136 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Gerek sosyal medyadan gerek arkadaşlarımdan aldığım sayısız tavsiyelerden sonra okumaya karar verdim ve iyiki de okumuşum. Kitap başlangıçta mutlu bir aile tablosu şeklinde başlıyor ama sonra savaş çıkınca ailenin erkeklerinin de savaşa gitmesiyle o mutlu aile tablosu dramatik bir şekilde dağılıyor.Kitapta aslında savaş terimlerini çok görmüyorsunuz ama o savaşın yıkıcı etkisini hissediyorsunuz. Genelde 2 kadın karakter olan Tolgonay ve Aliman karakterleri çevresinde geçiyor kitap. Ailedeki bütün erkek üyelerin yitirilmesiyle köyde yaşayan bu kadınlar aslında o yüreklerindeki hayal kırıklığı ile askerdekilere göndermek için buğday hasatı yapıyorlar. Savaşın sadece insan hayatını bitirmekle kalmayıp geride kalanların da umutlarını ve psikolojilerini bitirdiğini görüyorsunuz. Muhakkak bu kitabı okumanızı öneriyorum. Kitapla kalınız.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
Canım Aliye, Ruhum Filiz
İnsan bilir mi ki canına ve ruhuna özel yazdığı mektuplar bir gün okuyucuyla buluşacak? Bilseydi ne değişirdi ki Sabahattin Ali'nin mektuplarında? Daha iyi mi yazardı ya da daha iyi mi olurdu mektuplar? Bence olmazdı. Bu haliyle çok güzel ve özeller. Çünkü iyi ve güzel olması için bir çaba yoktu mektuplarda. Böyle güzel olması gerçekten sevilen kişiye yazılmış olmasındandı. Öyle sıcak öyle içten kelimler kullanılmıştı ki, hiçbiri gereksiz yere değil, sevgi sözcüklerinin hiçbiri boşa değildi. Aliye Hanım'ın mektuplarına yer verilmesini isterdim çünkü Sabahattin Ali öyle istiyor ki Aliye Hanım'dan tez zamanda ve uzun uzun okuyabileceği bir mektup biz de biraz ucundan okumak istiyoruz. Küçük detaylar mutluluk veriyor, ister istemez yüzünüzde tebessüm oluşuyor. Sabahattin Ali, mutluyken, özellikle üzgünken ve sıkıntılı zamanlardan geçerken mutlaka Aliye hanımı da ortak etmiştir. Birbirlerinden uzak olsalar da birbirlerini asla yalnız bırakmamışlar. Yalnız hissettirmemişler. Belki küçük bir mektup ama kızını ve eşini ne kadar önemsendiğini, değer verdiğini hissettiren mektuplar bunlar. Çünkü zor ve kısıtlı zamanlarda bile çabucak da olsa yazılmış ne olursa olsun haber vermek ve almak için yazılmışlar. Mektuplarda öyle gerçekçi ve içten duygular vardı ki gerçekten özel ve gizli kalması gereken şeyler okuyormuş gibi hissettim. En hoşuma giden kısım mektupların sonu oldu. Bu yüzden her mektup çok değerli ve özel oldu benim için. Okuduğunuz klasik eserlerden ve diğer tanıdığınız ilişkilerden farklı tutarak okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,2bin okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlere ruhunuza ve ufkunuza iyi gelecek, dokunduğu duygu yelpazesi ile çeşitlilik gösteren Kibele dergisinde yer alan öykülerin derleme kitabı ile geldim. Her bir öykü birbirinden anlamlı ve güzel. Başlar başlamaz sizleri alıp ayrı deryalarda gezdiyor. Derleme öykü okumayı seviyorum çünkü bir kalemi değil de birçok kalemi tanıma
Sözcüklerin Dansı
Sözcüklerin DansıKolektif · Kibele · 202315 okunma
186 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Gustave Le Bon’un “Kitleler Psikolojisi” kitabı, kitle psikolojisinin temel özelliklerini inceleyen ve 1895 yılında yayımlanan önemli bir eserdir. Kitap, bireylerin kitle haline geldiklerinde ortaya çıkan yeni psikolojik özellikleri ve bu özelliklerin bireysel özelliklerden nasıl farklılaştığını tartışır. Le Bon, kitlesel davranışların, bireylerin
Kitleler Psikolojisi
Kitleler PsikolojisiGustave Le Bon · Hayat Yayınları · 19973,682 okunma
300 syf.
