Hâce Bahâeddin Nakşibend (k.s) şöyle anlatır:
"Mina çarşısında bir tüccar gördüm. Yaklaşık 50.000 dinarlı ticaret yaptığı halde bir an bile kalbi Allah'tan gafil değildi."
"Şeklen namaz kılan, oruç tutan çok kimse vardır; fakat İslam'ın koyduğu sınırları gözeten, haram ve şüpheli şeylerden sakınan, takva sahibi kimseler pek azdır. Haklı ile haksız, samimi olan ile samimi olmayanın arasını ayıran ölçü, işte bu takva ve sakınma, yüce Allah'tan gerçek manada korkma, saygı duyma halidir."
İmam-ı Rabbanî (k.s.)
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri buyurdular: Bütün insanların en faziletlisi olan Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin fazileti hakkında rivâyet olunanların birkaçını yazarak, âhiretteki kurtuluşa vesile kılmak istedim. Ancak ben sözlerimle onu methediyor değilim, bilakis onun vesilesiyle sözlerimi güzelleştiriyorum... Ben derim ki:
“Şüphesiz,
“MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V.) ALLÂH’IN RESÛLÜ VE İNSANLARIN EFENDİSİDİR”
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri buyurdular: Bütün insanların en faziletlisi olan Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin fazileti hakkında rivâyet olunanların birkaçını yazarak, âhiretteki kurtuluşa vesile kılmak istedim. Ancak ben sözlerimle onu methediyor değilim, bilakis onun
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri muhtelif mektuplarında, kelime-i tevhîd ile alâkalı şöyle buyurmuşlardır:
Nefis, azgınlıkta, inatta ve Allâhü Teâlâ’ya verdiği ahdi bozup imanı ve insanları ifsâd etmekte devam ettiği müddetçe, kişinin imanını, kelime-i tevhîdi tekrar ederek tecdîd etmesi; yenilemesi lâzımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
Kelam ilminde de derin vukufu olan İmâm-ı Rabbânî (k.s) hazretleri, tasavvufun, İslam'ın emir ve yasaklarına kolaylıkla uyulmasına ve muhabbetullaha vesile olan bir yol olduğunu beyan etmiştir.
Sayfa 45 - Dr. Yunus Emre Aydın - İslam TarihiKitabı okudu