Nitekim Hz. Ömer'den (r.a.) rivayet edildiğine göre o, birbiriyle çelişen iki âyet hakkında soru soran kişinin üzerine kamçısıyla yürümüştür. Yine [İmam) Mâlik'e "istiva" hakkında sorulduğunda o şöyle demiştir: “[Arşa) istivâ malum, ona inanmak vacip, keyfiyeti meçhul, onun hakkında soru sormak ise bid'attır." [23] İkinci durum, geleneksel inançları sarsılmış olan araştırmacılar (nuzzar) arasında söz konusudur. Bunların incelemelerinin zorunluluk ölçüsünde olması ve zâhirî anlamı bir kenara bırakmalarının ancak kesin kanıtlamanın doğurduğu zorunluluk çerçevesinde gerçekleşmesi gerekir. Bu kimselerin, [muhatabının) kanıtlama olarak kabul ettiği şeyin yanlış olduğunu düşündü- ğü için birbirlerini tekfir etmeleri gerekmez. Ancak bu, kolaylıkla anlaşılabile- cek basit bir şey değildir. Dolayısıyla bu kimseler arasında, hepsinin kabul edeceği, kanıtlamaya dair üzerinde ittifak edilmiş bir kanun olmalıdır. Şayet ölçü konusunda ittifak edemezlerse, ölçmek suretiyle ihtilafi ortadan kaldır- maları da mümkün olmayacaktır. gazali
Sayfa 78 - Klasik yayınları
Enes b. Mâlik (r.a.)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: "Peygamber (s.a.v.)'e İsra gecesi namaz elli vakit olarak farz kılındı, sonra azaltılarak bes vakte indirildi ve şöyle seslenildi: "Ey Muhammed benim katımda söz değişmez, senin için bu beş vakit namaz sebebiyle elli vakit sevabı vardır."
Sayfa 120 - 1.ciltKitabı okudu
Reklam
İmâm Mâlik, halkın değer verdiği bir adamın “Medine toprağı kötüdür” dediğini duyunca, ona otuz kırbaç vurulmasına dâir fetvâ vermiş, ayrıca bu şahsın hapsedilmesini emretmiş ve şöyle demiştir: “İnsanoğlunun en hayırlısının defnedildiği bir toprağın temiz olmadığını söyleyen kimse, esasen boynunun vurulmasını çoktan hak etmiştir!”
Sayfa 405Kitabı okudu
Mevlüt kandili kutlama İslam'dan değildir Halkın dinidir Bu gece mevlid kandili münasebetiyle düzenlenecek olan programlara iştirak edip oralarda tilavet edilen Kur’ân’ı yada okunacak olan mevlid’i dinlemek size günahtan başka birşey kazandırmayacak. Nebî’yi ﷺ sevmek, ona itaat etmek ancak onun getirdiklerine sımsıkı sarılmakla mümkündür.
Bizim kelam ilmine değil, sahabenin fehmine ihtiyacımız var
Niye sahabe arasında itikadi ihtilaflar zuhur etmedi? Niye sahabe Allah (azze ve celle)'nin sıfatlarını tartışmadı? Niye sahabe kulların fiillerini yaratan Allah mıdır, kulun kendisi midir diye tartışmadı? Niye sahabe amel imandan mıdır, değil midir diye tartışmadı? Niye sahabe Allah'ın iradesini tartışmadı? Niye sahabe kaderi tartışmadı? Niye sahabe zati ve ihtiyari sıfatları ayırmadı? Niye sahabe Kur'an'ın mahluk olup olmadığını tartışmadı? Niye sahabe iman mefhumunu ve tevhidi tartışmadı? Çünkü sahabenin aklını yabancı kanunlar bulandırmamıştır. Bunun için onların aklı müstakimdi. Onların tasdiklerine cevher araz, kadim, hadis, hakikat, mecaz vs. gibi kıstaslar yön vermiyordu. Onların aklına Arap lügatının kalıpları ve Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den öğrendikleri yön veriyordu. Bunun için bozuk bir akıl vesilesiyle elde edilmiş bozuk tas-diklerin aynı bozuk akılla iktisap edilmiş bozuk asıllara arz edilmesinde hiçbir fayda yoktur. Bizim kelam ilmine değil, sahabenin fehmine ihtiyacımız var. Bunun için İmam Malik bin Enes (rahimehullah) şöyle demiştir: "Bu ümmetin ilkleri neyle ıslah oldularsa sonuncuları da ancak onunla islah olacaklardır. İlklerin zamanında din olmayan bugün de din değildir."
ABDULLAH OLMAK KİTABI ABDULLAH B.ÖMER
ABDULLAH B. ÖMER VE İBADET Abdullah b ömer en önemli özelliği inanılmaz derece sünnete ittibası olmasıdır. Çünkü o sünneti evin içinden öğrendi ablası hafsa validemizdir onun için haneyi saadete
Reklam
271 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.