Îlyasko

"..bir insanın, başka fırsatları olmasına rağmen onları reddedip sürekli aynı kişiyle sevişmek istemesine, bu mutluluk verici duyguya aşk denirdi."
Reklam
Eğer her yıl yarım düzine öğrenci, eğitimlerini tamamlayıp birer doktor, avukat ya da profesör olarak küçük köylerine ve kasabalarına dönse her şey bambaşka olur. Her zaman doğru olanı yapacaklarına olan inançlarıyla ve tembelliğe açtıkları savaşla, önlerine çıkan her türlü engeli başarıyla aşarak ve diğer insanlara da örnek olarak, yaşadıkları ülkeyi yirmi yıl gibi bir süre içinde tüm dünya tarafından saygı duyulan bir yer haline getirebilirler. Üniversiteyi bırakan ya da tıp, hukuk gibi alanların ne kadar değerli olduğunun farkına varmaktansa bu işlerden kazanacağı parayı düşünen, vaktini yalnızca eğlenmeye ayıran bir kişi aptal bir yaratıktan fazlası değildir.
Flipper YayıncılıkKitabı okuyacak
Açar bir gün elbet yeniden gönlümüzün çiçekleri.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birinci yalandan sonra, tüm gerçekler şüphelidir. İkinci yalandan sonra, tüm şüpheler gerçektir. Unutma, balık yemle insan yeminle kandırılır.
Ey ruhum, günün birinde gerçekten de iyi, sade, yalnız başına, tüm çıplaklığınla seni kuşatan bedenden daha görünür olacak mısın? Günün birinde sevme zevkini ve âşık olmanın doğasını tadacak mısın?
Reklam
Özellikle de kendilerine “iyiler” diyenlerin en zehirli sinekler olduklarını gördüm: Büyük bir masumiyetle sokar onlar, aynı masumiyetle yalan söyler; nasıl adil olabilirlerdi ki karşımda!
Hayat, düşünceleri tutan bir hapisanedir. İnsan, can sıkıcı bir saç demetidir, ben de akılsız bir robotum.
İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Hayatım ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu.
Sayfa 31 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ve gün geldi, kimi sevdiklerimizden istesek de istemesek de ayrılmak zorunda kaldık.
Herkes bitlenir çocukken. Sade çocukken de değil. Büyüyünce de bitlenir insan. Kimin bitli olup olmadığını nerden bileceksin ki? Gözle görülür mü bit? Herkes sütten çıkmış ak kaşık geçinir ama vardır elbet onların da bir biti...
Okumayı öğrenmek, ebediyen yitirmek demekti yazının gizemini.
Bazı insanların suratı, üzerine deri geçirilmiş bir mıknatıstır. Kişiliklerinin tüm girdisi çıktısı, inişi çıkışı, özü özeti orada toplanır. Onlar suratlarıyla düşünür; suratlarıyla konuşur, yürür, tartışır, acıkır, sevinir, sever ya da sevişir. Vücutları, suratlarını taşımak üzere konulmuş gerekli ama bir o kadar fuzuli bir kaideden ibarettir. Onlar yürüyen birer surattır aslında. Bu sebepten, hiçbir zaman saklayamazlar duygularını. Her ne hissediyorlarsa anında ve olduğu gibi yansır suratlarına.
Zaten onlara kalsa, her ay karneyle verilmeliydi insanlara kelimeler. Herkes, ağzından çıkan sözlerin, tıpkı içtiği su, işlediği toprak gibi kıt kaynaklardan olduğunu, konuştukça sınırlı payından tükettiğini bilmeliydi.
1.434 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.