7/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Benim için Julien Green insan psikolojisini en iyi işleyen yazarlardandır. Kendisiyle aynı seviyede
Guy de Maupassant
Guy de Maupassant
ve
Wolfgang Borchert
Wolfgang Borchert
vardır. Belki birkaç yazar daha o kadar. Zaten
Adrienne Mesurat
Adrienne Mesurat
ve
Yeryüzünde Bir Yolcu
Yeryüzünde Bir Yolcu
kitaplarında da kendiniz bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Ama Leviathan’da ise o kadar derinlere inemediğini gördüm. Özellikle Paul Gueret karakterini sanki tam olarak tanıyamadık. Oysa davranışları, giriştiği korkunç eylem kendisini derinlemesine tanımamızı zorunlu kılıyordu. Gene de başarsız bir anlatımdı diyemem. Zira burada Julien Green’i diğer kitaplarıyla kıyaslayıp böyle bir beklentiye girip ve dolayısıyla böyle yargıya vardım. Sadece bu kitaptaki psikolojik analizler bile birçok yazarın seviyesinden fersah fersah ileride. İki bölümden oluşan kitabı ilk kısmı bir yere kadar tatmin ediciydi. Ama ikinci bölümle beraber Gueret kenara itilip olaylar Angele’in üstünden gidince seviye de biraz düşmüş oldu. Angele’in yaşadığı yıkımı düşünürsek eldeki bu malzemenin ziyan olması gerçekten edebi anlamda oldukça üzücüydü. Angele de en az Gueret kadar derin bir karakterdi oysa. Ama günün sonunda aynı kitaptaki hali gibi önemsenmeyen bir şekilde sunulmuştu. Ama tüm bunların yanında yan karakterlerin dahi iç dünyalarına tanık olmamız bence oldukça değerli bir şeydi. Çoğu kitapta böyle bir şeye denk gelemeyiz. İlk defa Julien Green okuyacaklar için gene de bu kitap kötü bir seçenek sayılmaz. Bana göre sadece diğer kitaplarının seviyesinde değil o kadar.
Leviathan
LeviathanJulien Green · Everest Yayınları · 20139 okunma
111 syf.
8/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Bu kitap tamamen hayal ürünüdür.Yeşil Su kasabası ve kişiler tamamen bir kurgudan ibarettir.Böyle bir kasaba ve kişiler asla olmamıştır. Konusuna gelecek olursak; Kasabamızda küçük yaşta birbirine ısınan fakat gelişen olaylardan sonra yolları ayrılan iki sevimli insan olan Turgut ve Fatma’nın bu güzel kasaba için tekrar bir araya gelme hikâyesini ve bu hikâyeyle beraber yeniden yeşeren aşklarına şahitlik edeceksiniz.Aynı zamanda bu güzel kasaba için şehirden getirilen televizyon şirketinin ne gibi yatırımlar yaptığını göreceksiniz. Sade bir kasabadan, gelişen bir kasabaya dönüşen durumu gözler önüne seren yenilikler, insanların yaşam kalitesini artıran modern altyapı projeleri ve çevre dostu uygulamaları içeren bir tatil beldesi haline gelişine tanıklık edeceksiniz. Kitabı beğendim fakat ufak tefek yazım hataları mevcut olduğunu belirtmek isterim. Bir sonraki okuyucularına keyifli okumalar dilerim.
Kum Taneleri
Kum TaneleriE. Murat Yücel · Sokak Kitapları Yayınları · 20211 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Kitap her paragrafında o kadar derin anlamlar taşıyor ki insan kendini durup bir dakika o paragrafın üstünde düşünmekten alıkoyamıyor. Üzerine uzunca düşündüğüm bir paragraf da şöyleydi; “Sadece evcilleştirdiğin kişiyi anlayabilirsin” dedi tilki. “İnsanlarınsa hiçbir şeyi anlayacak vakitleri yoktur. Her şeyi dükkandan hazır alırlar. Ve arkadaşlar dükkanlarda satılmadığı için de insanların arkadaşları yok artık. Eğer bir arkadaşın olsun istiyorsan, evcilleştir beni!” Uğrunda emek harcadığın, tanımaya anlamaya çalıştığın kişi sende yeniden anlam kazanır, onu diğer milyonlarca insandan ayıran şey sendeki anlamıdır. Büyükler -bizler- tek düze hayatımızda bir düzenin çarklısı olmuşuz, bu düzen içinde kaçımız çıkar ilişkisi olmadan gerçek dostlara sahip diye sorgulamadan edemiyor insan.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015233,7bin okunma
233 syf.
