128 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Bir hayat nedir?
l Ayfer Tunç'un kalemi. Ayfer Tunç'un kelimeleri. Ayfer Tunç'un insanları. Ayfer Tunç'un dünyası. Hayranlık, hüzün ve tatmin. Ne mutlu ki yollarımız kesişmiş, bir yazar ve okur olarak. Bir olay yaşandığı zaman olayı tek taraftan değil de iki tarafın da penceresinden görmek isteriz ya, işte Suzan Defter okura tam olarak bunu
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,7bin okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Evveli Şam, ahiri Şam!" lanetini kırmayı düşlemek...
Füruzan'ın (Feruze Çerçi) 11 Şubat'ta aramızdan ayrılmasının gündem olması son zamanlarda Türk yazarlardan ne kadar koptuğumu fark ettirdi. Vefatına kadar ki tüm yaşamında oluşturduğu eserler ve o karizmatik duruşuyla birlikte aldığı birçok ödülle de klasikleşen bu önemli yazara okuma listemde yer vermeye karar verdim. Geçenlerde de
Balkan Yolcusu
Balkan YolcusuFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2018103 okunma
Reklam
"Neyi bulmak istiyorsun? "
Biz önce var oluruz, sonra kimliğimizi inşa ederiz. Bir kimlik ve kişilik iddiasında bulunmadan önce var olduğumuzu kavramamız gerekir. Önce insan, sonra ona eklenen arazlar, sıfatlar, vasıflar, roller vardır. Arazları belirleyen, var olma eyleminin kendisidir. Neyi bulmak istiyorsunuz ve ne tarafından bulunmak istiyorsunuz? Bu, en temel sorumuzdur. Bu soruyu soran kişi var olma, bulma ve bulunma yolunda önemli bir adım atmış demektir. Onun için önce neyi bulmak istediğimizi netleştirmemiz gerekiyor. Bu hem bireyler hem de millet olarak sormamız gereken bir soru.
Düşünüyorum: Bir insanın bir başka insan üzerindeki hakkı ne kadardır, nereye kadardır? Bir insan, bir başka insanın tüm varlığı üzerinde, yani bedeni, ruhu, aklı, kalbi, vicdanı, hayalleri, umutları ve emelleri üzerinde hak iddia edebilir mi? Bunlar bir nesneymiş gibi, kim olursa olsun, bir başkasının mülkiyet konusu olabilir mi? Üstelik her insanın içinde birçok kişi, birçok kimlik var. Hepsini birden kim mülkiyetine geçirebilir?
İnsan nasıl olurda hem nefret eder, hem de nefret ettiği şeye bu kadar kolaylıkla uyum sağlar?
İki Yeni İdol: Teknoloji ve Bilim
bilim, insanın özgür düşüncesinin önünde demirden bir köstek gibi duruyor. Ona, her şeyi benim dediğim gibi düşüneceksin, diyor. insanı yalnız ve ancak kendi bildirdikleriyle sınırlandırıyor. dogmayla savaşa çıkan insan, aslında ve neticede kimlik değiştirmiş yeni bir dogmaya ulaşmıştır.
Reklam
Dünya savaşlarından daha büyük kayıplar veriliyor yapay kimlik arayışlarında. Kendini değerli görebilmek için kendinden başka her şeyi değersiz kılmaya çalışan insan, hak ettiğini düşündüğü madalyayı kendi elleriyle takmaya çalışıyor göğsüne.
Sayfa 130
Geleneksel toplumlarda davranışların çoğu diğer insanların beklentilerini karşılamak için yapılır. Dostlar, düşmanlar ve insanın önem verdiği diğer kişiler, onun benliğini biçimlendirirler. Çağdas toplumlar ise insanın varoluşundan haberdar olabilmesine ve kendi iç yaşantısı doğrultusunda davranmasına öncelik tanır. Bir başka deyişle, bir insanın gerçek kimliği, yaşadığı olayların ne olduğuna değil, o olayların kişi tarafından nasıl yaşandığına göre belirlenir. Kendisini geleneksel değerlerle yönetmeye alışagelmiş insanlar birden bundan yoksun bırakılıp kendi varoluş sorumluluğu ile yüzleşmek zorunda kalırsa "kimlik bunalımı" denilen olgunun yaşanması da kaçınılmaz olur. Hızlı toplumsal değişimin oynak koşulları insanı çabuk karar alma zorunda bırakır. Oysa özgürce seçim yapma konusunda çağdaş dünyanın koşullarına hazırlıklı olmayan kişiler ancak, alışılagelmiş, onaylanacağı önceden belirlenmiş, kurallara uygunluğu saptanmış kararları verebilirler. Bu, bir üst otoritenin (baba, kurum, töre, Tanrı) kararlarını yinelemekten öteye gitmeyen, esneklikten ve yaratıcılıktan yoksun bir olgudur. Dolayısıyla, alışılagelmişin dışında bir durumla karşılaştıklarında paniğe kapılmaları da doğaldır.
