Holde asansörü beklerken akşamdan hoşnuttu. Basit, karmaşık olmayan ve geçici bir doyumdu: tuvalete gitmek gibi. Sevişmenin böyle olmasını istiyordu.
291 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu kitap Trevanian'nin yazdığı kitaplardan okuduğum ikinci kitabı. İlk okuduğum Şibumi kitanı beni çok etkilemiş ve internetten bodoslama go oyununa dalmıştım. :D Ondan bu kitaptan beklentim çok yüksekti. Genel olarak konusuyla, olay örgüsüyle, ince mizahıyla ve karakterin duygularıyla kötü diyemem ama bir Nicolai Hel karakteri gibi değil Jonathan Hemlock karakteri. :D Eğer Trevanian kitaplarından okumadıysanız veya şibumi'yi okumadıysanız ilk bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Şimdi genel olarak genel olarak bakarsak dil bakımında rahat bir kitap. Kurgu bakımında sonuna kadar basit bir kurgu gözükse de sonunda ilginçleşiyor ve eğer dikkatli bir okursanız büyük ipuçları barındırıyor(Neyin ipuçları olduğunu okursanız görürsünüz. :D). Konu olarak adı üzerinde ajan hayatı olmakla birlikte tırmanışla ilgilenen okurların daha fazla seveceği bir kitaptır. Gelelim özel olarak Jonathan Hemlock karakteri ilginç bir karakter. Saf kendini düşünen bir karakter gibi gözükse de iç dünyası derin ve felsefesi sade ama etkili bir karakter. Hayatı ince zevkleri yüzünde karmaşık olan karakterimizin, birde bir kadın karakter girmesiyle kördüğüm haline alır. Bu kördüğüm açmak hiç kolay değil ve açamadan ölme riski yüksek bir sıkışıklıkta ki kördüğümü açabilecek mi?
İnfazcı
İnfazcıTrevanian · E Yayınları · 2022580 okunma
Reklam
291 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Trevanian'a yakışır bir kitap.. Son sayfaları okuyana kadar, olayı sonuçlandıramıyorsun, son sayfalarda şaşırmaman imkansız.. Çok akıcı ve rahatlıkla okunacak bir kitap..Trevanian severler mutlaka okumalı..
İnfazcı
İnfazcıTrevanian · E Yayınları · 2022580 okunma
291 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın ilk bölümlerinde tanıtılan Jonathan Hemloc, sıradışı ama çok itici ve robot gibiydi. Kitabı okudukça karakteri sevmeseniz bile onu anlamaya başlıyorsunuz. En beğendiğim bölüm ise Eiger Dağı' na yapılan tırmanıştı. Okurken, daha önceki yıllarda bu dağa tırmanmaya çalışan bir grup dağcının öyküsünü izlediğim Kuzey Duvarı adlı filmden sahneler geldi hep gözümün önüne. Kitabın sonu beni şaşırtmadı, az çok tahmin ediyordum. Umarım yazar bu karakterin başka maceralarını da kaleme almıştır.
İnfazcı
İnfazcıTrevanian · E Yayınları · 2022580 okunma
291 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
trevanian'ın okuduğum ilk kitabı olan infazcı, kitabın sonunun son çeyrekte tahmin edilebilmesine rağmen yine aynı çeyrekteki dağcılık detayları ile okuyucuyu kitaba bağlıyor. tavsiye ederim.
İnfazcı
İnfazcıTrevanian · E Yayınları · 2022580 okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ward Larsen'in David Slaton'u gözümde "Myth"leştirdiği çok güzel bir ajan hikayesi. Günümüz Dünya siyaseti üzerine göndermelerin bulunduğu akıcı anlatımı ve nefes nefes geçen temposu ile bir an önce arka sayfayı çevirmek isteyeceğiniz bir roman. Yazarın konuyu anlatımını başarılı buldum. Polisiye ve ajan hikayelerinden hoşlanıyorsanız kesinlikle sizi tatmin edecek kalitede bir roman olduğunu düşünüyorum. Yazarın araya başarı ile sıkıştırdığı Christine - Slaton diyaloglarını tam yerinde zamanında kullanması benim çok hoşuma gitmişti. Trevanian 'ın İnfazcı kitabından sonra bunu okudum. Eğer Trevanian tarzını seviyorsanız -Ward Larsen vs Trevanian yapmadan yazıyorum bunu- size hitap edeceğini düşünüyorum. Christine'e not : Seviyorum seni tatlım...
Kusursuz Katil
Kusursuz KatilWard Larsen · Agapi Yayınları · 2016145 okunma
Reklam
Gestapo'nun geç veya daha ziyade tesadüfen haberdar olduğu direniş çevreleri vardı. Gestapo, İsviçre sınırından kaçış hareketini de gümrük, demiryolları, orman ve av koruma memurlarını yoğun biçimde devreye sokmasına rağmen kontrol altına alamıyordu. Yine de her şeye muktedir olduğu etkisini yaratabilmesinin esas olarak iki nedeni vardır. İlki ve en önemlisi: Kovuşturma kurumu olarak sahip olduğu büyük ve hiç hafife alınamayacak şiddet potansiyelidir. Gestapo tüm hukuki ve ahlaki normların dışında gaddarca vurabilmekte ve insanların kaderini kendi takdirine göre etkileyip mahvedebilmekteydi. İkincisi: Gestapo, nasyonal sosyalist devletin Alman halkındaki geniş desteğinden yararlanıyordu, bu destek infazcı olarak ona yansıyordu. Başka bir deyişle: Gestapo polis, parti ve idarenin yardımcı hizmetlerinin çok ötesinde taşan bir onay ve desteğe amadelik zemininde hareket ediyordu. Bunla kastedilen, ihbar vakalarından ziyade bunun arkasında etmen olarak Alman millettaşlar çoğunluğunun temel tutumudur. Çoğunluk, başkalarının kaderiyle ilginlenmiyordu. Baskı tedbirleri güçsüz ve Alman toplumunun kendilerince sevilmeyen kesimlerine, Yahudilere, komünistlere, "Çingenelere", "işten kaytaranlara" ve "yabancılara" yöneldiği sürece Gestapo'ya rıza göstermiş, yapıp ettiklerini hoş görmüşlerdi. Bir noktada Gestapo artık durdurulamaz olunca da millettaşların çoğu, kaçınılmaz bir kadere tabi olmaktan daha fazlasını yaptılar: Gestapo'nun kanlı zanaatini icra etmesine yardımcı oldular.
Sayfa 127 - İletişim Yayınları
Hepimizin içinde başarısızlığa uğramış bir infazcı yatar.
Sayfa 102 - Jaguar
Resim