Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tevazu ve hizmet yolunda aldananlar
Tasavvuf yolundakilerin başka bir kısmı ise; güzel ahlak, tevâzu, cömertlik ve müsamaha sahibi olduklarını iddia ederler. Sûfilere hizmete yönelmişlerdir. Bir grup toplayarak onların hizmetlerini üstlenmişlerdir. Bunu dünyalıklar ve mal toplamak için bir tuzak edinmişlerdir. Hedefleri sadece artırmak ve büyütmektir. Tevazu ve hizmeti ön plana çıkarırlar fakat amaçları yükselmektir, insanların kendilerine tâbi olmasıdır. Amaçlarının hizmet olduğunu açıklarlar ama peşlerinden gidenler çoğalsın ve bu hizmetle isimleri duyulsun, şöhretleri yayılsın diye haram ve şüpheli şeyler toplayıp onlar için harcarlar. Bazıları da devlet idarecilerinin mallarından elde ederek onlara infakta bulunur. Bir kısmı da yine sultanların ve zâlimlerin mallarından sûfîlere hac yolunda harcamak için alır; amacının da iyilik ve infak olduğunu savunur. Onları bütün bunlara sevk eden yegâne âmil riya ve itibar kazanma arzusudur. Allah'ın bütün emirlerini, rızasını ihmal ederek, haram toplayıp infak etmeleri de bunu gösteriyor. Hac yolu için haram mal harcayan; bir cami inşa edip, sıvasını necis şeylerden yapan ama kasdının îmar olduğunu sanan kimseye benzer.
Ömer b. Abdu’l-Azîz bir hutbesinde şöyle diyor: “Dünya sizin ebedî kalacağınız yer değildir. Bu, Yüce Allah’ın kendisi için fânilik hükmünü verdiği bir diyardır. Burada yaşayanlar için de, buradan göç etmeleri gerçeğini takdir etmiştir. Nice bu Dünyayı imâr edenler vardır ki, yakında kesin olarak hakkında “Harap olup gidecektir, yok olup gidecektir” denilecektir.
Reklam
İbnü'l-İmâd, Nizâmülmülk'ten bahsederken, "Şehirlerde medrese inşa etmiş ve ilim ehlini korumuştur. İlk önce medrese inşa eden Nizâmülmülk'tür. Medreselerin dışında mescid ve ribâtlar da inşa etmiştir" demektedir. İbnü'l-Cevzí ise, "Nizâmülmülk medreseler bina etmiş, dinî ilimleri ihya etmiştir. Medreselere vakıflar bağlamış, ilmî ve ilim ehlini yüceltmiştir. Haremeyn'i imar ettirmiş, kütüphaneler yaptırmıştır. Onun zamanında ilim çarşısı âlimlerle dolmuş, dünyanın dört bir yanına dağılmıştır; ilim ehlini korumuş, onları her şeyden müstağni kılmıştır. O öldükten sonra da insanların övgüleriyle hayattadır" demektedir. Aynı düşünceyi paylaşan Sübkî de, "Nizâmülmülk, mescidler, medreseler, ribâtlar inşa etmiş, devletin işleyişi için güzel tedbirler almıştır. Nizâmülmülk'ün tedbirleri sayesinde Alparslan'dan sonra Melikşah zamanında devlet en güçlü haline gelmiştir" demektedir. Aynı şekilde Makrîzi de, "… Fukaha ve ilim ehli için tahsis edilen ilk medrese Nizâmiye'dir ve Nizâmülmülk'e nisbetlidir…" demektedir. İbnü'n-Nizâm ise, "Nizâmülmülk, medreseleri ilk tesis eden ve günümüze kadar gelen nizam ve kanunlarını koyan ilk şahıstır. O, medreseler yaptırarak ilim yolundaki talebelere tahsis etti ve mertebelerine göre in'amlarda bulundu" demektedir. Bütün bunlara bakıldığında, Nizâmiye medreselerinin inşa şerefinin ve ilim ehlini koruma âlicenaplığının "Nizâmiye" adından dolayı Nizâmülmülk'e isnat edildiği görülür.
Sayfa 94 - İbnü'l-İmâd, III, 383 vd. | Makrîzî, el-Hıtat, II, 363. | İbnü'n-Nizâm, a.g.e., s. 58.Kitabı okuyor
Son kalemiz ailedir. Deyip ailemize dört elle sarılalım. Ben evimi imar etmezsem toplum hiçbir şekilde ma’mur olamaz.
Son kalemiz ailedir Ben evimi imar etmezsem toplum hiçbir şekilde ma'mur olamaz
304 syf.
