Her birimiz dıştan ya da kendi içimizden gelecek çözümleri bekleyen
birer muamma!
Ya bellekleri çok zayıftı bu adamların ya da intikam duygusundan yoksundular.
Düşlerimiz olmaksızın birer ölüyüz bizler, ya da yeni aldıkları BMW'lerinden başka seyredecek yıldızları bulunmayan hayal fukarası Kuzen Petter'ler gibi ortalıkta dolaşmaya mahkûm... Tanrı beni onun kadar yoksul, onun kadar kronik ölümcül hasta olmaktan esirgesin! Tilki Johanssen'i yaşatan illüzyonlardan, ütopyalardan versin; tropik kumsallarda bekleyen kadınların, rengârenk balıkların, mercanadacıkların kuytularında oynaştığı mavi lagünlerin düşünü bağışlasın!
Etrafındaki insanları dövmek ve şiddet uygulamak seni parmaklıkların ardına sürükleyebilirdi. Ama bir savaş durumunda aynı şeyi yapsan büyük saygı ve onur kazanırdın.
Sayfa 97 - Parantez Yayınları
Yağmur ve rüzgar. Fırtına. Esintinin gücünü duvarların sarsılmasından anlıyorum. Benim keyfim yerinde. Var olmanın en hoş şekli bu.
Sayfa 206Kitabı okudu
Ben yanlış bir devirde yaşıyordum. Hiç kuşkuya yer yoktu bu konuda. Dinlediğim müzik bile benimle eş zamanlı değildi.
Sayfa 38Kitabı okudu
Soğuk. Kendimi suda kalmaya zorluyorum. Tertemiz ve güzel bir duygu bu, acının sınırında.
Sayfa 17Kitabı okudu
Ben böyle değilim. Hiç küçümsemedim ölümü... Ruhumu hayatta tutmak için elimden ne gelirse yaptım, beyaz kurtları ezdim ayağımın altında.
Bu yüzden korkuyorum demek ki
Kendi ağırlığımdan korkuyorum.
Sayfa 11Kitabı okudu
Artık bu iş için bile kargo şirketi kurulmuş ne zeka be
“Bizim burada ceplerimiz esrarla dolu olarak oturup sizi bekleyeceğimizi sanmıyordun di mi
Kaare?” dedi Tim
Sayfa 101 - AyrıntıKitabı okuyor
Büyük kentlerde insanı her köşenin ardında yeni bir imkân bekler!