Ne tuhaf...Oysa benim başım en çok senin göğsüne yakışırdı. Başım ki tam omzuna yatmalıktı. Ben artık bu yetim başla hiçbir hayale ağlayamam. Sonra boynum ki dalından düşen bir yaprak... Mevsimsiz sürgün yedim sensiz bir ömre doğarak. İnsan yalnız kalbiyle sevmez ki unutmaya ilk oradan başlasın. Unutmak kör kuyu... Unutmak dipsiz karanlık...
- Ah nereden başlamalı unutmaya seni, bilmem ki. Senden başladım unutmaya kendimi...Desem ki ne aşk, ne imkansızlık, ne ayrılık... Olmak istemişte olamamış bir erik sancısı bizimkisi.