Geri kalmış ülkelerin genellikle kıt olan kaynakları içinde en bol malzeme insandır. Üstelik diğer kaynakları harekete geçirebilecek yegâne güç yine o insan öğesidir. Bu sebeple geri kalmış ülke devrimcileri; her şeyden önce insanı değiştirmeye yönelen, daha etkili bilinçli bir yeni insan yaratmaya yönelik, insanın düşünüş ve davranış biçimlerini değiştirmeyi amaçlayan bir kültür devrimi olmak zorundadır. Geri kalmış ülke devrimcileri, bu yeni insanı yaratabildikleri ölçüde başarıya ulaşabilirler.
Onu kırmış olmalı yaşamında birisi.
Dinledikçe susması, düşündükçe susması..
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.
“Zevceler... zevceler güvenilmez, kıskanç, emreden, fettan ya da dindardırlar… Kocalar hain, hercai, zalim ya da zorbadırlar. Orada, Madame, dünyadaki herkesin özetine sahipsiniz. Bir kusursuzluk örneği bulmayı beklemeyin.”
“Yine de herkes evlenir.”
“Doğru, aptallar ve beceriksizler. Bir filozofun sözleriyle “İnsanlar yalnızca ne yaptıklarını bilmediklerinde ya da artık ne yapacaklarını bilmediklerinde evlenirler.” O zaman insan ırkının neslinin tükenmesine izin verilmesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz?”
“Neden olmasın? Tek mahsulü zehir olan bir gezegenin kökü o kadar hızlı kazınamaz."
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.
Ağacın altında dinleyen 150 yaşındaki adama sormuşlar:
Ömrün nasıl geçti?
"Bu ağacın gölgesinde dinlenirken yüzümü yalayıp geçen rüzgar kadar hızlıydı."
Nev'-i beşerin ahvaline dikkatle bakılırsa görülür ki; ruhun manen terakkisini, vicdanın tekâmülünü, akıl ve fikrin inkişaf ve terakkisini telkîh eden yani aşılayan, şeriatlardır; vücud veren, tekliftir; hayat veren, peygamberlerin gönderilmesidir; ilham eden, dinlerdir. Eğer bu noktalar olmasaydı, insan hayvan olarak kalacaktı ve insandaki bu kadar kemalât-ı vicdaniye ve ahlâk-ı hasene tamamen yok olurlardı.
İşarat-ül İ'caz - 164