Sıradan kır çiçekleri solar ama yeniden açarlar. Şu sarısalkımlar gelecek haziranda yine şimdiki gibi sapsarı açacak. Bir ay sonra yabanasmasında mor yıldızcıklar göreceğiz, yapraklarının koyu karanlığı her yıl mor yıldızlarla dolacak. Ama biz asla yeniden genç olmayacağız. Yirmi yaşımızdayken içimizde nabız gibi atan neşe damarı pörsüyecek.
Tarih(çilik) ve Öykü(cülük): Nerede Nasıl Ayrılıyorlar?
İggers’ın (1997), üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan tarihyazımı kitabı, öykü-tarih ve kurgu-gerçeklik ilişkileri üstüne tartışmak için, kaydadeğer başlangıç noktaları sunuyor. Bu bölümde, İggers’ın görüşlerini anarak, fakat ona tümüyle bağlı kalmadan, sözkonusu ilişkileri ele alıyoruz. İggers’ın görüşlerine geçmeden, Avrupa dillerinde
Reklam
(TR) Her birimizin kendi eşiği vardır, dostum. Asker olalım veya olmayalım, o eşiği aşıp da… başka bir şeye dönüşmeden önce ancak bir yere kadar dayanabiliriz. Öyle yaptığımızda da etrafımızdaki dünya farklılaşmış gibi gelir ama sadece bize göre. Bakış açımız değişse de, bu değişikliğin akılla bir ilgisi yoktur - görürsün ama hissetmezsin; veya ağlarsın ama kendi ızdırabına sanki başka bir yerden, dışarıdaki bir noktadan bakarsın. Orası cevap bulunacak bir yer değildir Lull, zira orada bütün sorular yanıp kül olur. Daha fazla veya daha az insan olmak - karar sana kalmış. (EN) Each of us has his own threshold, friend. Soldier or no, we can only take so much before we cross over... into something else. As if the world has shifted around us, though it's only our way of looking at it. A change of perspective, but there's no intelligence to it – you see but do not feel, or you weep yet look upon your own anguish as if from somewhere else, somewhere outside. It's not a place for answers, Lull, for every question has burned away. More human or less human – that's for you to decide.
Bir insan hep alelade günler geçirmek dışında her şeye dayanabilir. Tehlikeli yaşa, doğru yaşarsın. Goethe
Savaş Üzerine
Söz arasında: “Savaşın insanlık için felaket olduğu düşüncesi bence çok garip” dedi. “Tam tersine, en yararlıdır. Yalnız, bir savaş türü vardır ki iğrençtir, yıkıcıdır: Iç savaş, kardeş savaşıdır bu. Ülkeyi mahveder, parçalar. Uzun süreli savaşlardır bunlar ve halkı yüz yılda vahşi sürüye çevirir; gelgelelim siyasal, yani ülkeler arası savaşlar
Yapı Kredi Yayınları
• Ama aslına bakarsanız ben sadece kendim için üzülmüyorum, sadece kendim için sıkıntı çekmiyorum. Ben ayazda bile dışarı paltosuz ya da ayakkabısız çıkmaya aldırmam. Buna dayanabilirim, her şeye katlanırım. Sıradan, basit bir insanım ben. Ama insanlar ne derler? Paltosuz dolaşırsam sivri dilli düşmanlarım neler konuşurlar? Bilirsiniz insan başkaları için giyinir. Ayakkabılar insanın onurunu ve adını korumak içindir.
Reklam
176 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.