Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Batı dünyası din duygularını rencide etme endişesini yenebildiği ve dini peygamberleri eleştirip yerebildiği içindir ki akıl çağına yönelmiş ve İslam dünyası bunu yapamadığı içindir ki geriliklere,ilkelliklere gömülmüştür.Eğer şeriat sorunları eleştirilemez der ve din duygularını incitme endişesi uğruna akılcı değer ölçülerimizi feda edersek,bu taktirde insan varlığını gerilikler ve haysiyetsizlikler içerisinde tutan emirlere,insan beynini işlemez hale getiren düzene katlanmak ve ikinci sınıf milletler seviyesinde kalmak ve asıl acıklısı bunun yüz kızartıcı sonuçlarına katlanmak gerekecektir.
1831 yılında veba gibi korkunç ve öldürücü bir hastalık Türkiye’nin sınırlarına dayanmıştır. Hükümet, bu öldürücü salgın hastalığa karşı halkı korumak için gemilerin karantina altına alınmasına karar verir. Fakat tutucular: “Bu bir bid’attır; Karantina denilen şey Frenk âdetidir. Ehl-i İslam dininde buna riayet caiz değildir.” diye başkaldırırlar. Devlet; sağlık, akıl, şeriat yollarının hepsine başvurduğu halde “İstemezük” gürültüsünü bastıramamıştır. Tasavvur edilebilir mi ki bu yüzden tam 7 yıl vapurlara ve salgın olan bölgelere karantina uygulanamamıştır...Yani devlet, kaba kuvvetin karşısında sinmiş, İstanbul halkını Azrail’in ölüm tırpanıyla karşı karşıya bırakmıştır. Sonunda İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde binlerce insan veba salgınında hayatını kaybetmiştir.
Reklam
İslam sosyalizmi - Mustafa es-Sibâi
İslâm sosyalizminin en berrak yorumcusu, Suriye ihvân-ı Müslimîninin üyesi olan Mustafa es-Sıbâi'ydi. Ona göre İslâm sosyalizminin dört yönü vardır: Tüm vatandaşların tabii hakları; Bu hakları düzenleyecek kanunlar, Karşılıklı sosyal sorumluluk kanunları; ve Bunun uygulanmasını sağlayacak yaptırımlar. Mülkiyet bireylerin tabiî hakkı
Sayfa 234 - İzKitabı okudu
Kuşkusuz ki, Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi diğer dinlerin kitapları da, insan aklını zincire vurmak ve özgür düşünce sistemine engel yaratmak gibi olumsuz sonuçlar yaratmaktan geri kalmamışlardır. Ancak, Batı dünyası, eleştiri yoluyla bu kitapların egemenliğine son verip, akılcılığı üstün kılmış, aklı vahyin önüne almış ve bu şekilde sınırsız gelişmelere yönelebilmiştir. Eğer İslam dünyası da buna benzer bir şeyler yapıp Tanrı ve “Peygamber” sözleridir diye ortaya koyulan şeyleri akıl süzgecinden geçirebilseydi, yani eleştirel aklı rehber edinseydi ve bu sayede Akıl Çağı’na erişebilseydi, bugün her alanda yeryüzünün en geri kalmış “ülkeler yığını” olmazdı. Bu sonuç, hiç kuşku edilmemelidir ki, şeriat verileriyle (örneğin, Kur’an’la) ne bilimsel, ne fikirsel, ne sosyal, ne demokratik ne de ekonomik gelişine sağlanamayacağının en kesin kanıtıdır. Nitekim, ilerideki bölümlerde göreceğiz ki. Kur’an, her şeyden önce Muhammed’in günlük siyasetinin ve gereksinimlerinin ürünü niteliğini taşıyan bir kitaptır.
İnsanlar, şeriat koyanlann ve rahiplerin göklerin en yüksek katından, bilinmeyen diyarlardan indirdikleri ahlaktan başka ahlak tanımadılar. İnsan düşüncesi, teolojik görüşler içinde şaşkınlaştı, kendisine yabancılaştı, kendi gücünden kuşkuya düştü, tecrübeye güvensizlik duydu, gerçeklerden korktu, akıl ve muhakemeyi aşağıladı.
