Rönesans sanatındaki en korkunç trajedilerden biriydi. 1857 yılında Papa IX. Pius erkek bedeninin apaçık sergilenmesinin Vatikan’da şehvet duyguları uyandırabileceğine karar vermişti. Böylece eline bir kalem keski ile çekip alıp, Vatikan Şehrin’deki tüm erkek heykellerin cinsel organlarını kopartmıştı. Bunu yaparak Michelangelo’nun, Bramante’nin ve Bernini’nin eserlerini mahvetmişti. Alçı incir yaprakları ise hasarı kapatmak için kullanılmıştı. Yüzlerce heykel hadım edilmişti. Langdon bir yerlerde sandık dolusu taş penis olup olmadığını merak ediyordu.
İncir yaprakları sunayım sana Papatyalar; sabır kanaryaları Aydınlık kolyesi, kirpiklerimden Ya da üzüm salkımları Yeter ki çek bulutları geriye Yıldızların kıskandığı yüzünden Karanfil kokulu perdeyi indir.
Reklam
İncir yaprakları sunayım sana Papatyalar; sabır kanaryaları Aydınlık kolyesi, kirpiklerimden Ya da üzüm salkımları Yeter ki çek bulutları geriye Yıldızların kıskandığı yüzünden Karanfil kokulu perdeyi indir
Bir tek ruh vardır ve yayılmıştır bütün evrene, bir ırmağın suları nasıl kollara bürünürse. Ruhtur rüzgârda içini çeken, kesilen mermerde gıcırdayan, denizin sesinde gürleyen, incir yaprakları koparılınca sütten gözyaşlarıyla ağlayan.
İşten Değil Aşk | Kayayı Delen İncir
işten değil aşk şiiri yazmak ilk sözü bir bulsam mermer desem değil biliyorum bi dakka desem değil ceketimi verir misin değil birden önümde bir yaz günü açılıyor bahçede kuruyan çamaşırların yere değdiği koşup kaldırıyorum uçlarını eriğin yaprakları değiyor yüzüme değsin varsın hepsi geçer nasılsa kuzey buz denizinde beyaz bir gemi hatırlıyordur ilk seferini oralara aşk bir sonbahar kimliğinde sürdürüyor egemenliğini birden bir bakıyoruz ki her şey yerli yerinde otobüsler tirenler yerinde dükkânlar yerli yerinde acılar yerli yerinde çamaşırlar yerli yerinde.
Sayfa 542 - 40. BASKI İSTANBUL OCAK 2022, YKYKitabı okudu
YARATILIŞ‬ ‭3:1‭-‬24‬ ‭
‭[1] RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, ‘Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin’ dedi mi?” diye sordu. [2] Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı, [3] “Ama Tanrı, ‘Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa
Kitab-ı Mukaddes ŞirketiKitabı okuyor
Reklam
İncir
"Ne yaprakları hatırlıyor ne güneşi Ne de düşmüş dalından Balı içinde kurumuş bir heves gibi Duruyor yerinde geçen sonbahardan."
Sayfa 21 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Çocukluğum Uzaktaki bir deniz feneridir çocukluğum Ve artık ışığıyla beni korumaktan yoksun. Arasıra parlar bazı geceler Ve o zamanlar beni çıldırtırcasına ağlatan Ve yalnızlıklara iteleyen şeyler Şimdi dudağımın kıyıcığında bir gülücük olur Bir el çekip alır kulaklarımdan kiraz küpelerimi Bir incir ağacının dallarına tüneyip de söylediğim türküleri Bir ses boğar. Ve o ağacın pütürlü yaprakları tüylerimi ürpertmez artık Çocukluğum ay ışığında yanan portakal çiçekleriydi Karanlık sokaklardan sızan türkülerdi Yeri yok onda hiçbir olumsuzluğun Acıları anlatmak elimden gelmiyor Şimdi de yoğunlaşarak sürdükleri için belki.. Bir cırcır böceği türküsüne başlar o zaman Ve der ki: —Gün ışığı dondu alnında bu çocuğun Ve hiç çekip gitmedi!
İNCİR Ne yaprakları hatırlıyor ne güneşi Ne de düşmüş dalından Balı içinde kurumuş bir heves gibi Duruyor yerinde geçen sonbahardan.
Bu taşlaşmış şehrin betonlaştırılmış sokaklarında bile saygılı bir doğa duygusunu koruyabilirsin: kendine duvar arkasına sıkıştırılmış bir çit seç; sonra, hergün, onun yanından yürüyüp geçerken, bak, düşün, sor: dalların nasıl budamışlar; bak, düşün sor: kaç tane yabani incir boyvermiş dallarının arasından; bak, düşün, sor: yaprakları dökülenler, ölmüş mü, yoksa yalnızca kışa mı hazırlanıyorlar; bak, düşün, sor: incirlerin sararan ufuk yaprakları ne kadar zamanda dökülecek — bak, hep; düşün, hep; sor, hep: koruyabilirsin...
Sayfa 26
Reklam
Bu gece alize rüzgarı sabırlı doğaya, boş tarla ve bahçelere, cılız asmalara ve çıplak ormana şiddetle, acımasızca saldırdı, her dalı, her gövdeyi hırpaladı, her engelin önünde tıslayıp uğuldadı, incir ağacını takır takır salladı ve solmuş yaprakları girdaplarıyla bulut bulut havalandırdı. Sabahleyin, rüzgardan korunaklı her köşe, her duvar dibi yamyassı edilmiş, boynu bükük yaprak yığınlarıyla kaplıydı.
İncir yaprakları sunayım sana Papatyalar; sabır kanaryaları Aydınlık kolyesi, kirpiklerimden Ya da üzüm salkımları Yeter ki çek bulutları geriye Yıldızların kıskandığı yüzünden Karanfil kokulu perdeyi indir
İncir yaprakları sunayım sana Papatyalar; sabır kanaryaları Aydınlık kolyesi, kirpiklerimden Ya da üzüm salkımları Yeter ki çek bulutları geriye Yıldızların kıskandığı yüzünden Karanfil kokulu perdeyi indir
Resim