İnsanlar! Hani ya babalar, dedeler, atalar? Nerede soy sop? Hani 0 süslü saraylar ve mermer binalar yükselten Ad ve Semüd kavimleri? Hani ya, dünya varlığından gururlanıp da kavmine, ’Ben sizin en büyük Rabbiniz değil miyim?’ diyen Firavun’la Nemrut? Onlar, zenginlikçe, kuvvet ve kudretçe sizden çok daha üstün idiler. Ne oldular? Bu yer, onları değirmeninde öğüttü, toz etti, dağıttı. Kemikleri bile çürüyüp dağıldı. Evleri yıkılıp ıssız kaldı. Yerlerini yurtlarını şimdi köpekler şenlendiriyor. Sakın, onlar gibi gaflete düşmeyin, onların yolundan gitmeyin! Her şey fanidir; bâki olan ancak Allah’tır. Evvel gelip geçenlerde, bize ibret alacak şey çoktur! Ölüm bir ırmaktır. Girecek yerleri fazla, ama çıkacak yeri yoktur! Büyük küçük hep göçüp gidiyor! Giden geri gelmiyor! Kat’i bildim ki herkese olan, size ve bana da olacaktır.”