Kitap Özelinde Tüm Alıntılarım
Sayfa 15 @ 21 December 2023 07:05:26 AM Bütün gün tok tutardi ciger, kolay aciktirmazdi, bir damak zevkinden çok, çocuklukta edinilmis bir yoksulluk bilgisiydi bu. Sayfa 18 @ 21 December 2023 07:13:52 AM "Intikam bir bekleme sanatidir," Sayfa 18 @ 21 December 2023 07:20:11 AM "Akli yarim kullar bize Allah'in
Reklam
Ne güzel şeysin İslamiyet!..
~•~ “...teslimiyet öyle bir sırdır ki, her türlü hâkimiyet ve hürriyet ondan sonra gelir. Şeriat insan aklını evvelâ zapt, sonra iade eder; iade edince de, uru ameliyatla alınmış bir beyin gibi selim akıl zuhura gelir.” ~•~
İman ve İslam
Eğer birisi şöyle sorarsa: Bu meselede mezheb âlimleri ihtilaf etmiş, farklı şeyler söylemişlerdir. Bazısı îmân ve İslâm aynı şeydir derken, bazıları da bunların ayrı şeyler olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu iki görüşten hangisinin doğru olduğunu bize açıklayın. Hangi- sinin daha doğru olduğunu, bu konuda sizin kanaatinizin ne olduğunu öğretin. Eğer
Sayfa 65 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Şeriatçılar, görülmedik bir pespayelikle, sinsi ve hileli usullerle devlet yönetiminin kilit noktalarını ve bu arada laikliğin silahlı teminatı olan orduyu ele geçirme hevesindedirler. İnsanlarımız, tıpkı Cumhuriyet döneminden önce olduğu gibi, şeriatın insan beynini kemirici, aklı ve mantığı kemirici, düşünme gücünü yitirici, özgürlük duygusunu yok edici, yaratıcı zekâyı körletici, insan varlığını "kul" kertesine indirici, kadınları küçültücü ve daha doğrusu insan varlığını her türlü gelişme olasılığındanuzak kılıcı verileriyle eğitilmekte, aklen ve ruhen şekillendirilmektedirler. Bu felaketli gidişi önlemenin tek yolu, akılcılığın seslenişine kulak verip, laikliğe ve Atatürk devrimlerine sarılı olarak şeriatçının yalan kökenli sahte saltanatına ve aydınlığa başkaldıran başıboş saldırılarına karşı savaşım vermektir. Bu savaşımı verebilmek için, her şeyden önce İslam şeriatının içyüzünü, daha doğrusu özünü öğrenmemiz ve öğretmemiz, şeriat verilerini akıl süzgecinden geçirecek cesareti göstermemiz gerekir. Şeriatçının azgınlıklarına ve kandırmalarına engel olmanın tek yolu budur.
Reklam
Doğrusu Mutezile, "Şeriat gelsin veya gelmesin akıl bazı ilahi hükümleri bilir." demiştir.
(Atatürk'ün tavsiyesidir) _İnsanların zihinlerini karıştırmayı çok seven diktatör ile yönetilen bir ülke var. Bu ülke dünyadır; bu hükümdar Allah'tır; vekilleri din adamlarıdır; uyruğu insanlardır. Bu hükümdar, bilinmek, sevilmek, itaat edilmek istiyor. Ancak hiçbir zaman kendisini göstermiyor ve her şey hakkında edinilebilen bilgiyi
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
İbn-i Haldun - Konfüçyüs
_Benzer hadiseleri benzer şartlar veya benzer şartları benzer hadiseler meydana getirmektedir. _O, senin mutluluğunu senden daha çok ister ve senin çıkarlarını da senden daha iyi bilir. Çünkü o, senin idrakinin ve aklının sınırlarının üstünde bir varlıktır _Türkler, savaşçı karakterleri ve kahramanlıkları nedeniyle islâmın kurtarıcısı olmuşlardır.
180 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.