Servet-i Fünun şiirine orijinal imaj, alegori ve sembolü sokan Cenab'dır.
Sayfa 40 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
İmaj ve Alegori: Tarkovski ve Benjamin
Benjamin'in alegoriye dair felsefesinde olduğu gibi burada da bir rüya olarak algılanan gerçeklik, ''normal'' gerçeklikten daha da gerçektir. Dolayısıyla, Solaris uzay istasyonunu dolduran ''yanılsamaya dayalı'' karakterler, uzay istasyonunun modern dünyasına geçmişten gelmiş olmaları bakımından birer alegoridir. Ama tarihselci ve rüyamsı nitelikleri, onları gerçekliğin kendisinden daha gerçek yapar. Bunun bir diğer örneği de Kurban'daki yanan evdir. Bu başlamak için dramatik bir sahne olabilir. Ama tam da aşırı dramatikleştiği anda, ona ''yeniden uyanırız'', çünkü yanan evin içinde telefon çalmaktadır. Sahne daha az dramatik, daha gerçek ve daha rüyamsı hale gelmiştir.
Reklam
İmaj ve Alegori: Tarkovski ve Benjamin
Plotinos'un sanat fikri, Tarkovski'nin sinematografi anlayışıyla benzerlikler taşır, zira Tarkovski ''sinemanın temel unsurunun gözlemden kaynaklandığında'' diretir. Hayatın saf gözlemi sadece temaşa gerektirir ve hiçbir entelektüelizm -ister maddeci ister öznelci olsun, hiç fark etmez- buna müdahale hakkına haiz değildir. Hiç kuşkusuz, tam da bu nedenle, Tarkovski'nin anlayışı yine de ''gizemci'' gibi görülebilir.
İmaj ve Alegori
Tarkovski'nin filmleri, her ne kadar rüyalarla bu denli açıkça meş­gul olsa da, büsbütün uyku alanı içinde geçmez ve uyanıklığın dünyasıyla sabit temaslarını sürdürür. Uyku ile uyanıklık arasında duran bu filmler, bir tür sabah uykusunda veya birdenbire uyanıp etrafımızdaki "gerçek dünya"yı son derece yadırgatıcı bulduğumuz gece vakti geçer
Sayfa 149Kitabı okudu