Yazarlarımız kitabı İslam hakkında sıfır bilginiz olduğu varsayarak yazmış. Bu insanda müthiş bir farkındalık oluşturuyor. Müslüman ailede yetişmiş olan bizlerde teşbihen ışık kaynağına yakın olanın kör olması gibi dinimizin eşsiz hislerinden mahrum kalabiliyoruz. Örneğin cemaatle namaz; içinde olarak manevi tatmin duygusunu anlama şansımız olsada, ilk defa gören biri için bu denli toplu faaliyet dış görünüş olarak çok etkileyicidir; her ferd birer asker gibi dimdik, mesafeler eşit, hareketler senkronize, muazzam bir düzen ve istikrar var namazda,gibi. Kitap 3 ana konu ve alt başlıklardan oluşuyor İslam, İman ve İhsan; Cibril Hadisi üzerine yazılmış kitap, uzun şerhi denebilecek kadar kitabın merkezinde hadis. Mezhepler, kelam tartışmaları, modernite ve ge(!)/ötürüleri, İslam ve felsefi yaklaşımlar, İslam ve tarih bilinci gibi konular gönül/akıl yolu ile okuyucuya aktarılıyor. İslam hakkında sıfır bilgisi olan muhabbeti kitabın hafif bir kitab olduğu yanılgısına düşürmesin, bilgi yoğunluğu ve derinli olan bir kitap olduğundan istafede edilecek çok yönlü bir kitap.
Önce La Diyelim kitabıyla başlamak istedim. Çünkü "Lâ" demek "hayır; yok; reddetmek" demektir. İmanın başı; insanın kendi heva, heves, nefsî arzularının, nefsinin diktiği bütün putları, tabiri caizse bir "Lâ" balyozuyla paramparça etmektir. Bunu yapmazsak, istersek
