DOĞRULUK VE ADALETİN EHEMMİYETİ
Rivâyet olunduğuna göre Zülkarneyn aleyhisselâm, emri altındaki idarecilerini bizzât kendisi teftiş ederdi. Bir ara tebdil-i kıyafet ederek şehirlerinden birisinde dolaşırken kâdılardan birinin yanına uğradı ve günlerce orada kaldı. Fakat hiçbir kimsenin dava için ona müracaat ettiğini görmedi. Bu hâl uzayıp kâdının hâlinden herhangi bir şeye
DOĞRULUK VE ADALETİN EHEMMİYETİ
Rivâyet olunduğuna göre Zülkarneyn aleyhisselâm, emri altındaki idarecilerini bizzât kendisi teftiş ederdi. Bir ara tebdil-i kıyafet ederek şehirlerinden birisinde dolaşırken kâdılardan birinin yanına uğradı ve günlerce orada kaldı. Fakat hiçbir kimsenin dava için ona müracaat ettiğini görmedi. Bu hâl uzayıp kâdının hâlinden herhangi bir şeye
Reklam
Allahım biliyorum fazla oldum üst üste isteğim bitmiyor ama hayatımda olan akşam beri sana havale ettiğim yarattığın varlık son damlasına kadar tüketti artık sabah uyandığımda sessiz sedasız kazasız belasız çıkıp gitsin. İnsan ruhuna bu kadar yük olunmaz yahu. Ruhumunda canı var. İnsaf..
Az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. Bu mirası reddediyorum Olric. Ben Karagöz filan değilim. Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz. Kapı kapı dolaşıp dileniyoruz. Son kapıya geldik. İnsaf sahiplerine sesleniyoruz. Ey insaf sahipleri! Ben ve Olric sizleri sarsmaya geldik.
Sayfa 542
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde: Senden ayığız bu sarhoş halimizde. Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı: İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde? Bu dünyadan başka dünya yok, arama; Senden benden başka düşünen yok, arama! Vazgeç ötelerden, yorma kendini: O var sandığın şey yok mu, o yok, arama!
Başkasından insaf talep ederken başkasına insaf göstermeyen akıllı değildir. Mısrî (ks)
Reklam
Kendimizi ne kadar iyi mahlukatlar sansakta, bir o kadar kötü ve kibirliyizde. Her nüshanın, her cümlenin altında bir neden aramakta kibrin ta kendisidir.
ey insanoğlu şu gerçeği iyi bilmelisin ki her şey dimdik ayakta senin içindir oysa itaatsizliğin insaf dairesine sığmaz
Fakat insaf et Şadan,sen daima akılca bizim yarımşar okka eksik olduğumuzu söyler durursun. Şu tramvay arabasında aklı tamam kıvamında kaç kişi var? Hep şu sokaktakiler de öyle değil mi? Beyazıt Meydanı'nda adamın birine çelme at,çekil. Sebebini bilmeden bütün İstanbul halkı iskambil kağıdı gibi birbirinin üstüne devrilsin. Üç gün üç gece feryatlar kopsun. Bazı milletler ne kadar medenileştiklerini iddia ederlerse etsinler,insanlar daima divane sürüleri, hükümetler güllabici makamındadırlar. Hüseyin Rahmi Gürpınar
"Rüşvet kapıdan girince insaf bacadan çıkar."
Sayfa 89 - Alfa KitapKitabı okudu
Reklam
*DERLER* / *DESİNLER* *Hem sînesi pür-dâğ hem âvâzesi muhrik* *Neyden bilinir sûz-i mahabbet neye derler* [Hem göğsü yaralı, hem sesi yakıcı, Neyden bilinir aşk ateşi neye derler.]
...yüzyıllar sonra, başörtüsü genel bir uygula­ma bulmuş ve gitgide başını açmak ‘haram’ ve ba­şını açan kadının ‘iffetsiz’ olduğu telakkisi yerleş­miştir. El İnsaf! Pes doğrusu! Bu telakki(!) 'yüzyıllar sonra' mı genel bir uygulama bulmuş? Meselâ kaç yüzyıl sonra olmuş bu? Bu telakki ne zaman yerleşmiş, niye yerleşmiş? (Şahsen, daha fazlasını söylemekten hicab ediyorum.)
Bu acı sözler öyle gönül kırıcıdır ki... İnsaf et, o ağza bunlar yaraşır mı? .. Yok, yok; onun tatlı dudağı hiç acı söz söyler mi?.. Bu tatsızlık ancak benim bahtımın kötülüğündendir.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez. Milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı korunamaz...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.