256 syf.
10/10 puan verdi
İnanç konusunun bilimsel olarak ele alınması çok hoşuma gitti. Tarhan farklı bir çok yönden inanca ve insan üzerindeki etkilerine çok başarılı bir şekilde değinmiş. Her sayfası dolu dolu insana çok şey katacak önemli bir kitap, mutlaka okunmalı.
İnanç Psikolojisi
İnanç PsikolojisiNevzat Tarhan · Timaş Yayınları · 2012419 okunma
336 syf.
4/10 puan verdi
Psikolojiye öteden beri ilgi duyarım ve gerçek anlatılar etkiler her zaman. Bu sebeple ilgiyle okudum kitabı. Bir psikiyatrist yüzlerce vaka içerisinden en ilginçlerini seçmeye çalışmış. İnsan psikolojisi elbette evrensel temellere dayanıyor; ancak kültür, inanç gibi değerler de psikolojik hastalıklar üzerinde toplumdan topluma değişkenlik göstermesine yol açıyordur. Kitabı okurken memleketimdeki travmatik hastalıkları düşünmekten kendimi alamadım. Kim bilir bizim psikiyatristlerimiz bize özgü neler neler yaşıyorlar. ..
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · NTV Yayınları · 201630,1bin okunma
"Gördüklerimiz, mümkün olduğunu düşündüğümüz şeylerden ibarettir..."
Sayfa 47
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Elimden bırakmadan okudum. Biraz ağır olduğu için sindirerek okumak lazım. akıl, inanç, ruh, duygununun insanı nasıl yönettiğini ve hayatta kalmasının sağladığını anlatıyor .Gerçekten öğrendikçe, okudukça , bilgi açlığın gideriliyor , yanlış bildiklerinin yerine doğruları koyarak bir tüy gibi hafifliyorsun. Kendi hayatında ve evrende bazı gidişatın senin kontrolün dışında gerçekleştiğini öğrendikten sonra zihinsel savaşın sona eriyor.
İnanç Psikolojisi
İnanç PsikolojisiNevzat Tarhan · Timaş Yayınları · 2012419 okunma
Evrendeki küçük çaplı sevgiler küçük şeyleri çekerken ; büyük bir sevginin çekim alanına daha büyük şeyler dahil olacaktır.
Sayfa 43 - timaşKitabı okudu
Tevekkül vasıtasıyla rahatlayan kişi, zihnine kodlanan programın devrelerini çalıştırarak , hayat yüküne karşı daha dayanıklı olabilir.
Sayfa 142 - timaşKitabı okudu
İlhamın oluşması için insanın uzun dönemli yoğunlaşması ve hatalar yapması gerekmektedir.
Sayfa 152 - timaşKitabı okudu
Akıl bir cihazdır, ancak o cihazı iyi ve doğru kullanabilmek insanın bilinçli davranışıyla mümkün olur.
Sayfa 166 - timeşKitabı okudu
Evren de maddeden oluşmuştur ama enerjisi yoksa o da yok demektir.. Bu sebeple evreni yaratan ,onu sürekli bir enerjisiyle besleyerek var kılmaktadır. Bu enerji ile hakim olduğunu bilmeniz, bir tevhid inancıdır.
Sayfa 191 - timaşKitabı okudu
Allah 'ın kendisine inanıp iyi şeyler yapanları üzmeyeceğine dair bir vaadi vardır. İnsanlar onu yozlaştırıp şeklini değiştirirse de Yaratıcı bu kavramı verip, içini doldurup doldurmamayı insanlara bırakmıştır. Acizlik, insanın yapamayacağı şeyler karşısında güçsüz ve çaresiz kalmasıdır..
Sayfa 205 - timaşKitabı okudu
Işık hızından daha hızlı olan enerjiye ruh denilmektedir. Bunun Kuran'daki karşılğı ise; nurdur. Bu ,ışık enerjisi üstünde bir enerjidir. Allah 'ın yeri ve göğü kuşatan bir nuru olduğunu söyleyen ilahi kitap ,ışığın üzerindeki enerjiden bahsetmekte ve bu enerji ile evreni yönetmektedir .Bilimsel metodoloji, yaratıcıyı bulmak için yeterlidir.
Sayfa 210 - timaşKitabı okudu
İlimin iflas ettiğinden söz ediyorlar ve bizi, bazı gerçekleri öğrenmeye çağırıyorlar. Fakat bu yeni inanç sahipleri unutuyorlar ki, ırmaklar, kaynaklarına doğru tersine akmazlar. İlim asla iflas etmemiştir.Ne zihinlerin bugünkü kargaşalığında, ne bu karma­şanın ortasında gelişip büyüyen yeni kuvvette bilimin hiç bir etkisi olmamıştır. İlim bize gerçeği yahut, hiç olmazsa zekamızca anlaşılması mümkün münasebetleri öğretmeyi vaadetti. İlim bize hiç bir zaman ne barış, ne de saadet getireceğini vaddetmedi. Duygularımıza karşı pek bü­yük've sarsılmaz bir ilgisizliği olan bilim,feryatları­mızı işitmez ve onun yıktığı boş hayalleri de hiçbir şey yerine getiremez.
En doğru bir kararla "Latin" sıfatıyla vasıflandırı­ lan bu eğitimin birinci tehlikesi asıl bir pedagojik hata üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu hata, kitapları ezberlemenin zekayı geliştirdiğini sanmaktır. Bu dü­ şünce ile mümkün olduğu kadar çok ezberletmeye gayret olunmaktadır. İlk okuldan doktoraya ve hatta öğretmenliğe kabul sınavına kadar, genç adam kendi yargılamasını işletmeksizin ve kişisel girişimini kullanmaksızın kitapların yazdıklarını yutmaktan başka bir şey yapmaz. Onun için öğrenim-eğitim- ezberden okumak ve söz dinlemekten ibaret sayılır. Eski bir Milli Eğitim Bakanı olan Jules Simon şöyle diyor: "Dersleri öğrenmek, bir grameri ezberden bilmek, onları iyi tekrar etmek, iyi taklit etmek, işte öğretmenin her türlü hatadan uzak bulunduğu hakkında bir inanç itirafı olan, bizi azaltmaktan ve güçsüz bırakmaktan başka bir şeye dayanmayan gülünç bir eğitim." İşçi artık işçi kalmak, köylü artık köylü olarak kalmak istemiyor ve burjuva, çocukları için devlet kapısında maaşlı memurluklardan başka bir şey aramıyor. Mektep, gençleri hayatlarını kazanmaya hazırlayacağı yerde, onları başarıya ulaşmak için en ufak bir kişisel gayrete lüzum olmayan devlet memurluklarına hazırlıyor.
Resim