Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
İnsanın içinde mi vardır aşık olmak yoksa aşk zaten insan mıdır? Biz mi aşkı var ediyoruz yoksa aşk sahiden de varolan bir şey mi? Bunun çelişkisi içerisindeyim. Aşık olmayı ben mi seçtim yoksa aşk var mı? Aşk sadece benim hislerim mi yoksa herkes aşık olabilir mi? Herkes aşık olabilirse neden kimse aşık değil? Neden herkes mutsuz? Bu çelişkiler içinde hep bir boğuluyorum. Sahi iki insan aynı nasıl olur da birbirini sever. Mıknatıslar bile aynı cinsten çekiyor bu kadar zıt insanlar nasıl olur da böyle birlik yaratır? Sahi sen hiç aşık oldun mu? Aşkın tanımını bana açıklar mısın? Aşk nedir elle tutulmaz gözle görülmez. Aşk kalple hissedilir. Ama araştırmalar aşkın beynin yaptığı söyler. Sanırım biz kalp diyerek sadece romantikleştiriyoruz… Sahi ya aşk ne, insan kaç kere aşık olur ya da gerçekten insana bir kere mi uğrar? Bilimsel makalelerde insan üç kere aşık olabilirmiş. Üç kere aşık oluyorsak aşk neden bu kadar eşsiz ve özel kılınıyor, sonuçta bir kişiye özel bir şey değil. Aşk bir kişiye özel olmalı. Sanırım aşk her zaman imkansızı sever. İmkan olursa aşk olmaz. İnsanoğlu açtır her zaman elinde olmayanı ister olmayanı sever. Neden hiç yetinmeyi bilmeyiz? Neden bu kadar açız? Aşk gerçek mi diye de düşünmüyor değilim. Bir karmaşıklığın içinde yüzüyorum galiba. Seni de bu dalgaya eşlik ettim. Bu sular neden bu kadar yükseliyor. Deniz de gökyüzüne mi aşık yoksa? Ona yakın mı olmak istiyor. Ama deniz ve gökyüzünün kavuşması da bir o kadar imkansız. Sahi aşk değimiz bu deyim imkansız mıdır?
Reklam
Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in sırrı: Kanlı yelpaze
Latife Hanım-Mustafa Kemal evliliğinin gergin anlarından biri... Sinirini yelpazesini avucuna vurarak gidermeye çalışan Latife Hanım, elini kanatır. Atatürk, tokat atmaya yeltenir. Fakat Latife Hanım kendini müdafaa için elini siper etmeye kalkınca kanlı parmaklar Atatürk’ün yüzüne isabet eder... Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına giren
hayata tutunma klavuzu . bir şarkın olsun. senin olsun. hayatına her giren insana bu benim şarkım bak diye dinlet. bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. tek bir parfümün olsun. özdeşleşmek iyidir. dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa acaba
BAYILDIM ...BU YAZIYI MUTLAKA OKUYUN Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu
Reklam
25.01.2024
Gecelerin sürgün edildiği bir yerden sesleniyorum sana duy beni lütfen. Daha kaç geceler böyle sessiz, böyle sensiz yaşayacağım? Bilmiyor musun ki beni ne çok mahvediyor uzaklığın ne çok bölüyor kalbimi kalbin... Bir gece daha başlıyor. Önümde upuzun yaşayacağım bir gecem, bir karanlığım daha var. Saatlere, saniyelere gireceğin, damarımdaki
İnsanlar… Sahi insanlar neden böyle? Neden kendileri her boku yediği zaman günahsız melekler gibi olup aynı boku sen yiyince seni günahkar ilan ediyorlar? Neden? İnsanlar neden bu kadar bencil ve acımasız? İnsanlar senin düşüncelerine senin hissettiklerine saygı duymazken neden senden onlara saygı duymanı bekliyorlar? Neden sevişmek günahmış
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
.... Kaçan neden kovalanır? Oscar Wilde’ın Lady Windermere’in Yelpazesi oyununda Dumby karakteri “Hayatta iki türlü trajedi vardır: Biri istediğini elde edememek, diğeriyse istediğini elde etmektir,” der. Ardından ekler: “İkinci çok daha kötü, ikinci gerçek trajedi!” Yakıcı bir güneşin altında, önünüzde masmavi uzanan buz gibi denizi düşünün.
Reklam
Aşkın doğrudan değil, imayla belli edildiği, bu imaları anlamak için gereken özgüveninin bir hayli eksik, insanların şimdikinden daha az özgür ve daha fazla utanma duygusunu taşıdığı zamanlarda.. Aralarında yeni yeni filizlenen duygularla birbirine karşı birtakım duygular besleyen kızlı erkekli bir grup, bünyesinde, baktığı fallarla gençler
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu
386 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.