Bak her şeye alışıyor insan, her şey sıradanlaşıyor. Hak ettiğin değeri görmediğinde edeceğin ısrar sadece senden çalıyor. Unutamam, yapamam, ayağa kalkamam diye korkma. Kendine olan saygısına hizmet ettikçe büyür insan…
İnsan her şeye alışıyor. Öyle ki otuz yıl sonra ölebileceği düşüncesi bile insanın keyfini kaçırmıyor. Üç yıl, üç gün... bir görüş meselesi. Ancak kimi hayalleri de zihnimden söküp atmalıyım.
... Yokuş aşağı akıyorsun. Güz yaprakları gibi. Hem dalındasın hayat ağacının hem de düşmeye hazırsın. Rüzgârı bekliyor gibisin. Hayatla bağların zayıflıyor.
İnceldiğin yerden koptu kopacaksın. Sensizliğe alışıyor sevdiklerin. Terk ettiğin yerde o kadar da boşluk bırakmıyorsun. Daha az yer kaplıyorsun dünyada.
Vakit ikindi. Kalbini kanatıyor kuru gül yaprakları. Tutunacak dal arıyor gibisin zamana karşı. Zamanın yükü ağırlaşıyor üzerinde. Gün daha kısa geliyor artık. “ yemin olsun ki ikindi vaktine, hüsrandadır insan ” Şimdi anlıyorsun. Çünkü yokuş aşağı akıyorsun. Dalından kopuyorsun. Hoyrat bir rüzgâr artık zaman. Geriye kalan ancak iman.
Şimdi ikindi vakti. Secdeye koy alnını. Eğil Zamanın Sahibinin önünde. O'na konuş; dualarını fısılda. Sonsuzluğa fısılda hece hece.
Aradan altı aydan daha fazla bir
zaman geçti, Gazze'de olan hiçbir şey
eskisi kadar etkilemiyor artık insanları deniyor. Öyle mi?
Keşke değil diyebilsem!
insan her şeye alışıyor diyoruz ya bazı zamanlar, kasıt bu değil herhalde, olmamalı! Bu olup bitene alışmamalıyız; donmadan önceki uyuşma hali olur bu, Allah muhafaza.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İçki, bütün kötülükleri, günahları kendinde toplar.”
İçki her kötülüğün başıdır. Bir insan câhillik, işsizlik, gençlik ve arkadaşa uyma yüzünden içkiye başlayıp alışıyor. Böyle bir insan ne gerekse yapıp bundan kurtulmalıdır.
Bir insanın alıştığı en kötü huylardan biri olan içki,