İnsan anlığı, duyusuz, düşüncesiz birşeyin araya girmesiyle Tanrı’nın Sağgörüsü’nden adeta saklanır, dünya işlerinden daha da uzaklaşır; anlığın böyle bir- şeye düşkünlüğünden usun kendisine sağladığı bütün apaçıklığa karşın vazgeçememesi, önyargıların ne denli güçlü olabileceğinin garip ve garip olduğu kadar da üzücü bir örneğidir.