Kastamonu'da Lise: Komünistlerle İlk Mücadele
Kastamonu'da lisedeyken pul merakım vardı, İstanbul'dan pul getirtmeye başladım, arkadaşım vasıtasıyla ve iyi paraya Kastamonu'da esnafa satmaya başladım. O paradan annemin "Oğlum babana şuradan acele para ver" deyip de para verdirttiğini hatırlıyorum. "Sonra alırsın
*Mayatepek'in Meksika raporlarına bakın: Türkçe ile Kızılderili dilleri arasındaki ortak ve benzer kelimeler... Bana öyle geliyor ki, bu tür bir ilişki, Kızılderili dilleriyle Arapça, Farsça, Hintçe veya İngilizce arasında da rahatlıkla bulunabilir.
Sayfa 296 - Çarpıcı Kitap - *Tahir MayatepekKitabı okudu
YABANCI VE YABANCILAŞMA SEVDASI ÜZERİNE
İçinde bulunulan durumdan ve ya toplumdan memnun olmama durumu, ilerleme için gerekli zemini ve güdülenmeyi hazırlaması açısından gereklidir. Ancak iş, bu durum süreklilik arz ettiği zaman, farklı ve hiç istenmeyen boyutlara doğru yol aldığında, o toplum için alarm zilleri çalıyor demektir.
Bu benim en çok merak ettiğim kitaplardan birisiydi. İsminden dolayı da ilgi duysam da daha çok bana çağrıştırdığı durumlar vardı ve bunlara değinecek mi merakı bana hakimdi. Daha önsöz kısımlarında ağzım açık kaldı diyeceğim çünkü şu bilgiyi öğrendim. TDK kapatılması gündem olmuş bir zamanlar. Türkçe kullanmak yerine yine karmaşık eski dillere
Benim gibi etimoloji meraklılarının bayılacağı, her sayfada şaşıracağı dolu dolu bir kitap Kimi sözcüklerin kat ettiği yolculuk heyecan vericiydi kimi sözcüklerin yan anlamları...
.
Türkçe olduğuna emin olduğum gayet Anadolulu görünen birçok sözcük yabancı çıkarken hangi dilden alınmış acaba dediğim bazı sözcükler de Türkçe çıktı
.
Velhasıl
Değerlendirmeye çalışacağım ‘Macarlar - Kökler ve Türkler’ kitabının yazarı, Ege Üniversitesi öğretim üyesi, Türk bilim ve kültür hayatına çok büyük hizmetlerde bulunmuş ve Allah’ın izniyle daha da bulunacak olan Prof. Dr. Osman Karatay, muazzam Türk tarihi projesi olan ve merhum Halil İNALCIK Hoca’nın da kitaplığında en erişilebilir yerde bulunan
Sosyal bilimlerde yazma hem alanın kendisi tarafından hem de eyleme yüklenen bireysel anlamlar açısından oldukça karmaşık bir süreçtir. Bir yandan akademik kurallara uygunluk sağlamak, diğer yandan akademik yayın yapabilmek, kurum içerisindeki hiyerarşik ilişkiler yazma sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Pek çok sosyal bilimci yazma sürecinde
KONUŞMALAR – I
Bütün dünya ile birlikte Türkiye de büyük ve düşündürücü bir değişiklik içindedir. Çünkü bu değişiklik daha çok olumsuz yönlere doğrudur.
Türkiye, çağdaş devlet olmaktan çıkmıştır.
Devlet tarifi nedir? Bir vatandaş teşkilatlanmış bağımsız bir millet, değil mi? Türkiye bu tarife uymuyor.
Bir kere bu vatandaki millet
Öncelikle eserin okumaktan keyif aldığım, oldukça akıcı bir kitap olduğunu belirtmek
istiyorum. Esasen konuşmaların yazıya dökülmesiyle oluşan kitaplar okuma zevki
bakımından yazı eserlerinden biraz geride kalabiliyor. Ama Yavuz Bülent Bakiler’in temiz
Türkçesi bahsettiğim bu eksikliği hissettirmedi.
Kitapta anadilin doğru kullanımının önemi
KÜLTÜR BAKANI’NIN RESMİ YAZISINA AÇIK CEVAP
20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir:
Sayın Nihâl Atsız;
Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve
TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI
20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir:
Sayın Nihâl Atsız,
Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
Hasan Ali Toptaş'ı bugüne kadar okumadım ama ismini elbette duydum. yakın zamanda sosyal medyada gündeme gelen taciz iddiasıyla, bir anda gündeme oturdu ve edebiyat dünyasını şaşırttı. kendi okurlarını daha çok şaşırtmış olmalı. belki de insanlar 'bu saatten sonra' geriye dönüp sevdiği ürünleri tekrar gözden geçirecek
Bir İktidar Dili Oluşturmak:Dil Devrimi
Türkiye’nin ilim, fikir, sanat, edebiyat ve kültür meselelerinin temelinde dille ilgili zorlayıcı değişimin olduğunu görmezden gelmememiz gerekiyor. Türkçenin binlerce yıllık seyri 20. yüzyılda harf inkılâbı ve dil devrimi ile değiştirilmek istendi. Binlerce yıldır kendi yatağında akan, zaman içinde
Alman Yahudisi bir kadın; soykırıma uğramış, ailesi hunharca katledilmiş, akrabaları nazilerin gaz odalarında can vermiş, sevdiğinden ayrılmış ona kavuşamamış bir kadın. Onun adı Nadia
Kırım Türkü bir kadın; savaş görmüş, bazı siyasilerin yanlışları yüzünden mülteci konumuna düşmüş, sonra da sovyet ordusuna idam edilmeleri için yollanmış,