Bir Çeçen atasözünde, "Gözden giden, gönülden de gider" diyordu...
750. Vuslat Yıldönümü Şeb-i Arus Okuma Etkinliğimiz Sonlanmıştır
~~~ “Ölüm günümde tabutum götürülürken bende bu dünyanın derdi, gamı var,dünyadan ayrıldığıma üzülüyorum Sanma, bu çeşit şüpheye düşme. Sakın öldüğüm için bana ağlama, yazık oldu, yazık oldu deme, eğer nefse uyup Şeytanın tuzağına düşersem, işte hayıflanmanın sırası o zamandır. Cenazemi görünce ayrılık, ayrılık deme, o vakit benim ayrılık vaktim
Reklam
100 Kitap tavsiyesi...
Madem benden tavsiye istediniz, buyrun 100 kitap tavsiyesi... Hak Dini, Kur’ân Dili – Elmalılı Hamdi Yazır Riyazüssâlihin (Hadis) Risâle-i Nûr Külliyatı – Said Nursî Muvazzah İlm-i Kelâm – Ömer Nasuhi Bilmen Asr-ı Saâdet – Mevlânâ Şiblî Hayâttü’s-Sahâbe – M. Yusuf Kandehlevî Nimetü’l-İslâm – Hacı Zihni Efendi İslâm Fıtrî Tabiî Umûmî Bir Dindir –
Gönderi kullanım dışı
Müslümanların garip zaaflarından biri; yaşayan büyük insanlara değer vermeyip ölünce arkasından ağlamalarıydı.
Sayfa 123Kitabı okudu
Evvelâ putları kırmalı...
Beşerde eksiklik ve kusur az olmazdı: eksiği ve kusuru olmayanlar henüz doğmamış olanlardı. Bu yüzden şüphede seviyeyi, öfkede olgunluğu, korkuda gücü, ağır meseleler karşısında ümidi korumayı bilmeliydi. Asrın firavunlarının en iyi saklanabildiği yer, baskı altındaki zavallıların gönlüydü. Böyle olsa da, gönüller iyi bir Mürşid ve uygun bir fırsat buldukları her yerde meydana çıkıp kendilerini bulurlardı. Müslümanların dinden soğumaları ruhlarında bir boşluğun doğmasına ve neticede buranın hesapta tapınılmayan putlarla dolmasına sebep olmuştu. Öyleyse evvelâ bu putları kırmalı ve o kabı tamamen samimiyet ve imanla doldurmalıydı. Zira İslâm hazinesi, kendi saf ve temiz mantığını kabullenmeyen hasta ruhlara sırlarını açmaya kapalıydı.
Sayfa 107Kitabı okudu
İftira kılıçtan daha fazla elem verici bir silahtır, çünkü iftiranın açtığı yaralar hiçbir zaman kapanmaz.
Reklam
Kendi nefsine söz anlatamayanlar, başkalarının hevesleri üzerinde tesir sahibi olamazlardı.
Sayfa 136Kitabı okudu
"Çağları tanımak istiyorsan çağların alkışladıklarına bak"
Sayfa 116Kitabı okudu
Şâmil kükredi: "Bizim işimiz zafer kazanmak değil, onun peşinden koşmaktır oğul. İsteyen biziz ama veren biz değiliz."
Evliya Çelebi, Çeçenistan ve Çeçenlerden bahsederken şunları söylüyordu: "Bu diyarda yalan, gıybet, kötü hal, fenalık, sûizan, kibir, nefret ve tembellik yoktur. Bu memleket öylesine barış ve asayiş içinde yaşıyordu ki; genç, güzel kızlar ve oğlanlar kendileri kadar kıymetli mücevherat ve eşyalarıyla dolaşıyorlardı. Bunlar köylerden şehirlere, şehirlerden köylere hem de dağ ve dereler içinden tek başlarına geçip giderler de kimse onlara yan bile bakmaz. Bunlar hiç haram yemez, haram ipek giymezler"
Sayfa 204Kitabı okudu
703 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.