Akış
Ara
Keşfet
Hikayeler
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.40.46
Özlem Akbaş
Özlem Akbaş
@ilunga_ilunga
Emekli
Lisans
9 Kasım
2685 okur puanı
Aralık 2015 tarihinde katıldı
Chang Kang-Myoung, Güney Koreli bir yazar.
Homodominanslar, genleri farklılaşmış, zihin kontrol yeteneğine sahip bir grup insan türü. Beyaz Maymunlar Topluluğu ve Bangba Vakfı arasındaki ilişkileri, birbirine benzer adlar taşıyan karakterleri algılamakta zorlandım.Şiddet dozu yüksek, sahnelerin fazlalığı da yordu.
Çok ilginç olacak bir romandı, başlangıçta da gerçekten ilginç bulmuştum.Mükemmel bir malzemeyle kötü bir yemek yapılmış gibi hissettim.
Albert Cossery Mısır'da doğmuş, yaşamının son altmış yılını Paris'te bir otel odasında geçirmiş.Eserlerinin çok büyük bölümünü Fransızca yazmış.Yazdığı tüm romanlarda, Mısır ya da Arap ülkelerinden birini mekân olarak seçmiş.
Genelevde işlenen bir cinayetin odağında, yaşanılanları, birbirinden ilginç karakterler üzerinden anlatan Cossery, mizahi bir dille sistem eleştirisi yapıyor.
Eylemsizliği seçen eski felsefe hocası Gohar, uyuşturucu satışı ile hayatını kazanan şair Yeghen, eşcinsel polis amiri Nur El Dine ana karakterler.Roman boyunca karşımıza daha pek çok karakter çıkıyor, bulunduğu sınıfı temsil eden.
Karakterlerinin yaşam felsefesini inandırıcı bulmamakla birlikte, farklı sınıfların başarıyla temsil edildiğini düşündüm.Doğu'daki çelişkilerin ve mentalitenin ne kadar ortak olduğunu bir kez daha gördüm, özellikle kadınlara bakış açısı üzerinden.
Kim Young-Ha'dan daha önce Bir Katilin Güncesi'ni okumuştum.O kadar çok övülmüştü ki beklentim yükseldi, roman da beklentimin altında kaldı.
Veda, bilimkurgu ve distopya arasında gezinen bir roman.
Yapay zekâ ve insanların çatışmalar yaşadığı bir dünyada profesör Choi ve oğlu Cheol yapay zekâ geliştirilen bir merkezde yaşarlar.İkisi robot, biri gerçek olmak üzere üç kedi de eşlik eder onlara.Cheol evden eğitim görür, dış dünya hakkında bildikleri sınırlıdır.
Bir gün görevliler, yapay zekâ mı (hümanoid) yoksa insan mı olduğuna dair kaydı bulunmayan Cheol'ü, eski hümanoidlerin, robotların olduğu bir toplama kampına atarlar.Kendisi hakkında bilmediği pek çok şey keşfeden Cheol'ün kamptan kaçmaktan başka çaresi yoktur.
Yapay zekâ ile insanların savaşı üzerine pek çok film, dizi seyrettim.Onlardan farklı bir şey sunmadı bana Veda.Bir yerden sonra da sıkıldım.
Okur Takip Önerileri
İsmail Kadare, çocukluğunda, II.Dünya Savaşı yıllarında, ülkesi Arnavutluk'un, İtalya ve Almanya tarafından işgaline şahit olmuş.Arnavutluk'ta sosyalist dönemi de yaşamış.
Bu yıl içinde kaybettiğimiz Kadare'nin adı, sık sık Nobel Edebiyat Ödülü adayları arasında geçmiş.2005'te Man Booker Uluslararası Ödülü'nü
Giorgio Van Straten, bir zamanlar var olup, artık hiçbir şekilde bulunamayan kitapların izini sürüyor.
Üzerinde çalışılmış, tam olarak tamamlanmamışsa da birilerinin yazıldığını gördüğü, birilerinin taslaklarını okuduğu kitaplar bunlar.
Ortadan kaybolmalarının sebepleri birbirlerinden farklı.
Sylvia Plath'ın bitmemiş romanının yok edilme kararını eşi alıyor.
Walter Benjamin ve Bruno Schulz, II.Dünya Savaş'ında eserleriyle birlikte kayboluyor, kendi istemleri dışında.
Nikolay Gogol ve Malcolm Lowry, yetersiz buluyor yazdıklarını.
Ölü Canlar'ın ikinci bölümünü yakıyor, Gogol.Yanardağın Altında'yı defalarca yazıyor, Malcolm Lowry.Düzensiz yaşamı nedeniyle pek çok eserinin kaybolduğu düşünülüyor, bunların içinde Beyaz Deniz Yüksüz, bilineni.
Hemingway'in el yazmaları, daktilo kopyaları bir bavul içinde çalınıyor.
Tamamen yok olmuş görünen bu eserlerin bir gün bir yerlerden çıkma ihtimali her şeye rağmen mümkün sanki...
Zevkli bir okumaydı benim için, Kayıp Kitapların İzinde.
