Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Merhaba arkadaşlar. Dün https://1000kitap.com/beydervis'un ortaya attığı fikirden hareketle ben de kendi beğendiğim, gözüme çarpan ve kaydedilenler bölümüne attığım incelemeleri sizinle paylaşmak istiyorum.
İsim olarak kimseyi etiketlemedim. Gören görsün. Elbette burada gözden kaçan içinde bize çok şey katacak incelemeler vardır. Ben bu
Gün batımı turuncusunun ışıklarının minik kum taneciklerinde itinayla korunduğu bir sahilde, adım adım yürüyorum.. Sanki biraz daha ilerlesem, güneşe dokunabilirmişim gibi..
Dalgaların sesi öyle ruha yakın, öyle özgür.. öyle heybetli! İnsana insan olan yönünü şefkatle hatırlatır gibi..
Nefes alıyorum sol yanımda bulanan çam rengi
Hollanda’nın Mona Lisa’sı ya da ‘Türbanlı Kız’.
(Orijinal Flemenkçesi: Het Meisje met de Parel).
Sarı başlığı, kulağına taktığı inci küpesi ile gizemli bir kızın hikâyesi. Flemenk ressam Johannes (Jan) Vermeer’in en sevdiğim tablosunu tarihi bir kurguyla sunan bir roman. 16 Yaşındaki Griet’in gözünden, 60’lı yılların Hollanda’sında. Tablonun
Ömer Gezen' e ve tüm dostlara teşekkür ederim.Sizler de bu anlamlı harekete katılmak isterseniz #51007323
{Liste Güncellenecektir. Yoruma Siz de Sevdiğiniz İncelemeleri İliştirebilirsiniz.}
*Gülnaz Eliaçık
“Proust, öbür yazarların atlamaya alışık olduğu şeyleri böler ve bizde sonsuza dek bölebilme duygusu uyandırır.”
Valery
Proust’un Biyo-Bibliyografyasından oluşan ilk bölüm, ailesi, arkadaşları, monden çevresi ve edebi ortamları hakkında bilgi verirken, tüm Proust profillerini kapsayacak çalışmaları sunar; kronolojiyi, bir başka ifadeyle zaman
Mayıs ayını 5 harika kitapla kapattım.
Biyografi okumayı seven ben, Mustafa Kemal Atatürk, İnci Küpeli Kız ve Milena gibi değerli şahsiyatların hayatlarını okumaya fırsat buldum…✨📚
1.
Sonrasında her şeyi anlamsızlaştı. Önceden bir anlamı olan her şey önemlerini yitirdi. Ama hala oradaydılar, derinin altında lekelere dönüşen yaralar gibi.