Şüphesiz hidayet, ancak Allah’ın hidayetidir. Din O’nun dinidir, yol O’nun yoludur. Dolayısıyla dilediğini imana kavuşturur ve o yolda sabit kılar, kafirlerin o kişiyi döndürme çabaları da böylece boşa çıkar. Al-i İmran / 73
Sayfa 58 - Ahıska Yayınevi
Yâ Rasûlallah
Seninle buldu alemler kıyâmı Yâ Rasûlallâh, Kemâl-i rahmetin ile devâmı Yâ Rasûlallâh. Vücûdun sırr-ı ekberdir nümûdun nûr-i enverdir, Sana mahsûs hudânın ihtirâmı Yâ Rasûlallâh. Senin şân-ı şerifin-çün senin âl-i latifin-çün, Semâvât ü zeminin hep nizâmı Yâ Rasûlallâh. Zebûr, Tevrât ü Incil ile Kur’ânda müeyyedsin, Seni eyler senâ, Allah
Reklam
Ebû Zerr-i Gifârî hazretleri, Peygamber Efendimiz'in meşhur sahabîsi, Peygamber Efendimiz'e çok da candan bağlı, gayretli, bir mübarek zât. Şöyle demiş: أَنَا كُنْتُ أَسْأَلُ النَّاسَ عَنْهَا Ene küntü es'elü'n-nâse anhâ. "Kadir gecesini öğrenmek için etrafımdaki arkadaşlara 'Kadir gecesi hakkında
Sayfa 199 - Server YayınlarıKitabı okudu
Al-i İmran/101
101) Allâh’ın âyetleri üzerinize art arda okun maktayken, Rasûlü de aranızda bulunuyorken siz nasıl kâfir olabiliyorsunuz? Her kim Allâh(ın di nine ve taâtın)a sımsıkı tutunursa/( bütün işlerinde) Allah’a sığınırsa/ muhakkak ki o, (dini hususunda şüphelere düşmekten kendisini kurtaracak) dosdoğru bir yola hidâyet edilmiştir. Medîne halkının ekseriyetini teşkil eden Evs ve Haz rec kabileleri arasında yüz yirmi sene gibi uzun bir sü reye varan düşmanlık ve harpler vardı. Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)`in hicretiyle İslâm şerefine eren bu kişiler bütün düşmanlıkları bir kenara bırakıp kardeş oldular. Daha sonra bir gün bu iki kabilenin iki ferdi, kendi kabilelerine mensup olan değerli bazı sahâbîlerin üstün vasıflarını sayarak birbirlerine karşı iftihara kalkıştılar ve böylece laf lafı açtı. Derken Müslüman lara karşı büyük düşmanlık taşıyan yaşlı bir Yahudi bu fırsatı değerlendirmek üzere yanındaki genç bir çocuğa: “Var onların yanına otur ve onlara eski düşmanlıklarını hatırlatacak şu şiirleri oku!” diyerek, câhiliyet devrinde yaptıkları harplerde kazanan taraf adına yazılmış olan şiirleri okumasını emretti. Böylece birbirlerine karşı öfkelenmeye başlayan bu kişiler, kabilelerini de konudan haberdâr ederek işi daha da büyüttüler ve neticede iki büyük kabile silahlanarak karşı karşıya geldiler. Rasûlûllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu haberi alır almaz onların yanına vararak aralarını düzeltti. İşte 100-103. âyet-i kerîmeler bu hâdise üzerine nâzil olmuştur.
"Sadece sonuca bakardınız. Adaletin güvenebildiği tek şey bu. Çünkü sebeplere bakmanız tüm olayı alt üst ederdi öyle değil mi?"
Onun dünyasında yaşamış olmayı gerçekten de istemezdim, tek istediğim onun benim dünyamda bir gün geçirmiş olması sadece.
Sayfa 17 - İndigoKitabı okudu
Reklam
436 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.