Fuzuli'nin aşkı konuşması, Nedim'in bir huzur şairi oluşu rastlantı değildir. Çünkü dönemleri bir aşk ya da huzur çağıdır. Dostoyevski'yi bir şair sayarsak, ki bizce büyük romancılar da bir anlamda şairdir, onun eserlerini de kargaşalık ve buhranların kapladığını görürüz. Çünkü yaşadığı toplum öyleydi. Ama dostoyevski o kargaşalıktan, buhranlı anlardan, hayret edilecek şekilde, öyle beşeri, evrensel değerler yakalayıp çıkarmıştır ki, insan ruhunun meselelerini öylesine didik didik etmiştir ki, sonunda dünya edebiyatının baş köşelerinden birini almıştır.