Yüce Varlıkların ve gök tanrılarının "tarihinde," tüm insanlığın din deneyimi açısından son derece kayda değer bir olayı gözlemleyebiliriz: bu tanrısal figürler zamanla tapım içinde yok olmaktadırlar. Hiçbir yerde önemli bir rol kazanamamakta veya uzaklaşmakta ya da başka dinsel güçlere yerlerini bırakmaktadırlar: atalar tapımı, doğa ruhları ve tanrıları, bereket ruhları, Ulu Tanrıçalar vb. Bu tanrıların, yerlerini, her zaman daha somut, daha dinamik ve daha üretken (örneğin güneş, Ulu Ana, eril tanrı vb) tanrılara ya da dinsel bir güce bırakmaları dikkat çekicidir. Çekişmeden galip çıkan, her zaman bereketin temsilcisi ya da dağıtıcıdır; yani yaşamın temsilcisi ya da dagıtıcısıdır. (Ölülerden ve demonlardan korkma, yaşamın bu düşman güçlerce tehdit edileceği ve bunların yok edilmesi ve etkisiz hale getirilmesi kaygısına bırakır yerini).