·
Puan vermedi
233 sf. #hayalizi   /23/ @edayildzz._ @dorlionyayinlari
Erdem
Erdem
Selamun Aleyküm Bugün sizlere daha önce #zihnihüküm kitabı ile tanınmış olduğum Eda Hanım'ın 2020 yılında deneme türü olarak basılmış olan ve sonrasında düzenlenme yaparak roman türüne çevirdiği kitabı ile geldim...  Okumaya ilk başladığım sayfalar içimi yaktı, yıktı
Hayal İzi
Hayal İziEda Yıldız · Dorlion Yayınevi · 202150 okunma
258 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Fantastik ve bilim kurgu türünün harmanlanması ile ortaya çıkan; farklı gezegenleri ve zaman yolculuğunu merkezine alan, sürükleyici bir eser Orenda. Bilim insanı olan Ali, kara deliği yakından incelemek için ekip arkadaşlarıyla uzay yolculuğuna çıkmıştı. Hepsine güveniyor ancak birkaçına dostum diyordu. Uzaya çıktıklarında her şey yolunda giderken birden işler sarpa sardı. En güvendiği onun tüm hayatını çaldı ya da değiştirdi. Geri dönülmesi imkansız sayılabilecek bir duruma sürükledi Ali’yi. Oysa onun tek istediği keşif yapmak ve ailesine kavuşmaktı… Olaylardan sonra gözünü açtığında başka bir gezegende ve bedendeydi. Neler olmuştu ve neden? Burası neresiydi? Ve en önemlisi evine dönmeyi başarabilecek miydi? Yazarın kalemi ile tanışma eserim oldu Orenda. Asude Hanım’ın yalın ve akıcı yazımı ile birlikte; kaleme aldığı olaylar ve hız kesmeden artan olay temposu ile kendisini okutan bir romandı. Yazarın, yarattığı evren ve insan modelinin yanı sıra, alt metinde ufak ufak işlediği toplumsal mesajlar çok etkileyiciydi bence. Yer yer dostluk öne çıkarken yazımlarında, yer yer insanların dünyaya verdikleri zarar ve geleceği tehlikeye atış biçimleri öne çıkıyordu… Severek okudum ve sonuna gelince henüz hiçbir şeyin bitmediğini gördüm. Romanın devamı gelecek belli ki, lütfen geç gelmesin. Aklım Ali’de… Kalemi daim, okuyucusu bol olsun.
Orenda - Karanlığın İçindeki Dünya
Orenda - Karanlığın İçindeki DünyaAsude Pir · Elpis Yayınları · 202310 okunma
472 syf.
6/10 puan verdi
Merhaba dostlar, Bugün sizlere Binnur Şafak'ın kaleminden çıkan Asi Çakıltaşı eseriyle geldim. Görünen o ki, bu seriyi okumamış olanlar arasında nadir kalanlardan biriydim. Ancak, eksik kalmamak adına sonunda bu kitabı da edinmeye karar verdim. Asi Merve Karakuyu, 2 yıllık işletme okuyan bir üniversite öğrencisidir. Merve, içine kapanık,
Asi Çakıltaşı - 1. Perde
Asi Çakıltaşı - 1. PerdeBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 2022777 okunma
Reklam
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Hayır Serisinin şimdiye kadar okuduklarım arasında en beğendiğim kitabı. Dokunaklı, çarpıcı ve bir o kadar duygusal. Janusz Korczak’ın hikayesini okuyoruz bu kez. Çocukları minik, tatlı, gelip geçici ve ciddiye alınmaması gereken yavru insanlar olarak değil; birer birey olarak görmemiz gerektiğini düşünen ve inandığı bu yolda büyük adımlar atmış,
Çocukluğun Hor Görülmesine Hayır - Janusz Korczak
Çocukluğun Hor Görülmesine Hayır - Janusz KorczakIsabelle Collombat · Alfa Yayınları · 2019142 okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
Tolstoy’un 3 büyük romanından biri kabul edilen Diriliş, büyük bir yeniden doğuş ve uyanış hikayesi. Gençliğinde halalarının yanında kalan hizmetçi Katerina Maslova’yı baştan çıkarıp bırakan Prens Nehludov, yıllar sonra karşısında jüri üyesi olduğu mahkemede cinayet zanlısı olarak karşılaştığı kızı görünce, hayatı alt üst olur. Geçmişte yaptığı
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Can Yayınları · 201917,2bin okunma
517 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitaplar yazılmıştı..
