Küçükler bunu yapmazlarsa hep küçük kalacaklarını bilirlerdi, çünkü edepli olmak “bizim zamanlarda” yaşayan, hayatları ile “efendi” ve “hanımefendi” kelimelerine hakkını veren güzel insanların önemsediği bir şeydi. Çünkü bu insanlar kendilerinden önce, diğer insanları düşünen, fedakâr, diğerkam ve hasbi insanlardı. Onlar için kendi dışındakilerle
》Hakikati elde etmek için gayret göster ki, nübüvvet bahçesine girebilesin.
》İradenin hakkını ver ki, bu çağın Yusuf'u olabilesin.
》Elindeki nimetleri imanın hizmetine sun ki, Ehl-i Beyt'ten sayılabilesin.
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
1) İmanın hakkını ver.
Bilerek ve içini doldurmaya hazır olarak ‘lailaheillellah’ demek gerekir. İman edip, kâfirler gibi yaşamak olmaz. Şirk, nifak gibi tehlikelerden korunmuş olduğuna dikkat et. İslam’ı bütün olarak kabul edip yaşadığımız zaman hakiki Müslüman oluruz.
Elbette eksiğimiz olur; eksiklerimizden ötürü Rabbimizin affına sığınır,
İbadetsiz kalmayı çok tehlikeli görürüz. İbadeti de camide namaz kılmak, ramazanlarda iftarlara gitmek, yaşlanınca da haccetmek olarak sakın görme! Allah'ın razı olduğu her iş ibadettir.