bu dünyadaki kalbe ait elem ler, istisnasız kalbe ve rûha tamamen yerleşemez. Çünkü, hisler ve bu dünya işleri kalbi meşgul eder. Meşguliyet, azabın yerleşmeme­si için kalbe bir perde gibidir. Bunun içindir ki, bu kimse gözünü ve kulağını bir şeyle meşgul ederse, o elem onda azalır. Bu işlere son verirse acıyı daha çok duyar.
Reklam
EMANET VE EHLİYET İLMİHALİNDEN-İSLAM FIKHININ KAYNAKLARI-SÜNNET
32 Önce sünnet kelimesi üzerinde duralım. Lugat manası; "adet, makbul olsun veya olmasın takip edilen yol, yüz, yahut yüzün görünen kısmı, siret, tabiat" manalarına gelir. Cahiliyye döneminde Araplar "Sünnet" kelimesini takip edilen (çiğnenmiş) yol manasına kullanıyor ve biliyorlardı. Sahabe-i Kiram, Resûl-i Ekrem
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.