Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak,vermek) bu tabirler kadının kıymetten düşüren, ona ahkâr mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabiîdir.
Bir kadın ve bir erkek birbirlerine karşı şiddetli bir tutku duyuyorlarsa,onları ayıran engeller,ister bir koca ister anne babalar vb.olsun,bana hep yasalar ve insan uzlaşımları bu konuda ne derlerse desinler,bu iki sevgili doğaya ve tanrısal hukuka göre birbirlerine aitlermiş gibi gelir.
Reklam
Her şey doğanın içeriğine göre olmalı
Sappho: Uçurumdaki Çığlık
Sappho: Uçurumdaki Çığlık
Erkek erkek gibi, kadın da kadın gibi olmalı. Mezopotamya kültür ve uygarlığı gerçekten de her şeyin yerli yerinde olduğu bir coğrafya...Yunan kültürü temelde yersiz kaoscu ve kadının kadınla erkeğin erkekle ilişkisi tuhaf ve insan doğasına ters. Antik Yunan kültürü günümüze böyle gelseydi hiçbir Avrupa ülkesinde insan göremezdik. Neyse ki Helen Kültür Dönemi ile Mezopotamya Uygarlığı'ndan etkilendi de bu Batı ve Yunan kültürü biraz günümüze doğru uygarlaşıverdi.
Birine ait olmak, bir yere ait olmaktan daha güvenli sanırım
Kadın ve erkek, karşılık buldukları bir kalbe bağlanarak dünyada bir adres edinirler. Uzaklara çekip gitseler de, dışarılarda uzun patikalara girseler de yeryüzünde dönebilecekleri, ait oldukları bir nokta vardır. Evliler, nihayette dönebilecekleri bir insan edinirler, kendilerini çağıran çocukları olur.
Sayfa 41
Dünyanın birçok ülkesinde evlilik dışı kadın erkek ilişkileri bizdekinin aksine, toleransla karşılanır. Avrupa’da yaşayan bir kız evlilik öncesi bekaretini kaybetti diye kimse o kıza ahlaksız gözüyle bakmaz, çünkü onların yaşam tarzına göre bu gayet normaldir. Gelelim Türkiye’ye, daha düne kadar flört etmenin bile tepki ile karşılandığı, dini ve ahlaki değer yargılarının hala belirgin olduğu bir toplumda, ahlaki ve dini kuralların yoğun baskısına rağmen bir kız en önemli ahlak kuralını hiçe sayıp bekaretini kaybediyorsa, o kız toplum gözünde ahlaksızdır... Bir kere ahlaksızlık yapan bir daha yapar…” “Bu yaklaşım çok acımasızca.”“Yooo hiç de acımasızca değil. Bir toplumda hoş görülen bir hareket diğer bir toplumda çok kötü tepki alabilir. Bir Çingene, ait olduğu top lumda hırsızlık yaptı diye yadırganmaz ama Suudi Arabistan’da kolunu keserler. Hollanda’da uyuşturucu kullananlara kolaylık sağlanırken, İran’da yakalanırsan asarlar. Neticede her insan ait olduğu toplumun kurallarına uymak zorundadır.”
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe bir verilmez ve bir erkek kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabiîdir. Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün uzak olmamasını dilerim.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Kadın hizla tepki verir, yakınlık ve birliktelikte sığınak arar. Duygularını paylaşır ve erkeğin de aynı şekilde davranmasını ister. Erkekse, kadına kabul edilemez gelen bir tarzda mantıklı davranır. Böylece kadın daha çok izler, adamın ne düşündüğünü ve ne hissettigini daha çok bilmek ister ve erkek daha da uzaklaşır. Erkek uzaklaştıkça kadın daha çok izler ve kadın izledikçe, erkek daha çok uzaklaşır. Kadın erkeği soğuk, tepkisiz ve insan dışı olmakla şuçlar. Adamsa kadını zorlayıcı, isterik ve denetimci olmakla. Bu klasik senaryonun alışılmış sonucu nedir? Temposu giderek yükselen bu takip ve çekilme dansı bir süre devam ettikten sonra kadın, terapistlerin "tepkisel mesafe" adını verdikleri duruma girer. Kendini reddedilmiş hisseden kadın en sonunda, kendi başının çaresine bakmaya başlar. Adam artık ihtiyaç duyduğundan daha fazla rahatlığa sahiptir ve zamanla, ilişki kurma umuduyla kadına yaklaşır. Ama artık çok geç kalmıştır. Kadın öfkeyle, "Sana ihtiyacım olduğunda neredeydin?" der. Bu noktada, mesafe koyucu ile takipçi bir süre rollerini değiş tokuş edebilirler.