Çalışmak
Çalışmadan geçinenler Bizden değildir. Hacı Bektaş Veli (k.s) Çalış, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir, Yüz Kabe'den yeğrektir, bir gönül ziyareti.
Şurası bir gerçek ki Berlin Duvarı'nın yıkılışından bu yana, dinle bağlantılı olanlar başta olmak üzere aidiyetlerin iyice şiddetlendiği; farklı insan topluluklarının birlikte yaşamasının her gün biraz daha güçleştiği ve demokrasinin sürekli kimlik pazarlıklarına bağlı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İdeolojiden kimliğe kaymanın bütün dünya üstünde feci etkileri oldu, en çok da uzun zaman boyunca azınlıkta kalan ve baskı altında tutulan köktendinciliğin, çoğu toplumda olduğu gibi diyasporada da entelektüel bir ağırlık kazandığı Arap-Müslüman kültür alanında; bu akım, tırmanışı boyunca, şiddetle Batı karşıtı bir çizgi benimsemeye başladı.
Reklam
Geleneksel toplumlarda davranışların çoğu diğer insanların beklentilerini karşılamak için yapılır. Dostlar, düşmanlar ve insanın önem verdiği diğer kişiler, onun benliğini biçimlendirirler. Çağdaş toplumlar ise, insanın varoluşundan haberdar olabilmesini ve kendi iç yaşantısı doğrultusunda davranmasına öncelik tanır. Bir başka deyişle, bir insanın gerçek kimliği, yaşadığı olayların ne olduğuna değil, o olayların kişi tarafından nasıl yaşandığına göre belirlenir. Kendisini geleneksel değerlerle yönetmeye alışagelmiş insanlar birden bundan yoksun bırakılıp kendi varoluş sorumluluğu ile yüzleşmek zorunda kalırsa «kimlik bunalımı» denilen olgunun yaşanması da kaçınılmaz olur. Hızlı toplumsal değişimin oynak koşullan insanı çabuk karar alma zorunda bırakır.
Evleneceğimiz kişinin gayesi ve yaşam biçimi çok önemli. Kim ile evlenirsek bir nevi o olacağız.. Kimlik kaybı değil bu; zira insan sevdiğine benzer. Allah Rabbini ve haddini bilene denk düşürsün..
Birey ve Toplum
Kendisini geleneksel değerlerle yönetmeye alışagelmiş insanlar birden bundan yoksun bırakılıp kendi varoluş sorumluluğu ile yüzleşmek zorunda kalırsa “kimlik bunalımı” denilen olgunun yaşanması kaçınılmaz olur.
160 syf.
10/10 puan verdi
Filistin'in kimlik bilgilerine yer vermekle başlayan kitap; Filistin'in tarihi sürecini; kronolojik bir sırayla, olayları sebep-sonuç ilişkisi açısından inceleyerek bizlere aktarıyor. Filistin meselesinin bir vicdan meselesi olduğu mesajını veriyor. Filistin halkının yaşadıklarına empati kurmamıza ve bu davayı içselleştirmemize büyük
Filistin  Siyonizm Düşünden İşgal Gerçeğine
Filistin Siyonizm Düşünden İşgal GerçeğineZahide Tuba Kor · İHH Kitap · 201182 okunma
Yahudi ve Yahudi Olmayanlar.
"...Bir zamanlar, Yahudi olmayanlar bizlerle baş edebilirlerdi fakat artık edemezler. Çünkü onların arasına, dinî ve milli kimlik soktuk. Şimdi bize karşı koyacak bir devlet yoktur. Milletler ve devletler, bizlerin oynaylamadığı ve inanmadığı hiç bir anlaşmayı imza edemezler. Halkların zihinlerini bozmalıyız. Onları, karşı koyma hissi uyandırabilecek ciddi düşüncelerden uzak tutmalıyız. Zihin kuvvetlerini boş nutuklarla meşgul etmeliyiz."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.