Martin Eden, Jack London’ın yarı otobiyografik bir eseridir. Kendisi sosyalist bir yazar olmasına rağmen sosyalizme karşı ve bireyci bir karakter meydana getirerek, bireyselliğe bir karşı koyuş olarak bu kitabı kaleme almıştır. Kitabın sonunda Martin’in bu hayattan kendisini koparışı bireyselliğin yenilgisinin bir simgesidir aslında. Ancak
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202389,9bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Doğanın en güzel resmi, köyün kendine has hayatı ve düşmeyen ritmi ile hüznü ve sevgiyi kucaklayacağımız , samimiyetin gerçekte ne anlam ifade ettiğini anlayacağımız, modern dünyadan bir anlığına bile olsa uzaklaştıracak, özlem dugusuyla okuyacağınız ve yazarımızın içsel yolculuğuna eşlik edeceğimiz ,yüreklere dokunacak bir hikaye ; Cemile Öğretmen , Nazlı ile , Neriman Teyze ve Ragıp ile güzel anlara eşlik etmek değerliydi... Nazlı, doğduğu yaşadığı bu köyü çok seviyordu. Ama içinin bir köşesinde bu topraklara ait bir kızgınlık vardı. Buraya bırakılmanın, buraya terk edilmenin öfkesi vardı. Bir yanı ile aşkla bağlı olduğu bu köye bir yanı ile kızgındı. Ama bu köy Cemile Öğretmen için bir cennetti. Köyün Neriman Teyze'si, Nazlı'nın babaannesi idi. Anne sevgisin bilmezdi ama babaannesini de çok severdi... Baba sevgisi , onuda bilmiyordu Nazlı. Çünkü Ragıp sadece vicdan azabıyla yaşıyordu... Bunlara rağmen , köyde yinede hayat vardı. Nazlı ve Cemile Öğretmen ile bu hayata dahil olmak ... Nice mavi kapılı evler , kapıları umuda açılan insanlar, çam ağaçları, köyü ortadan ikiye ayıran dere, hayvanlar, elleri nasır tutmuş dedeler, saçları kınalı nineler ,herşeyiyle bu küyün bir neşesi vardı... Hayatın akan bir su gibi önüne çıkan her engeli sürükleme işlevi vardır. İnsan biraz sabır gösterse her dert görevini yerine getirip başka bir boyut kazandıracaktır... Bu evlerinin kapısı maviye boyalı köy, içinde daha az öykü barındırarak devam edecekti yaşamaya. Azalan insanlara kapanan kapılar eklenerek...
Gül Kılıçkaya
Gül Kılıçkaya
Mavi Kapılı Evler
Mavi Kapılı EvlerGül Kılıçkaya · Elpis Yayınları · 06 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Merhaba. Ayın bir diğer okunan kitabı Karel Capek'in Sıradan Bir Cinayet'i oldu. İçerisinde 16 hikâye bulunuyor. Her biri kendi içinde sıradışı, ilginç bir kurguya sahip. Yazar öykülerinde polisiye tarzında garipseyeceğiniz ama merak da edeceğiniz keyifli, şaşırtıcı bir okuma sunuyor. Üstelik hikâyelerin birçoğu düşünmeye iten, suç ve
Sıradan Bir Cinayet
Sıradan Bir CinayetKarel Čapek · Okuyan Us Yayınları · 201048 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.