Rahman’a ulaştıran yollar nefesler sayısıncadır.
Akl” bağlamak kökünden gelen bir kelimedir. Anlamak ve idrak etmek, düşünme ve muhakeme etme ve doğruyu bularak onu sağlam bir yere bağlamak anlamına gelmektedir. Akıl eşyayı olduğu gibi anlama ve anlamlandırma, güzel ve çirkini ayırt edebilme, doğruyu ve yanlışı kavrama kabiliyetidir. Akl‐ı selim, ise hüküm ve kararlarda iki hayırdan daha iyi olan hayrı, iki şerden ehven‐i şerri bilebilme özelliğidir ve kâmil akla verilen isimdir. Buna “sağduyu” demek de mümkündür. Allah Teâlâ buyurdu ki; “Yüzünü Allah’ın fıtrat üzere yarattığı hak ve hanif dini olan tevhide ve İslam’a yönelt. Ki Allah insanı bu fıtrat üzere yaratmıştır. Allah’ın kadim kanunu olan yaratılışında bir değişim söz konusu olamaz. Doğru, sabit ve hak din ve yol budur. Ama ne var ki insanların çoğu bunu bilemezler” Akl‐ı selim, “yaratılışta Allah’ın insan kalbine koyduğu ilahî hakikatleri ve gerçeği kabul etmeye yatkın olan kabiliyet” anlamındadır.
Stendhal aşkı dörde ayırıyor, Cemil Meriç açıklıyor
Birincisi gerçek aşk. Yani amour-passion. .. (sevgili ölse bile) sevgi.. ölünceye kadar devam eder. Amour-passion bu. Bütün şartları yenen, fiziğe aldırış etmeyen bir nevi communion. İkinci aşk bir övünme vesilesi: Amour-goût. Başkaları için sevişilir, gösteriş için sevişilir. Erkek genç ve güzel metresiyle fiyaka satacaktır. Kadın meşhur bir
Reklam
Stendhal aşkı dörde ayırıyor, Cemil Meriç açıklıyor Birincisi gerçek aşk. Yani amour-passion. .. (sevgili ölse bile) sevgi.. ölünceye kadar devam eder. Amour-passion bu. Bütün şartları yenen, fiziğe aldırış etmeyen bir nevi communion. İkinci aşk bir övünme vesilesi: Amour-goût. Başkaları için sevişilir, gösteriş için sevişilir. Erkek genç ve
İnsan olmak istemeyen insanoğlu! “Allah seni en güzel biçimde yarattı. " Tüm yaratıkların en güzeli, en mükemmeli, en kabiliyetlisi, en akıllısı yaptı. Seni kendisine halife kıldı. "Fakat sen nankörlük ettin. Allah'ın buyruklarını dinlemedin. Dinlemediğin için de, seni o yüksek mertebeden indirip en aşağılık (esfelesafilin) yaptı. Çünkü sen, güzel kokuları değil, çirkef kokularını seçtin! Hem “Allah beni yarattı” dersin, hem de Allah'ın buyruğunu kendi buyruğunun altına almak istersin; bu olmaz! Olamaz!
Begoviç'in dediği gibi insanoğlu avlanmak için mızrak ürettiğinden beri, her yeni, hızlı ve verimli aleti ürettikçe, öncekini geride bırakmıştır. Medeniyet "kült" ve "alet" üretebilme kabiliyetidir. Bu durduğu an arkadan gelen yeni bir "kült" ve "alet" dalgasıyla alaşağı edilir, eski medeniyet durumuna düşersiniz...
İSLÂM DÜŞÜNCE TARİHİNDE YENİLİK ARAYIŞLARI KİŞİLER, FİKİRLER, AKIMLAR - ŞUBAT 2011 - İNŞA YAYINLARIKitabı yarım bıraktı
EINSTEIN'in MASKESİ Önden bakıldığında, eksiksiz bir surat gibi görünür. Şaşırtıcı olan arkadan bakıldığında (oyuk kısım) yine eksiksiz bir surat gibi görünmesi ve bu sefer gerçekten sıradışı bir algılama yaşanmasıdır. Bakan kişi maskenin etrafında dönerken, surat takip ediyormuş gibi görünür. Çukur taraf gerçekten hareket ediyormuş gibi görünür.
Reklam
Analık cennetleri oluşturma kabiliyetidir ki, dünya, analık vasfıyla cenneti bulmak için tek fırsattır. Peygamber ''Cennet anaların ayakları altındadır''' derken anneliğin değerini bu yüce hadîsiyle vurgulamıştır. Hz.Mevlânâ Mesnevi'At (6. cilt, 3257) "Anaya karşı minnet tabiidir çünkü o Allah'n şefkatiyle ilhamlanmıştır'' der. Analık, Allah'ın Peygamberdeki tecellisi olan rahim sıfatıyla da anlatılır. Bu bakış açısından Bursevi Hazretleri Peygamber'in ümmi oluşunu açıklarken üm (ana/den geldiini ve bütün yaratımların anasının o Sultan olduğunu söyler. Divan- Kebir'de (2237) "Peygamberlerin gazabı anaların kızgınlığı gibidir.Öyle bir kızgınlıktır ki o sevimli çocuk için bilim ile doludur'' der. Hz.Mevlânâ'ya göre mürşitte tecelli eden de analıktır. Mürşitler farklı değildir. Her öğretmenin sütü aynıdır ama çocuk sütü, kendi annesinden emmeyi sever ve ister. Süt, o mürşidin ilminden akseden Allahın manasıdır; kevser şarabıdır.Emzirme,manevi yakınlığı anlatır. Mesnevi, Hz.Musanın annesini mürşit olarak tarif ederken annelik vasfını, evladın irşad eden insan- ı kâmil olarak tasvir eder. Gene Mesnevi, "Aşkın ızdırabına hâmile olmayan, dişi nefistir, er olan nefis değildir'' der.
Öğrenme Kuramları, Hak, Değer yargıları, Ontoloji, Makamlar
_Eğitim – Öğretim_ _Eğitim, bilgilenme ve gelişme sürecidir ve yaşam boyu devam eder. Süreklidir. Plansız ve programsız da olabilir. _Öğretim, eğitimin okullarda planlı yapılan kısmıdır. Eğitimin bir parçasıdır. Öğretim, planlı programlıdır. Süresi vardır. _Her eğitim, öğretim değildir. Fakat her öğretim, eğitimdir. _Öğrenme