Dünyaya çocukların gözleriyle bakın Kimi çocuklar sahip oldukları oyuncakları beğenmez kimisi camdan oyuncaklara bakar. Sığınacakları sarılacakları karınlarını doyuracak aileleri olmayan milyonlarca çocuklar var sokaklarda. Yoksulluk bir insan olsaydı onu katlederdim Hz Ali...
Aşk Bu Değil
Kabuk bağlamayacak kadar derinde bir yara. Iyi olur olmasına da izi kalır. Acısının geçmesi çok uzun zamanlar alır. Peki bu yarayı açmaya değer mi? Her zaman duyarız etrafımızdan yürümüyorsa zorlamayın. Peki zorlamazsak yürür mü? Fizik kanunlarına girmeyeceğim. Ama etki olmazsa tepki de olmaz. Bir ilişkiden çıksak yola. Çabalanmadığı yada
Reklam
“GÖZLER GEVEZEDİR"
Bir zamanlar "Öyle bir geçer zamanki" diye bir dizi vardı. O dizide dinlemiş not etmiştim bu şiiri. "Gözler gevezedir" diyordu şiir. Sahiden de öyle değil midir? Neredeyse susan hiçbir göz yok; gözlerimiz gün içerisinde sürekli konuşup yargılıyor. Neler neler söylemiyor ki gözler. Sürekli kıyaslayan- tartan bu gözler biyolojik
Ormanda büyüyen adam azgını Çarşıda pazarda insan beğenmez Medrese kaçkını softa bozgunu Selâm vermeye dervişan beğenmez Kazak Abdal
Yazıya küçük bir karalamayla başlar insan. Bir 'merhaba'yla tanışır hayatının aşkıyla. En yakınlarıdır hep ilk savaş açan ülkelere. Filler devasa görünür ancak çalışkan olan karıncalardır aslında. Kaplumbağayı beğenmez kimse aslana göz diker ama aslanda ilk başta adım atarak başlar yola kaplumbağa da. Aslan çabuk bitirir belki ama kaplumbağa yolu sindirir. Gözümüzü dışarıya diksekte hep yanıbaşımızdadır aradığımız şeyler aslında. Küçük görmeyin hiçbir şeyi çünkü; küçük dediğiniz parçalar birleşip gerçekleştirecek hayallerinizi. Koşmak için önce adım atmak gerekir. Adım atmadan önce düşünmek. Düşünmeden önceyse... Hani şu üzerimize çok severek çektiğimiz bir ön yargı gömleği var ya. İşte onun iliklerini açmaya başlamamız gerekecek. Sevgiliyi soyar gibi değil ama ameliyattan çıkar gibi soyacaksınız. Azgın bir hayvan gibi değil, yarası sarılmış bir ceylan gibi naif davranacaksınız ki kendinizi iyileşmiş hissedesiniz...
Yüreğiniz eviniz diyelim,dilenci de gelecek, hırsız da girecek, bazen tadilat olacak, belki bir gün yıkılırda ama hep burada uyuyacaksın.Misafirler gelip gider, onlar için özel sofralar kurulur ama kalıcı sakinleri her akşam hep aynı çorbayı içer.Misafirler kınar, beğenmez, özel şeyler ister, ev ahalisi önüne ne gelirse.Tanır çünkü evini,böylece anlarsınız kim misafir kim kalıcı.İnsanın evine hırsız girince eve darılır mı?Yüreğinizle barışın artık, içinde insan yaşamayan ev yıkılmaya mahkumdur.Yüreğiniz eviniz bunu sakın unutmayın...
Reklam
161 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.