"Aslında biz bu yaşamın güzel olduğunu düşünmüyorduk bile artık; o kadar alışmıştık ki, yaşayıp gidiyorduk işte. İnsan her gün gördüğü denizin, evinin önündeki kayanın üstüne konan martının güzel olduğunu düşünmez. İki tarafı ağaçlı toprak yoldan yürürken, tepede buluşup birbirine girmiş olan dalların nasıl bir gölgelik yarattığını, akşamsefalarının bir mucize gibi birden açıverdiği bahçelerdeki alçak sesli sohbetleri, bazı evlerden belli belirsiz duyulan aşk fısıltılarını da. Bunları sadece yaşar.."
Sayfa 14
Devrim Reformdan Daha Kolaydır
Bir devrim, reformun getirdiğinden çok daha fazla değişik­lik içerdiğinden, insanlar devrimi gerçekleştirmenin daha zor oldu­ğunu düşünme eğilimindedirler. Aslında, belli koşullar altında devrim, reformdan çok daha kolaydır. Bunun nedeni de devrimci bir hareketin, bir reform hareketinin sağlayamayacağı ölçüde güçlü bir esin kaynağı olmasıdır. Bir reform hareketi sadece belli bir toplumsal sorunu çözmeyi vaat eder. Devrimci bir hareket ise, bir defada tüm sorunları çözmeyi ve tamamen yeni bir dünya yaratmayı hedefler; insanların uğruna büyük risklere gireceği ve fedakarlıklarda bulunacağı türden bir ideal sağlar. İşte bu neden­lerle, teknolojinin herhangi bir dalının, örneğin genetik mühendis­liğinin ilerlemesine ya da uygulanmasına etkili ve kalıcı kısıtla­malar koymak yerine, tüm teknolojik sistemi yıkmak çok daha kolay olacaktır. Genetik mühendisliğine kısıtlamalar koymaya pek az insan kendini içtenlikle adar, ama uygun koşullar altında en­düstriyel-teknolojik sisteme karşı bir devrime pek çok insan kendi­ni ateşli şekilde adayabilir. 132. paragrafta belirttiğimiz gibi teknolojinin belirli bazı yönlerini kısıtlamaya çalışan reformcular kötü bir sonu önlemek için çalışıyor olurlar. Ama devrimciler, mu­azzam bir ödül -devrimci görüşlerinin gerçekleşmesi- için çalışır­lar ve böylece reformculardan daha çok ve daha azimli çalışırlar.
Sayfa 65 - Kaos YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir insan yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, üzülüş,düşünüş gibi şeylerin hiç uçmaması lazım. Uçtu mu, sanki kişi ölmüştür.
Ölülerin Yolu
Birlikte Kent'e geri döndüler; yine de Aragorn bir süre konaktaki masada sessizce oturdu; diğerleri onun konuşmasını bekledi. "Haydi!" dedi Legolas sonunda. "Konuş da seni rahatlatalım; gölgeyi silk at üzerinden! O kurşuni renkli sabah buraya geldiğimizden beri neler oldu?" "Benim için Borukent savaşından biraz daha
+420
İnsan sevmek ister iliklerine kadar ansızın bir sevda ve adanmış bir ömür yasak olduğunu bile bile dewam eden bi ömür başkalarında ondan bi parça aramak gibi bir sevda aramanın yanlış olduğunu kendini yalnızlığa mahküm etmek gibi bir sevda Sevda dan Umudunu yitiren okurlara ilham verecek bir kitap bir sevda SEVDANIZIN ARKASINDA DURUN SEVDİĞİNİZE EMİNSENİZ
"İnsan mı?" dedi İngold kuşkuyla; diğerleri güldü.
"İnsan!" diye bağırdı Pippin, artık tamamen uyanmıştı, "insan ha! Tabii ki bu doğru değil! Ben bir hobbitim ve bir insandan daha az yiğit sayılmam, arada bir zaruret nedeniyle aksi doğruymuş gibi görülse de. Gandalfın sizi kandırmasına izin vermeyin!" "Büyük işler başarmış insanların birçoğu bundan fazlasını söyleyemezdi," dedi tngold. "Ama hobbit nedir?" "Bir Buçukluk," dedi Gandalf. "Hayır, efsanede sözü edilen değil," diye ekledi adamların yüzlerindeki hayreti görünce. "O değil, ama onun akrabalarından biri." "Evet ve onunla yolculuk yapan biri," dedi Pippin. "Üstelik sizin Şehir'den Boromir de bizimle birlikteydi; beni Kuzey'in karlarından kurtardı ve sonunda beni bir sürü düşmana karşı korurken öldü." "Sükût!" dedi Gandalf. "O acının haberi ilk önce babaya verilmeli." "Bu zaten tahmin ediliyordu," dedi îngold; "çünkü son zamanlarda burada tuhaf belirtiler vardı. Ama şimdi geçin hemen! Çünkü Minas Tirith Hükümdarı oğlu ile ilgili son haberleri taşıyan birini görmeye can atıyor, bu ister insan olsun, isterse de..." "Hobbit," dedi Pippin. "Hükümdarınıza çok az bir hizmetim dokunabilir ama elimden ne gelirse yaparım, cesur Boromir'in anısına."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.