192 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Cadı - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Halk arasında yaygın olan her türlü batıl inançla kafayı bozduğunu açıkça belli eden Gürpınar'ın kaleminden okuduğum ilk eseriydi. Kitapla tanışmama ve hevesle okuyup hızlıca bitirmeme vesile olan Ceren Sungur'a bolca teşekkürler. Kendisi yakın zamanda "Tarih Obası" kanalında kitabın bazı kısımlarını seslendirip yorumladığı bir seri yaptı ve tüm izleyicilerini bu eseri okumaya davet etti. Kitaba ve yazarına gelecek olursam, genelde varlığını çok net hissettiren erkek elinden çıkmış kadın karakter sığlığını barındırmayan gerçekçi diyaloglarını okurken sık sık takdir ettim. Kendisinin iyi ve tarafsız bir gözlemci olduğunu söyleyebilirim. Bunun yanında uzun zamandır kitap okuma alışkanlığını terk etmiş bir insan olarak okumaya dönmek için bu kitabın
Cadı
Cadı
kesinlikle uygun bir seçim olduğumu düşünüyorum. İlk sayfasından son satırına kadar yazarın dili akıcılığından hiçbir şey kaybetmiyor. sık sık güldüren okuması keyifli diyalogları, bir cadı safsatasını bile ciddi bir fenomenmişçesine her yönüyle evirip çeviren paragrafları ile okumaktan zevk aldığım bir kitaptı. Yazarın diğer eserlerine de mutlaka bakacağım.
Cadı
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023973 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
Okuma Serüvenimi ve Beni Dönüştüren Kitap
Bir kitap okudum ve hayatım değişti, derler ya. Benim için
Feminizm Kitabı
Feminizm Kitabı
böyle bir kitap Bir öğrencimle kitap arkadaşı olmuştuk. İstediğimiz kitapları birbirimize alıyorduk. Ben bunu seçmiştim. Onun hediye ettiği bir kitaptı ve okumaya başladığımda çok bilindik yepyeni bir dünyayla tanıştım. Bir Kürt olarak bu kitabı çok daha iyi anladığımı
Feminizm Kitabı
Feminizm KitabıKolektif · Alfa Yayınları · 202068 okunma
UZAYLI KOCAKARI (Ursula K. Le Guin - 1976) Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Reklam
·
Puan vermedi
''Yalnızca kadınların olduğu bir ülke gerçekten var diyelim, demişti Jeff sürekli,''nasıl insan olurdu bunlar?'' Böyle bir ülkenin kaçınılmaz sınırlamaları,bir arada yaşayan bir sürü kadının kusurları ve ahlaksızlıkları konusunda öyle ukala fikirlerimiz vardı ki.Onlarda ''kadınsı kibir''dediğimiz
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812bin okunma
560 syf.
6/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Çırpınan Kanatlar Evi
Herkese Merhaba, Herkesin öve öve bitiremediği Karga Krallığının1. Kitabını bittimiş bulunmaktayım... Puanımdan anlaşıldıgı gibi ben öyle çok sevemedim. Ama neden karga ya aşık olduklarını anladım cunku bende oldum, yazar resmen karga karakteri için diğer tüm karakterleri ezmiş... çokta güzel yapmış hahah:D Kitabımıza gelirsek; Bir kahin gelir
Çırpınan Kanatlar Evi
Çırpınan Kanatlar EviOlivia Wildenstein · Olimpos Yayınları · 2023260 okunma
“Yaşayan hiçbir erkek, hiçbir kadın, büyülü güçlere sahip olsun ya da olmasın, fiziksel, ahlaki ya da duygusal bir tür yaralanmadan kaçamamıştır. İnsan için acı çekmek, nefes almak gibidir.”
Sayfa 123Kitabı okudu
"Erkek yürekli kadınlar"!!!!!
Bir yandan erkeklerin mantıklı,özdenetimi yüksek yapısına karşılık"kadın doğasının"yola getirilmesi,düzeltilmesi gerektiği söyleniyor; diğer taraftan "erkek doğasının" dizginlenmemesi gerektiğini zaten de dizginlenemeyeceğini kabul etmek gerekiyor.
Sayfa 39 - Türkiye Iş bankası yay.Kitabı yarım bıraktı
Psikolojik açıdan kadın erkek ayrımını tamamıyla yanlış buluyorum. Çünkü gerçek bir insan, kadın ve erkeğin uyumlu bir karışımıdır. Kafa yapısı ve ruhsal yapısıyla salt erkek olan bir kişi, gerçek bir insan sayılamayacağı gibi, kafa yapısı ve ruh ruhsal yapısıyla salt kadın olan bir kişi de gerçek bir insan sayılamaz. Ancak kadınlara özgü bilinen niteliklerle erkeklere özgü bilinen nitelikleri kendi benliklerinde uyumla kaynaştırlar gerçek insanlardır. Cinsel açıdan değil, ama ruhsal açıdan biraz hermafrodit olmak gerekir, gerçek bir insan sayılabilmek için.
Sayfa 123 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.