"Bir merkez fikir çevresinde oluşturulmamış hiçbir şey, mantıklı da, güzel de olamaz; her ayrıntıyı oluşturan da o fikirdir. Bina canlı bir şeydir. İnsan gibi. Onun dürüstlüğü, kendi tek gerçeğine hizmet etmektir. Bir insan asla kendi vücudunun parçalarını ödünç almaz. Bina da kendi ruhunun parçalarını ödünç almaz. Ona ruhu yaratıcısı verir; her duvarıyla, her penceresiyle, her merdiveniyle de bunu ifade eder."
"Ama uygun ifade biçimlerinin hepsi çok önceden keşfedilmiş."
"İfade ... ama neyin ifadesi? Parthenon o eski ahşap atasının hizmet ettiği amaca hizmet etmiyordu ki! Bir havaalanı terminali de Parthenon'un hizmet ettiği amaca hizmet etmez. Her biçimin kendi ayrı anlamı vardır. Her insan kendi anlamını, biçimini ve amacını yaratır. Başkalarının neler yaptığı neden bu kadar önemli oluyor? Sırf kendinizin değil diye neden kutsal sayılıyor? Neden sizin dışınızdaki herkes haklı oluyor da bir tek siz olamıyorsunuz? Neden başkalarının sayısı, gerçeğin yerini alabiliyor? Gerçek neden yalnızca bir aritmetik meselesi oluyor... onda da yalnızca toplama işlemi oluyor? Neden her şey eğilip bükülüp mantık dışına çıkarılarak başka şeylere uydurulmaya çalışılıyor? Bir nedeni olmalı. Bilmiyorum. Hiçbir zaman bilemedim. Anlamak isterdim."