Acilde çalışırken 112 ile arrest(kalbi durmuş) hasta gelmişti. Artık dayanacak gücümüz kalmayana dek müdahale ettik ama kurtaramadık. Sadece kocası ve kadın yaşıyorlarmış. Kocasına artık hayata yalnız devam edeceğini söylemek zorundaydım. Bunun nasıl zor olduğunu anlatmak imkânsız gerçekten. Tek hekim olduğum için diğer hastalar naaş dışarı çıkana kadar beklediler ve ben bütün bu yaşadığım seylerin ardından yeniden muayenehaneye girdiğimde ilk sıradaki hasta bana "çok beklettin" diye sitemde bulundu. İnsaf dedim bütün olanları sen de gördün sonra öldüyse napalim bizim de işimiz var dedi. İşte insanoğlu bu kadardır... Çevremizdeki bu iyilik timsalleri, utanmasa melek olduğunu iddia edecek kisilerin bir de bu hallerine tanık olduğumuz yerdi acil servis. Bütün bu ikiyüzlülüğün dirilip karşımıza çıktığı yerdi..
O yüzden belki yüzümüz gülmez...
100 yıl önce köle pazarında 3-5 akçeye satılan kadınları, köle pazarından alıp meclise sokan Cumhurbaşkanına, "ATATÜRK" denir..! 🇹🇷🕊️
〰️🔹
Allah için lütfen Osmanlı'yı neslimi ecdadımı kötülediğim falan yok.
İletiyi nereye çekiyorsunuz?
Allah rızası için diyorum.
Ben sadece bildiğim "Osmanlı toplum sosyolojisini
"Hey canım hey! Hikmetten dem vurmak lazım gelince insanoğlu ne kadar hikmetli konuşur, ama insaf ve insaniyetin gereği gösterilmek lazım gelince insanda insaf ve insaniyet pek kıt görülür."
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 01 ARALIK
BİTİŞ TARİHİ: 17 ARALIK
Ölümü düğün gecesi (Şeb-i Arûs) olarak anlayan insana
tesir edecek hangi güç vardır?
O güçlü, yenilmez insan,
Merhaba kardeşler;
Meşhur Fransız düşünür Roger Garaudy ile ilk tanışıklığım, okuduğumda beni mahcubiyetle düşündüren şu satırlar olmuştu:
Garaudy, 1982 yılında İslam’ı seçtikten kısa bir süre sonra Türkiye’ye gelir ve bir cumartesi günü Taksim’de bir otelde konferans verir İstanbullulara. Konuşmasının sonunda bir gazeteci, cüretkâr bir üslupla,
Yazık bize! Bana da yazık! Bu yaşıma gelmişim Aziz Nesin'le yeni tanışıyorum. Şu kitabı 110 kişi okumuş koskoca sitede. Kendimden utandım..
Bunu mazeret diye söylemiyorum ama, bizim kuşak oldukça garip, arada sıkışmış, modern çağa adım atmaya çalışan, ama bir taraftan da "aman ha adım atmayın, ahlâk elden gider, din elden gider, vatan elden
Nazım Hikmet’i azıcık da olsa anlayacak kudrette gibiyim de anlatacak kudrette değilim. Olamadım olamıyorum ! Şairler şiirlerini bazen şiir yazmış olmak için yazmış olsa ne kadar kolay olurdu. Saçma sapan oldu değil mi temennim? Hani diyorum , sadece okusam , meraklanıp detayına inmesem , ne kadar kolay. Ruhun dinlensin, beynin
Hiç kuşkusuz, zamanı ne kadar hesaplı kullanırsam kullanayım, birçok kitap kalacak öylece; asla okunamayacak. İşin kötüsü, okumam gerektiği halde okuyamadığım kitapların adlarını ve yazarlarını bile öğrenemeyeceğim.
O değil de şu gelen tepkiler yüzünden sonunda gerçekten hesabı kapatıp çıkıp gideceğim o olacak.
Neymiş burası kitap platformu imiş, sadece kitap alıntıları paylaşılırmış.
Samimi söylüyorum yığın yığın kitap okumuş birisi olmasam gene gam yemeyeceğim.
Yahu sen alıntını paylaş, sana laf söyleyen var mı?
Yahu insafınız varsa arama bölümünden bir
...
Bunca güzellik sende, sendedir merhamet de,
Terk etme kaderime, ne olur, insaf et de,
Sen elimden tutmazsan şu kışta kıyamette,
Mutluluğun yolunu nasıl seçeceğim ben?
N'olur tut ellerimden yoksa düşeceğim ben.
Kendime yeni bir önsöz yazmak istiyorum.
Yeni bir dil yaratmak istiyorum.
Beni kendime anlatacak bir dil. Çok denediler, efendimiz.
Allahtan, ne denediklerini bilmiyorum, Olric.
Hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. Olmaz, diyorlar.
İsyan ediyorum. Az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. Bu mirası reddediyorum Olric.
Ben Karagöz filan değilim. Herkes birikmiş bizi seyrediyor.
Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz.
Kapı kapı dolaşıp dileniyoruz. Son kapıya geldik. İnsaf sahiplerine sesleniyoruz. Ey insaf sahipleri!
Ben ve Olric sizleri sarsmaya geldik..