Romantik aşk tarzında bir kitap yorumuyla sizlerleyim.
Özlediğim tarzda kitap okumak müthiş iyi geldi bana Akıcı bir anlatımı olan, sürükleyici ve içinde gizemler barındıran hatta aksiyonu da olan bir kitaptı. Korgusu klasikti, ama güzeldi. İmla hataları da maalesef vardı ama rahatsız edici değildi.
Spoi içerir...
Deniz, bir gün hastaneye yeni gelen Başhekim Kerem ile karşılaşınca hayatı tepetaklak oldu. Kavga ile başlayan ilişkileri, bir ayrılıp bir barışmaları ile devam etti. Deniz, yetiştirme yurdunda yetişmiş bir doktor, güzel, hırçın, başarılı ve merhametli. Kerem de feleğin darbesini yemiş, yakışıklı doktorumuz. Kitapta Deniz ile Kerem'in aşkı dışında Zeynep ve Can'ın aşkını ve Esra ile Semih'in ilişkisini de okuyoruz. Yazarın olayları bu saydığım karakterlerin ağzından ayrı ayrı anlatması çok hoşuma gitti. Esra'ya üzüldüm
Kitap 272 sayfa ama bu kadar olay ve kişinin ilişkisi bence anlatılırken daha uzun olabilirdi. Yani olaylar kısa kısa geçilmisti. Daha detaylı olsa çok daha güzel olurdu. Bir de, her bir karakterin başına olaylar geldi. Bir bitmedi dedim bazen okurken ve yanlış anlamalar, ilişkide kendilerini ifade edememelerine çok sinir oldum ya.. Boşu boşuna gereksiz ayrılıklar yaşadılar. Keşke dinlemeyi öğrenseydiler dedim çoğu yerde Neyse efendim yazarımızın kalemini sevdim inanıyorum çok güzel yerlere gelecek. Bundan sonra ki kitaplarının çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sadece kalemini birazcık daha geliştirmesi gerek diye düşünüyorum.
Keyifli okumalar diliyorum
Kitapla kalın arkadaşlar
"Şimdi, âdeta, geçmişsiz, geleceksiz, hatta şimdiki zamansız bir toplum gibi anları yaşayan kişilerin yığını haline geldik." diyor
Sezai Karakoç .
Ne doğru..
Fakat ne acı..
Anları yaşayan kişiler yığını…
Evet, ahvalimiz budur özetle..
Peki, nedir bu halimizin sebebi..?
" Nice insan, hakikatın sesi
Mathmazel'in etkili incelemesiyle kalbimde yer etmişti. Hele çocuklarla alâkalı bir konuysa benden kurtuluşu olamazdı.
Roman her ne kadar masalsı bir okumaya sahip olsa da, büyüklerin de düşünme yetisini harekete geçiren tarzda bir kitaptır.
Otuza yakın dile çevrilerek dünyanın her yerinde okumaya
1- Çocuğunuza beklentilerini sorun. Onun için nelerin farklı olması gerekiyor?
2- Ders çalışabilmesi için uygun bir ortam sağlayın. Çocuğum ders çalışmıyor demek çözüm değildir. Sesten uzak, dikkatini dağıtmayacak uygun bir ortam oluşturun.
3- Çocuğunuzun çalışma stili ile ilgili uzmanlardan destek alın. Kimi çocuklar görsel olarak, kimi
Hayat dediğin başka nedir zaten? Ben şuna inanıyorum ki, üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız...
İleride çocuklarımız nasıl yetişecek/yetiştirilecek?
Bunları hiç düşünmediyseniz bu kitabı alın ve en baştan sorgulamaya başlayın kendinizi.
Kitap sadece bir çocuk kitabı değil. Ben okurken kitaba hiç de geç kalmadığımı farkettim.
Hayata dair o kadar güzel ve yerinde tespitler ortaya konmuş ki. Okurken kendinizi ELEŞTİRİYORSUNUZ. Yaptığımız küçücük bir hatayı bile irdelememizi sağlıyor. "İyi bir insan nasıl olunur?" sorusunun cevabını kitap size buldurtmaya çalışıyor. İnsanlık sadece insan olarak yaratılmak değildir. Aynı zamanda insanlara ve kâinattaki daha nice varlığa saygı ve sevgi duymaktır.
Bu kitabı okuduktan sonra inanıyorum ki birçoğumuz daha hassas ve iyi yürekli olacaktır.
Çocuk KalbiEdmondo De Amicis · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117.5k okunma
C.B.: O hâlde artık size şu soruyu sormak zorundayım. Niçin intihar etmediniz?
E.M.C.: Çünkü beni kurtaran şey, intihar fikri oldu. İntihar fikri olmasaydı kendimi çoktan öldürmüş olurdum. Yaşamaya devam etmemi sağlayan şey her zaman önümde böyle bir seçeneğin olduğunu bilmekti. Sahiden de bu düşünce olmasaydı bu hayata, bir yere veya bir şeye
Toprak uygunsa tohumlamak gerekir. İnanıyorum ki, Anadolu köylüsü doğruya yatkındır. Hatta bütün insanlar böyledir. En kötü sanılan kişi bile, işlediğini doğru sandığından yapar. Bütün mesele, ona gerçek doğruyu gösterebilmektedir.