Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hadis
209. Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hiç şüphesiz Allah zâlime mühlet verir. Onu yakalayınca da kaçmasına fırsat vermez.” Sonra şu âyet-i kerîmeyi okudu: “Rabbin, zâlim bir kasaba halkını yakalarken işte böyle yakalar. O’nun yakalaması gerçekten çok acı ve çetindir.” [Hûd sûresi 102].
HAYAT PAHALILIĞI ALLAH'TAN MI?
- Bazı arkadaşlara göre imanın şartlarının yedincisi çıkmış: “Hayat pahalılığı”nın ve “onun bir sonucu olarak sabit gelirli insanımızın refah kaybı”nın da Allah’tan geldiğine inanmak… Biz tabiî bunu böyle kabûl etmeyiz. Hatta, insanın din ile arasına duvar örecek kadar tehlikeli bir inanç olarak görürüz. Neden? Şunun için: “Hayır da şer de
Reklam
Ebû Mûsâ el-Eş‘arî radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Rabbini zikreden kimse ile zikretmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.” İmâm Müslim Sahîh’inde bu hadîs-i şerîfi şöyle rivâyet etmiştir: “İçinde Allah’ın anıldığı ev ile Allah’ın anılmadığı evin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.
Ebu Mûsa el-Eş’ârî de [radıyallahu anh] şöyle demiştir: “Muhammed [sallallahu aleyhi ve sellem]’in ashabının bize sorduğu herhangi bir hadisin içinden çıkamadığımızda onu Hz. Âişe’ye sorardık ve onun yanında sorulan hadise ait muhakkak bir şeyler bulurduk.”
Ebû Mûsâ (el-Eş’arî) radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem bir keresinde: - “Sadaka vermek her Müslümanın görevidir” buyurdu. - Sadaka verecek bir şey bulamazsa? dediler. - “Amelelik yapar, hem kendisine faydalı olur, hem de tasadduk eder” buyurdu. - Buna gücü yetmez (veya iş bulamaz) ise? dediler. - “Darda kalana, ihtiyaç sahibine yardım eder” buyurdu. - Buna da gücü yetmezse? dediler. - “İyilik yapmayı tavsiye eder” buyurdu. - Bunu da yapamazsa? dediler. - “Kötülük yapmaktan uzak durur. Bu da onun için sadakadır” buyurdu. Buhârî, Zekât 30, Edeb 33; Müslim, Zekât 55
Ebû Mûså el-Eşarî radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu Kur'an okuyan mü'min portakal gibidir; kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur'an okumayan mü'min hurma gibidir; kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur'an okuyan münafık fesleğen gibidir: kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur'an okumayan münafık Ebû Cehil karpuzu gibidir; kokusu yoktur, tadı da acıdır."
Reklam
Hazret-i Ömer'in Ebu Mûsa el-Eşarî'ye göndermiş ol- duğu bir mektubunda şunlar görüldü: "Sabra yapış! Bilmiş ol ki muhakkak sabır, iki çeşittir: Biri diğerinden daha üs- tün ve faziletlidir. Musibetler hususundaki sabır güzeldir. Ondan daha üstün ve faziletlisi, Allah'ın haram kıldıklarına sabretmektir. Bil ki sabır, imanın temelidir. Şöyle ki: Mu- hakkak takvá, hayır yapmaktan üstündür. Takva da sabırla ancak olabilir."
190 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitap Töre'nin neliği değil, niçinliği üzerinde durmaya çalışmış. Ancak bunda da pek başarılı olamamış. Özellikle dini meselelerde getirdiği açıklamalar, yazarın ya dini bilgisinin zayıf olduğuyla, ya da yazarın kasıtlı saptırmasıyla izah edilebilir. En basitinden, İmam Maturudi'yi överken İmam Eşari'yi yerme yoluna gitmiş, ama bu imamları tanıyanlar bu ikisi arasındaki farkın aynı olguyu farklı yorumlaması olduğunu tasdik edeceklerdir. Bundan başka yer yer çelişkili ifadeler var, mesela Osmanlı kardeş katliyle töre'den çıkmıştır kavlininden 5-10 sayfa sonra, kardeş katli Türklerdeki vazgeçilmez devlet olgusunu ayakta tutmak içindir gibi bir açıklamaya dönmüş. Yine peygamber as bile namazı kırk yaşında kılmaya başladı gibi tabirleri yazarın argüman zayıflığını gösterecektir. Ama özellikle aklını satmamak üzerine yaptığı yorumlarda haklılık payı var. Kitap büyük oranda ahlak zikriyle ilerlemesine rağmen ahlak felsefesine girmemesi ve ahlaki olanlardaki hareket noktası nedire cevap vermemesi de bana kalırsa bir eksik olarak karşımıza çıkıyor. Kitapta sürekli "siyasal islam" Diyerek eleştirdiği ve "parti üstü görüş" Olarak tarif ettiği ülkücülüğüne rağmen bu gün o "siyasal islam" Partisine geçmiş olması da bence yazarın biraz daha eser yazıldığı sırada oy toplamak veya partisinin programını sunabilmek adına böyle bir eser kaleme aldığı fikrini veriyor. Elbette ki okunamayacak bir eser değil, her fikir (her ne kadar yazar bana samimi gelmese de belki samimi bulanlar olur düşüncesiyle) öğrenilmeli ve kişi kendi fikrini bunlardan hülasa etmelidir.
