Erkek değil misiniz? Hepiniz aynısınız işte
" Unutma! Erkekler bir kadını başka bir kadın için terk eder..."
Sayfa 43
Böyle oluyorum işte, kendimden hemen geri dönüyorum, bütün nereye çıktığı bilinmeyen yolların köşebaşlarından bu dönüşler, beni henüz revaçta olmayan yeni yalnızlıklara çıkarıyor diye düşündü ardından ve dönüp Pervin'e, çay içsek iyi olur, dedi. Bahçedeki tek incir ağacının olgunlaşan, ballanmakta olan incirlerinin kuşların aklını çeldiğini, ama artık o ağacı da, o kuşları da terk edeceğini düşünen Hikmet Bey, ben kahvemi isterim, diye karşı çıktı.
Sayfa 49 - Akşam YemeğiKitabı okudu
" Beni deliler gibi sev;ama sevginden asla delirme."
Sayfa 38
Savaşlarda onca yaşananlar insanoğlunun en karanlık ve en vahşi taraflarına ait öykülerse, makineli tüfekler ve top mermileri art arda patlayıp etrafa ölüm saçıyorsa, tecavüz mağduru zavallı kadınlar 'nefret çocukları'nı dünyaya getiriyorsa... Ne yazık ki savaştan geriye kalan bu pislikleri temizlemeye göğü yararak bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun dahi gücü yetmez...
Haklısın Queen
Erkekler kalın ciltli kitaplardan değil, çerez niyetine alıp okuyabilecekleri kitaplardan hoşlanırlar. Benim gibi ansiklopedik kadınlar sığ düşünceli erkeklere ağır gelir. Bu yüzden de bizi başlarının üstünde taşıyamıyorlar. Aslında bir yandan düşününce pek de haksız sayılmazlar. Çünkü içi boş bir kafanın üzerinde ağırlık taşındığı nerede görülmüş ki?
"Seni elinden kaçıran adamlara acıyorum," dedim. "Sen kutsal bir başucu kitabı gibisin. Yürüyen bir bilgi küpüsün."
Allah tarafından insana bahşedilen ömre ecel-i müsemma denir. İnsanoğlu bedenine gerektiği gibi bakarsa ömrünün sonuna kadar yaşar. Ama bedenini hoyrat kullanıp vaktinden önce ölürse ona da ecel-i muallak denir.
Drina Nehri ismini Osmanlılardan almıştır. Osmanlı askerleri nehri ilk gördüklerinde 'derin, derin' demişler. Nehrin etrafında yaşayan halk ise nehre 'Derina' adını vermiş. Fakat daha sonra nehrin adı 'Drina' olarak kalmış.
Acımak yok
Haydi gidelim
Şehirdeki soysuzu
Gebertelim ...