Kutsal Mesih( Yağı ) Bilinci
Her ay beyninizde üretilen gizemli bir sivi var. Bu SiViya antik yunanlılar"CHRISTOS" demişlerdir. Bugün ise "CHRISM" (Kutsal mesih yağı) olarak bilinen, aynı zamanda charisma(karizma) kelimesinin de kökenidir. Bu sIvI veya yağ, her ay üst beyinde(cerebrum) üretilir. Epifiz ve hipofiz bezinden gelen sivilar, omurilikten aşağı
[Proust] Kayıp Zamanın İzinde'de sadece kendi yaşamındaki ani değişimleri, ailesini, mekânları, dostluklarını, ilişkilerini, itiraf edebildiği ve edemediği hazları, hoşlandığı ve incelikli arayışlara girişerek değer verdiği, hakir gördüğü, tiksindiği şeyleri değil, insan ruhunun gizemli ve gömdüğü ve kazıp çıkardığı, bağdaştığı ve bağdaşmadığı, parlattığı veya parçaladığı, geçen zamana rağmen hafızada baki kalan görüntüleri bile sanat yoluyla görkemli bir biçimde yeniden yaratmıştır. Yaşamöykücüleri (mesela Painter) Proust'un roman biçimindeki sagasının ihtişamının ardında gizlenen yaşanmış olaylara ve gerçek kişilere dair kabarık listeler hazırlamış, bu dâhiyane edebi yapıtın, yazarının yaşamından kesitleri nasıl temel aldığını bizlere açıkça göstermişlerdir. Eleştirmenlerin gün yüzüne çıkardığı bu listelerin bizlere gösterdiği bir şey daha vardır: Proust'un yaratıcılığı. Proust bu içebakış ve geçmişe dalış sayesinde varoluşundaki gayet sıradan olayları muhteşem bir tabloya çevirmiş, insanlık âlemini büyüleyici bir biçimde betimlemiş, bunu yaparkerken dini zamanın akışı içinde gözlemleyebilmek için içe yönelen bilincinin sağladığı öznellikten yararlanmıştır.
Sayfa 25 - 26 Can Yayınları (Çağdaş)Kitabı okudu
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fransız ve dünya edebiyatının en önemli üslup yazarlarından olan ‘’Marcel Proust’’, on dört yıllık bir çalışmanın  ürünü olan ‘’Kayıp Zamanın İzinde’’ serisinde yüzlerce karakterin yaşamını zamanın kozmik ve psikolojik algısından yola çıkarak kurgular. Proust bütün yaşamları zaman ve mekân ilişkisinin anlardan meydana geldiği düşüncesinden
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,155 okunma
"tarihte hiçbir zaman bütünlüklü bir toplumun var olmadığı kabul edilse bile, bütünlük ihtiyacı insan bilincinin kurucu öğelerinden biridir.."
Georg Lukàcs
İnsan bilincinin izinde
Freud'dan sonra artık insan üstüne daha sağlıklı bilgilerimiz var. İnsan kendisi üstüne kendini bildi bileli düşünüyor. İnsanın en büyük meraklarından birisi de kendisi. Biz, bütün çabalarımıza, bütün merakımıza karşın kendimizi bulmakta o kadar ileri gitmiş değiliz. Bana, öyle geliyor ki, insan inanılmayacak kadar zengin bir birikimdir. Biz, şimdiye kadar bilince bile gereğince yaklaşabilmiş değiliz. Gılgamışı, Homerosu Sofoklesi, Dostoyevskiyi, Çehovu, Şarloyu, bütün bir edebiyatçılar şairler dünyasını düşünüyorum da... Acaba insanlıktan bulup çıkardıklarımız bu kadar mı? İnsanın zenginliğinin yanını yaklaşabilmiş miyiz?