Töre
TöreHasan Sami Özvarinli · Alter Yayınları · 20221 okunma
Ebu Musa el Eş’arî (Allah Ondan razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Kişi sevdiğiyle beraberdir.” (Buhari, Edeb 96, Müslim, Birr 165)
Ebû Mübâ el-Eşari (r.a.)'dan. Şöyle demiştir: "Rasûlüllah (s.a.v.) bana: "Sana cennet hazinelerinden bir hazine olan kelimeyi göstereyim mi?" buyurdu: "Evet göster Ey Allah'ın Rasûlü" dedim: "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah (=Allah'tan başka güç ve engel yoktur)" buyurdu."
Reklam
Ebû Músa Abdullah b. Kays el-Eşarî (r) şöyle dedi: Resûlullah (s)'a bir gün: -Biri kahramanlık uğruna, diğeri milletini korumak, öteki gösteriş olsun diye savaşan kimselerden hangisi Allah yolundadır? diye soruldu. Resûlullah (s) şu cevabı verdi: -"Kim, Allah'ın dini daha yücelsin, egemen olsun diye savaşıyorsa, sadece o Allah yolundadır."
Sayfa 24 - Buhari, İlim 45, Cihad, 15, Farzu'l-humüs 10, Tevhid 28; Müslim, Imåre 150, 151. Tirmizi, Fezailü'l-cihad 16; Nesai, Cihad 21; Ibni Mace, Cihad 13Kitabı okuyor
Ebû Bürde b. Ebû Musa el-Eşarî'den. Şöyle demiştir: "Abdullah b. Ömer (r.a.), bana: "Babanı, Cuma günündeki duaların kabul edildiği vakit hakkında Rasûlüllah (s.a.v.)'den rivayette bulunurken işittin mi?" dedi: "Evet. Kendisini: "Rasûlüllah (s.a.v.)'i: "Bu vakit, imamin (hutbe vermek için minbere) oturmasından namazın kılınmasına kadar olan süre arasındadır" diye buyururken işittim" diye söylerken işittim" dedim"
Taklitçilerin içine düştükleri çelişkiler
Böyle birini susturmak için tutulacak yol; bu gibi kimselere -kendileri gibi mukallid olan- hasımlarının delilleriyle karşı koymaktır. Çünkü böyle kimseler, kendileri ile muhalif mukallidleri arasında hiçbir ayrılık ve gayrılık bulamayacaklardır. Mukallid muhalifin mezhepler arasında Eşarî mezhebine meylettiğini ve bu mezhebe prensiplerde ve
Sayfa 23 - Ebübekr Muhammed b. Tayyib el Bakillânî (öl. h. 403) bazı meselelerde Imâm Eş'ari'ye muhalefet etmiş olan büyük bir Eş'arî kelâmcısıdır. Ebü'l-Abbas Muhammed b. Abdurrahman el-Kalânîsî, İmâm Eş'arî'nin çağdaşı olup bazı meselKitabı okudu
Ebû Mûsâ el-Eşarî (r.a.)'dan. Hz. Peygamber (s.a.v.): "Şu Kur'ân'ı sürekli hatırda tutup, göz önünde bulundurunuz. Muhammed'in canı elinde olan Allah'a yemin olsun ki Kur'ân'ın kaçıp gitmesi, devenin bağından kaçıp gitmesinden daha çabuktur." buyurmuştur.
Sayfa 497 - Hadis, müttefekun aleyhtir. (Hadiste geçen "Teâhedû" kelimesi, verilen sözde bağlı kalmak anlamına gelir. Hadisimizde, Kur'an-ı Kerim'e karşı duyarlı olmak ve hatırda tutmak, devamlı göz önünde bulundurmak anlamında kullanılmıştır.)Kitabı okudu
1383. Ebû Mûsâ (el-Eş’arî) (ra) tarafından rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Allah’ın benim ile gönderdiği hidayet ve ilim, yeryüzüne yağan bol yağmura benzer. O yağmurun yağdığı yerin bir kısmı, suyu emen bereketli bir topraktır; bolca ot ve çayır bitirir. Bir kısmı da su emmeyen sert bir yerdir; suyu tutar. Allah da o su ile insanları faydalandırır, insanlar ondan içerler, hayvanlarını ve tarlalarını sularlar. Bir de o yağmur, kaya gibi sert bir yere yağar. Orası, ne suyu tutar, ne de ot bitirir. İşte, Allah’ın dinini anlayan ve Allah’ın benim aracılığımla gönderdiği hidayet ve ilimden faydalanan, onları öğrenip başkalarına öğreten kimse ile buna önem vermeyen ve benim getirdiğim hidayeti kabul etmeyen kimsenin durumu böyledir. (B79 Buhârî, İlim, 20; M5953 Müslim, Fedâil, 15)
300 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.