"Seven insan en imkânsız ihtimalleri bile kabul etmeye hazırdır..
Aşk korkakları sevmez" sözünü bir kez daha hatırlattı bana kitapta
aşkına sahip çıkamayan Özgür karakteri. İsmi Özgür'dü ama ruhu tutsak ,korkak bir adamdı o.
Çocukluk aşkına yaşattığı travma ,evliliği ve 22 yıl sonrası...
Aşk, intikam, pişmanlık, hayalperestlik,kaygı ve intihar gibi derin duygular etrafında dönen bir içsel yolculuk bu.
Kitabın adındaki "Soyut Refleks" ifadesi, belki de bireylerin içsel tepkilerinin köreldiği, soyut kavramlara karşı duyarsızlaştığı veya toplumsal olaylara karşı otomatik, düşünülmemiş tepkiler verdiği bir durumu işaret ediyor bana göre. Yazarın temel amacının okuyucuyu sarsmak, mevcut durumu sorgulatmak ve belki de bir tür farkındalık yaratmak olduğu söyleyebilirim.Kitap ,cesaretin ve düşünce özgürlüğünün varlığına rağmen, temel insani duyguların bile zorlaştığı bir toplumsal atmosferin çizildiğini düşündürmektedir.
Kitabın edebi değeri, yazarın dil kullanımı, metaforik anlatımı, düşünsel derinliğini karakterin sanrıları üzerinden bizlere yansıtırken bir yandan da gözlemleriyle şekillenen, toplumun genelindeki olumsuz gidişatın bireyler üzerindeki psikolojik ve duygusal etkilerini, duyarsızlaşmayı ve bu duruma karşı verilen veya verilemeyen tepkileri merkezine alan bir ana temaya dikkat çekiyor.
Bu tarzda okumayı seven herkese öneririm.