Kapalı kapılar,inandır beni.
Son anahtarı çeviriyorum.
Gözlerim bağlı,ellerim çözülüyor.
Geç kaldım hikayeler için.
Denedim bu şeyden defalarca vazgeçmeyi
anlaşılan yine beceremedim.
Yazıp yaşamak yaşayıp yazmak.
Kendimi anlatmak bugünlerde
yarın gibi, hep beklediğim ama
bir türlü gelmek nedir bilmeyen.
İçimden, ne biçim dert, o baht el eder.
Olmasa da olur, olmadı da selametle.
Hiçbir şeyim yok, hani sabah nerede.
Vah edemem, bir parça boş verdim
kabahat bende, inanmak hoş gerçi.
Güvendikçe çıkması zor, bir dahalar
yersiz, düşünceler
"Biliyorum ki yaşamak için bu hikayeye inanmam gerek" diyor Nurten. Biliyorum Nurten inanmak zorundasın. Yoksa zaten zor olan bu hayatta çıldırmamak elde değil.
Hikaye kimin ve nasıl anlattığına göre değişir ya kitap tam olarak bu. Kimin ağzından dinlesem ona daha yakın hissettim kendimi. Bir aile ve o ailenin tüm üyelerinden dinliyoruz hikayelerini. Tabi bir de yalanlar var. Herkesin hayatını etkilemiş ve yaralar açmış yalanlar. Kitap beklediğimden daha fazlasıydı. Çok çok tavsiye..