalp insanlara tahayyül-ü küfrîyi, tasdik-i küfürle iltibas ettiriyor. Tasavvur-u dalaleti, dalaletin tasdiki suretinde gösteriyor. Ve mukaddes zatlar ve münezzeh şeyler hakkında gayet çirkin hatıraları hayaline gösteriyor. Ve imkân-ı zatîyi, imkân-ı aklî şeklinde gösterip imandaki yakînine münafî bir şek tarzını veriyor. Ve o vakit o bîçare hassas adam, kendini dalalet ve küfür içine düştüğünü tevehhüm edip imandaki yakîninin zâil olduğunu zanneder, yeise düşer, o yeisle şeytana maskara olur. Vesvese ve Hikmetü'l-İstiâze
#düşmanınıtanı
1/3 ŞEYTANIN EN TEHLİKELİ OYUNU Evet, On Üçüncü Lem'a bizlere "düşmanını tanı." düsturunun özü ve çekirdeğini veriyor. Bu seri ve dersteki başlığımız #düşmanınıtanı olucaktır. Güzellik Nur'un kendisindedir. Evet, şimdi şeytanın insanlar üzerinde bazı oynadığı oyunlar vardır. Amaç ve gaye, insanın imanını kaybetmesi. Vermiş
Reklam
ÜÇÜNCÜ NÜKTE: Cenab-ı Hakk'ın esmasına karşı olan muhabbetin tabakatı var: Sâbıkan beyan ettiğimiz gibi; bazen âsâra muhabbet suretiyle esmayı sever. Bazen esmayı, kemalât-ı İlahiyenin unvanları olduğu cihetle sever. Bazen insan, câmiiyet-i mahiyet cihetiyle hadsiz ihtiyacat noktasında esmaya muhtaç ve müştak olur ve o ihtiyaçla sever.
Onbirinci Şuâ olan Meyve Risalesi'nin Onuncu Mes'elesi EMİRDAĞI ÇİÇEĞİ Kur'anda olan tekrarata gelen itirazlara karşı gayet kuvvetli bir cevabdır. Aziz sıddık kardeşlerim! Gerçi bu mes'ele, perişan vaziyetimden müşevveş ve letafetsiz olmuş. Fakat o müşevveş ibare altında çok kıymetli bir nevi i'cazı kat'î
Yirmibirinci Söz'ün İkinci Makamı [Kalbin beş yarasına beş merhemi tazammun eder.] بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِ ٭ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ Ey maraz-ı vesvese ile mübtela! Biliyor musun vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet
Bir hadîs-i şerifte vârid olmuş ki: اِنَّ اللّٰهَ خَلَقَ الْاِنْسَانَ عَلٰى صُورَةِ الرَّحْمٰنِ -ev kema kal- Bu hadîsi, bir kısım ehl-i tarîkat, akaid-i imaniyeye münasib düşmeyen acib bir tarzda tefsir etmişler. Hattâ onlardan bir kısım ehl-i aşk, insanın sîma-yı manevîsine bir suret-i Rahman nazarıyla bakmışlar. Ehl-i tarîkatın ekserinde sekr, ehl-i aşkın çoğunda istiğrak ve iltibas olduğundan, hakikata muhalif telakkilerinde belki mazurdurlar. Fakat aklı başında olanlar, fikren onların esas-ı akaide münafî olan manalarını kabul edemez. Etse hata eder. Sözler - 13
Reklam
171 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.