·
Puan vermedi
ABD'nin ülkemizde bulunan bor, toryum ve uranyum kaynaklarını sömürmek için devletimizi yok etme girişimini okuyoruz. Güney sınırımızdaki karakollarımıza saldırırarak acaba savaş halinde miyiz tereddütü yaşayan hükümet genelkurmayla sürekli irtibat halinde olarak ABD'yle temas kurulmasına çalışıyorlar. Kitapta ülkemizdeki Cumhurbaşkanı'ndan hiç söz edilmemesi büyük bir eksiklik olmuş. Ayrıca 2004'te basılan bu kitabın daha davalar başlamadan çok önce ordu içerisinde bulunan Ergenekon isimli bir özel yapılanmadan bahsetmesi de şaşırtıcı. Hava saldırılarını hızla başlatan ABD kısa sürede İstanbul'a kadar kara ordusuyla geliyor. Yetiştirilen istihbarat elemanımız ABD'ye gözdağı için ABD'nin önemli bir merkezinde atom bombası patlatıyor, hiç beklenmeyen bu saldırının failini elinden kaçırması ABD'yi daha da hırslandırıyor. Bu süreçte diğer ülkelere ABD'nin planı anlatılıyor. Ülkemizle pazarlık masasına oturan Rusya, kaynaklarımızdan büyük pay istiyor. Başbakan en fazla %5'ini kullanabilirsiniz ve ülkemizi yeniden imar etmeye yardım edeceksiniz demesi açıkçası çok zoruma gitti, bir sömürgeciden kurtulmak için başka bir sömürgeciyle anlaşmak oluyor. Rusya, Çin, Almanya ve Fransa'nın yardımıyla ABD'nin İstanbul saldırısını durdurup çekilmesine sebep oluyorlar. Sılahlı kuvvetlerimiz ve hatta gönüllü savaşan halkımız ülke içinde inanılmaz bir direniş gösteriyor ve püskürtme aşamasına geliyorken böyle bir pazarlıkla kurtulmayı doğru bulmadım, tüm heyecanı çekti attı.
Metal Fırtına 1 - ABD'nin Türkiye'yi İşgali
Metal Fırtına 1 - ABD'nin Türkiye'yi İşgaliBurak Turna · Timaş Yayınları · 20165,3bin okunma
Reklam
Şehri imâr ederken nesli ihyâ etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imâr ettiğiniz şehri tahrip eder.
NE YAZIK Kİ
Tarihsel miras olarak Prag, Budapeşte, Roma, Viyana, Paris, Londra, Petersburg gibi kentlerle yarışacak ve hatta bu şehirlerin birçoğunu geride bırakacak kadar muhteşem bir şehir olan İstanbul, ne yazık ki Cumhuriyet devrinin bilinçsiz imar politikalarının kurbanı olmuştur.
Sayfa 13 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Topraklarına önce tapu verilmesini, sonra da imar geçmesini bekleyen kenar mahalleli insanlar tekniği bir mesih ya da kurtarıcı gibi bekler.
Sayfa 15 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Nice bu dünyayı imâr edenler vardır ki, yakında kesin olarak hakkında "Harap olup gidecektir, yok olup gidecektir" denilecektir.
Reklam
Bu şehirde 1950’lerden beri her açılan yol, her kurulan köprü, yığınla güzelliği, tarihî eseri de birlikte sürükleyip götüren bir imar afeti olmuştur.
“Kuzey Yahudi Devleti’nin eski başkenti olan olan Samaria, 1917-1918 yılları arasında Sebastiya isimli köyün yanı başındaki açık bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kral Herodes, bu şehri pek süslü bir surette yeniden imar ettirmiştir. İmparator Agustus, Yunancada Sebastus ismine karşılık olarak kente Sebastia ismini vermiştir.”
Sayfa 64 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Dünyayı kuşatan güven problemi öyle boyutlara ulaşmıştır ki, insanın en temel dokunulmazlık alanlarında bile kendisini emniyet içerisinde hissetme imkânı son derece daralmıştır. İslâm âlimleri, dinin gayesini güvenlik perspektifinden okurken, “zarurât-ı hamse” başlığı altında beş temel dokunulmazlık konusu belirlemişlerdir. Irk, dil, din, yaş ya da cinsiyet farkı gözetilmeksizin her insanın eşit biçimde sahip olduğu bu güvenlik hakları, “din, akıl, can, mal ve nesil güvenliği” şeklinde açıklanır. Bazı âlimler bu beş gayeye, Allah’a kulluk, yeryüzünün imar edilmesi, sosyal düzen ve istikrarın sağlanması, hürriyet ve adaletin temini gibi yan unsurları da ilave etmişlerdir. Sonuçta insanoğlu için korkudan azade, emniyet içinde bir hayat sürme gayesi, vazgeçilmezdir... Mehmet Görmez
Zulüm, Kanton'da ev yıkar ama onu geri imar edemez.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.