Kitabı bitirdim. Ama hala yanımda taşımaya devam ediyorum. Sebebini tam bilmiyorum. Ama uzak kalmak istemedim sanırım. Biraz daha yanımda kalsın istedim :) Sevdiğinden ayrılmak istemeyen birinin içgüdüsüyle yaklaşıyorum kitaba :))
“Bile isteye yoluna çıktım.” diyor Ferit Edgü 29. sayfada. Bende bile isteye çıkardım Ferit Edgü’yü yoluma. Tezer
Oyunun orijinal ismi ''Two Gentleman of Verona'' olsa da buradaki karakterler erginlik çağına girmiş, varlıklı ailelerden gelen delikanlılardır. Ancak hareketlerinden ve tavırlarından 20 yaşın altında oldukları anlaşılmaktadır. Zaten Valentine de, hayatında ilk kez yolculuk yapmaktadır.
Proteus-Valentine arasındaki olay örgüsü
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitaptaki bazı örnekler ve manipülasyon teknikleri bakış açımı değiştirdi. Bununla da kalmadı beni biraz paranoyak etti :D Şuan dünyaya biraz daha farklı bakıyorum diyebilirim. Tabi buna sadece yazar sebep olmadı. Ona kalmış olsa algı yönetimi için verdiği örnekler yüzünden şuan çok daha farklı bakıyor olurdum :D
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~
Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!..
1
Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir...
Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Peki, Halikarnas Balıkçısı neden seviyor bu kadar “Merhaba” sözcüğünü. Kendisinden dinleyelim de, toprağımıza “merhaba” tohumları eksin, birbirimizin yüzüne bakmaya dahi tenezzül etmediğimiz şu zamanlardan geçerken…
“…‘Rahat edin. Benden size kötülük gelmez’ demektir. Sonra, aklımızı işimizden ayırmamalıyız. ‘Günaydın’ mı diyeceğiz, ‘İyi
"Şu anda yaşama fırsatım var, bunu değerlendirebiliyor muyum?"
Hangimiz yaşama bilincinde ya da hangimiz yaşadığı hayatın bir gün sona ereceğinin farkında olarak ömrünü geçiriyor? Doğru olan sonun farkında olarak mı yaşamaya devam edip kendin olmaktır yoksa yaşam bilinci başlı başlına yeterli midir yaşadım diyebilmek için?
Hayatının bir
I
Biliyorsunuz parkların
Sizi çağıran tarafları
İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı
Orada saklanıyor onlar
Çünkü her türlü saklanıyorlar orada
Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
Dağınık mavisiyle gözlerinin
Sevgi vermez kadın uçlarıyla
Korkuya, sadece korkuya sığınmış olarak
Eskimiş, kurtlanmış ikonlarıyla
Güz ve ömrümüz
Bazan öyle kitaplar oluyor ki her harfin her sözün her kelimenin , her cümlenin koluna girip yaşayası geliyor insanın. Ne zaman Mustafa Ulusoy'un gönül bağında gezsem bütün çiçekleri vicdanıma seminer veriyor ve beni harekete geçiriyor,bir kokusu binlerce ümid devşiriyor amma illa ki o bağda tatlı bir ısırık kalbimi yakıyor.
Günaydın. Bu ara herkes geçmişe hasret. "Yeni"ler değil "eski"ler mutlu ediyor sanki. Sebebi belli de, konuşmak dahi istemiyoruz. Nezihe Meriç, "Sait Faik gülse, biz gülsek, deniz, kuşlar, balıklar, Burgaz, hepsi, hepimiz güle güle bir hâl olsak. N'olur be Tanrım! Ne çocuktuk, ne güzeldi dünya." der. Mümkün, sevgili