"Adamın biri Hasan-ı Basrî'ye (rah), "İşittiğime göre, benim gıybetimi yapıyormuşsun!" dedi. Bunun üzerine Hasan-ı Basrî (rah) adama, "Senin, benim yanımda sevaplarıma sahip olacak kadar kıymetin yok. (Bunun için senin gıybetini edip de sevaplarımı sana vermem)" demiştir."
Sayfa 184 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
El-Anberî dedi ki: "Muhaddisler, Fudayl bin İyad'ın kapı sında toplandılar. Ağladığı ve mübarek lihyesi titrediği halde pencereden başını çıkarıp onlara baktı ve şunları vasiyyet ette Kur'andan ayrılmayınız! Namazdan ayrılmayınız! Rah- met olasıcalar. Bu zaman, hadîs zamanı değildir. Bu zaman ancak ağlamak, sızlamak, Allaha karşı zillet göstermek, bo- ğulmakta olan bir kimsenin duâsı gibi duâ etmek zamanı dır. Bu zamanda ancak lisanını koru, mekânını hafifleştir kalbini tedavi ettir. Bildiğini al, bilmediğini bırak."
Reklam
Cenâb-ı Hak buyurmuştur: "De ki: Ey nefislerine karşı haddi aşmış kullarım. Allah'ın rah- metinden ümidi kesmeyiniz. Çünkü Allah bütün günah- ları mağfiret buyurur. Şüphesiz ki o gafûr'dur, rahim'dir." (Zümer: 53) "... Melekler, hamd ile Rablerini tesbih ediyorlar ve yer yüzünde bulunan kimse için mağfiret talep ediyor- lar..." (Şûrâ: 5)
Tevekkül
Eğer keşif vasıtasıyla veya kesin bir inançla kalbinde daha önce geçtiği gibi Allah'tan başka herhangi bir failin bulunmadığı takarrür edip bununla beraber Allahın tam ilme ve kullarına yetecek nisbette kudrete, sonra gerek ferde, gerek bütün cemiyete rahmet, inayet ve şefkatin ta mamına sahip olduğuna inanırsa, onun kudretinin ötesinde bir kudretin, ilminin ötesinde herhangi bir ilmin, sana olan inayet ve rahmetinin ötesinde herhangi bir inayet ve rah metin olmadığına inanırsan, bu takdirde, şüphesiz ki, kal bin sadece Allaha tevekkül edecek, hiç bir yönden Allahın gayrisine iltifat etmeyecektir.
Muhammed b. Sîrîn (rah) anlatır: "Ensardan bir sahâbî, insanların toplandığı bir meclisin yanından geçiyordu. Onların bâtıl şeyler konuştuklarını işitince şöyle dedi: "Kalkın abdestinizi yenileyin; çünkü söylediğiniz bazı sözler bedenden çıkan pislikten daha kötüdür."
Sayfa 51 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Hasan-ı Basrî (rah) der ki: "Sana dedikodu getiren, senin de dedikodunu yapar."