Günümüzde özellikle İngiltere'de 1. Dünya Savaş denildiğinde "kahraman askerlerin iş bilmez generallerin emrinde" siper muharebelerinde harcandığı yargısı hâkimdir. "Lions under donkeys" (eşeklerin emrindeki aslanlar) diye isimlendirilen bu yargı gerçeği yansıtmamaktadır.
Sayfa 188 - Doğu Kütüphanesi YayınlarıKitabı okudu
Fransa'nın en önemli düşmanı olan İngiltere Fransız askeri eğitim reformlarını yakından takip ediyordu. Bir mülteci Fransız subayından istifade edilerek 1802'de kurulan Royal Military College, St. Cyr örnek alınarak 1812'de yeniden yapılandırıldı. İngiltere'yi 1817'de ABD, 1828'de Hollanda, 1834'te Osmanlı, 1855'de Rusya ve 1882'de İspanya izledi.
Sayfa 168 - Doğu Kütüphanesi YayınlarıKitabı okudu
Mısır'da Napolyon'un ve Fransız ordularının püskürtülmesinden sonra valiliği ele geçiren Kavalalı Mehmet Ali Paşa, İstanbul'a karşı bağımsızlığını ilan etmiş ve güçlü bir ulusal devlet kurma yolunda politikalar izlemeye başlamıştı. Vergi toplamadaki etkinliği ve dış ticarette devlet müdahalesine ve devlet tekellerine ağırlık veren politikaları sayesinde maliyeyi güçlendirmiş, sağladığı mali kaynaklarla da sanayide devletçi girişimleri başlatmış, güçlü bir ordu ve donanma kurmuştu. Mehmet Ali Paşa, Avrupa ülkelerine ve özellikle ticarî çıkarları zedelenen İngiltere'nin baskılarına karşı direnebildiği gibi, 1830'lu yıllarda Osmanlı ordularını Nizip ve Kütahya'da iki kez ağır yenilgiye uğratacaktı.
Sayfa 199 - İletişimKitabı okudu
19. yüzyılın başlarından itibaren Sanayi Devrimi İngiltere'den Kıta Avrupa'sına sıçradı. Fransa, Belçika, Almanya ve diğer Batı Avrupa ülkeleri, bir yandan yerli sanayilerini İngiliz mallarının rekabetine karşı korurken, öte yandan da makine kullanan fabrika düzenine geçmeye başladılar. Kısa bir süre sonra da İngiltere ve diğer Batı Avrupa ülkeleri, ucuz tarımsal mallar ve mamul malları için pazar arayışı içinde, dikkatlerini dünyanın geri kalan bölgelerine çevirdiler.
Sayfa 193 - İletişimKitabı okudu
Sevr Antlaşması
Osmanlı Heyeti 10 Ağustos 1920 tarihinde Paris'in banliyösü Sevr'de antlaşmayı imzaladı. Türk basını "Ölüm cezası"; Fransız basını "İngiltere'nin en büyük zaferi” olarak değerlendirirken, İngiliz basını antlaşmanın asla uygulanamayacağını yazdı. İtalyanlar ise antlaşmayı lanetleyip Fransızları, İngilizlere satılmakla suçladı. Her ne kadar, Türk heyeti antlaşmayı imzalamışsa da Osmanlı Mebusan Meclisi daha önce dağıtılmış olduğundan Meclis onayından geçemedi.
Sevr Antlaşması
Paris Konferansı, Osmanlı Devleti'nin parçalanması konusunda ilginç bir yarışa tanık oluyordu. Yunanistan sahte nüfus istatistikleriyle Batı Anadolu ve Trakya'yı talep ediyordu, Ancak İtalyanlar bu taleplere şiddetle karşı çıkıyordu. Ermeniler ise Sivas'ın doğusunda bir Ermenistan kurulması için gayret gösteriyorlardı. Musul petrollerini denetlemek isteyen İngiltere, Ermenistan ile Mezopotamya arasına bir Kürdistan sıkıştırmak niyetindeydi. Bu yolla Türkiye ile Irak petrollerinin arasına bir tampon bölge yerleştirmeyi umuyordu. Yunanlılara verilecek destekle İtalyanları etkisiz hale getirebilirdi. Arap liderleri ikna ederek Filistin'e Yahudi göçünün yolunu açmaları ise Fransa'yı saf dışı bırakmaya yetebilirdi.