361 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Fikrimin İnce Gülü, Adalet Ağaoğlu'nun okuduğum dördüncü romanı. Daha önce okuduğum "Ölmeye Yatmak" , "Bir Düğün Gecesi" ve "Hayır" romanlarını da çok beğenmiştim, Fikrimin İnce Gülü'nü de çok beğendim. Ben bu inceleme yazımda romandan ziyade yazarı hakkında bir iki cümle ile düşüncelerimi yazmak istiyorum. Adalet Ağaoğlu, Türk Edebiyatı'nın seçkin yazarlarından biri, bu kesin. Ancak son dönemlerinde günlük politik dalgalanmaların etkisiyle politik demeçler vermiş ve bu da birçok insanda tepkiye sebep olmuştu. Hatta bir arkadaşım "bu kadının kitaplarını neden okuyorsun" diye bana sitem etmişti. Ben de " 'insan' Adalet Ağaoğlu'na ben de kızıyorum ama 'yazar' Adaler Ağaoğlu'nu beğeniyorum" tarzında bir şey söylemiştim. İşte böylesi bir tepki görmüştü o dönem adalet Ağaoğlu. Konunun ayrıntısına girmeyeceğim. Bu aslında kendisinin kendisine yaptığı bir haksızlıktı bence. Çünkü bir sanatçı, bir yazar bence siyasiler gibi demeç vermemeli ve söyleyeceklerini sanatıyla söylemelidir. Neyse ... Kendisini bu fani dünyadan yaklaşık bir ay önce (14 Temmuz 2020) uğurladık. Ama o eserleriyle hep yaşayacak...
Fikrimin İnce Gülü
Fikrimin İnce GülüAdalet Ağaoğlu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20111,982 okunma
01Sessiz bir testere olarak zaman
Immanuel Kant’ın “Zaman sessiz bir testeredir” dediğinden söz edilir. Evet, zaman sessiz bir testere gibidir fakat aynı zamanda insanın fani dünya üzerindeki ömür sermayesinin de gizem dolu imgesidir. Zaman gerçekten nedir, sorusunun cevabı sanırım hâlâ muğlak ve muallaktadır. Zamanı tanımlamak çok zordur. Zaman sürekli bir oluş ve akış mıdır veya
Reklam
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın… Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya… Kapıları sırlara açılan bir kent… Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar… Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı… Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu… Ölümün yok edemediği bir sevda… Yıllara
"Acıtmıyor bir yerden sonra. Sadece gülümseme kılığına girmiş tuhaf bir boş vermişlik kalıyor dudaklarının kıyısında. İnce sitem tadında.. Ama acıtmıyor bir yerden sonra.."
Sayfa 44
"PEMBE BİSİKLET" kitabımdan Elif'in sesi titriyordu ailesinden söz ettiğinde. "O güne kadar annemin zayıf olduğunu düşünürdüm. Oysa ne güçlü kadınmış diyorum akşamdan bütün ihtiyaçlarımı yemeğimi hazır eder ve gün boyu çalışırdı. Babamın ihtiyaçları benim hastane ve ilaç masraflarım. O yıllarda bir kardeşim olmadığı için ne çok sitem ediyordum. Şimdi düşünüyorum da o zaman ki psikolojim buna ne kadar hazırdı. Belki öfkeme yenik düşüp onunda benim gibi olması için dua edecek. Yada onun gibi olamadığım için isyan edecektim. Babam olmadığı yıllarda yeni çıkmış bir şarkı takılmıştı dilime. (Mirkelam - Hatıralar Ne çok dinleyip ağlardım hiç birşey babamın yerini dolduramıyordu. Bir pembe bisiklet hayali beni bir ömür iki tekerleğe mahkum etmişti. Babam ne ince ruhlu adamdı. Tekerlekli sandalyemi bile pembe almıştı. Şarkının sözleri halen kulağımda. 'Gittin şimdi sen yoksun yanımda birşey istemem neye yarar hatıralar' diyordu. Hiç bir varlık onun yokluğunu gidermiyordu. Annem çalıştığı o yıllarda babam komşumuzu vurduğu için bize düşman olan insanlar vardı. Ne garipti değil mi? Oysa kendi çocuklarına toz kondurmazlardı. Bulunduğum durumdan dolayı asla bana acımalarını istemiyordum. Her sağlıklı insan bir engelli adayıydı. Birine muhtaç olmak bir kazaya bir hastalığa bakıyordu.
221 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
sitem
Ahmed Günbay Yıldız, dilindeki ince işçilikle ve olay örgüsüyle kitabı su misali işlemiş. İçinizde uyanan merak duygusuna yenik düşünüyorsunuz ve kitabın sonuna geliveriyorsunuz. 1970’li yıllarda dinin etkisini yitirişi ve toplumda başlayan çirkinleşme güzel ifade edilmiş. Yazarın muhafazakar ve manevi tutumu her satırda göze çarpıyor. Bir
Sitem
SitemAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 20212,135 okunma
Reklam
496 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.