Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Var mı bunu lügata bakmadan okuyacak bir babayiğit ?
Hicret-i Seniyyeleri'nin 11. yılı Reblülevvelinin 12. Pazartesi günü Resûl-i Ekrem efendimiz irtihal ederek Hazret-i Ebû Bekir es-Siddik makamı hilâfete geçmişti. Bu tarihi takip eden günlerde İslâm dininin o güne kadar görüp geçirdiği hayâti devirlerin en çetin bir safhası kaydedilmiştir. Resûl-i Ekrem'in yirmi üç sene devam eden
Sayfa 299Kitabı okudu
A-Cezalandırmada Hâkim Prensipler
1-Cezâ, suçu önleyici mahiyette olmalıdır. Ağır suçlar için hafif cezaların verilmesi, bu maksadı bertaraf eder. Bu sebeple İslâm hukukunda, bilhassa bazı mühim suçlar için ağır cezâlar konulmuştur. Vâkıa bu cezaların tatbiki son derece zor şartlara bağlanmıştır ve İslâm tarihinde de nâdir infaz olunmuştur. Ancak cezaların ağırlığı, bahis mevzuu
Reklam
Elbette o hakikat-ı âliye; bu fânî, kısacık, noksan, elemli hayat-ı dünyeviyeye münhasır değildir. Belki, hayatın, yirmidokuz hassasiyle mahiyetinin azameti anlaşılan şecere-i hayatın gayesi, neticesi ve o şecerenin azametine lâyık meyvesi; hayat-ı ebediyedir ve hayat-ı uhreviyedir ve taşiyle ve ağaciyle, toprağiyle hayatdar olan dâr-ı saådetteki hayattır. Yoksa, bu hadsiz cihazat-ı mühimme ile teçhiz edilen hayat şeceresi, zişuur hakkında, hususan insan hakkında meyvesiz, faidesiz, hakikatsız olmak lazım gelecek ve sermayece ve cihazatça serçe kuşundan, mesela, yirmi derece ziyade ve bu kâinatın ve zihayatın en mühim, yüksek ve ehemmiyetli mahlūku olan. insan; serçe kuşundan saâdet-i hayat cihetinde, yirmi derece aşağı düşüp, en bedbaht, en zelil bir biçâre olacak...
Sayfa 97
Bir zamanlar Basra vilayetinin halkı İbrahim-i Edhem hazretlerine müracaat ederek dualarının kabul olunmadığından şikayet etmişler. "Halbuki Cenâb-ı Hakk'ın duaların kabul olunacağına dair sözü vardır." demişler. İbrahim-i Edhem hazretleri cevaben şöyle buyurmuşlar: "On şeyden dolayı sizin kalpleriniz ölmüştür. Tabiatiyle
Sayfa 46 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
Bir genç size şöyle bir soru sorabilir; değişim ve gelişim için neden kendimi zorlayayım? Ayrıca becerip beceremeyeceğimi nereden bilebilirim? O kadar sıkıntıya girmeye değer mi? Bir genç bana böyle bir soru sorarsa güzel bir soru sormuş olur. O hâlde ben de şunu söyleyeyim: Bu gencin karar vermeden önce şu üç soruyu kendisine sorması ve
Sayfa 181 - Kronik KitapKitabı okudu
"Mühim olan, şu veya bu olmak değil, Kendimizin ne olduğunu bilmektir."
Sayfa 7
Reklam
Tasavvuf güzel ahlaktan ibarettir. Güzel ahlak, Allah Teâlâ'nın edebi ile edeplenmektir. Bu, içi ve dışıyla Allah adamı olmak demektir. Bu güzelliği elde etmenin yolu, samimiyetle Allah'ın Sevgilisi Hz. Muhammed'e(s.a.v) uymaktır. Ona uyan yüce Allah'a dost olur. Allah'a dost olan kimse, dünya ve ahiretin şerefini bulur, ebediyyen kurtulur. Bu sonuç her insan için en büyük hedeftir. Bu dostluğun ve güzel kulluğun merkezi ise kalptir. Onun için işe kalbin mânevî terbiyesinden başlamak gerekir. Zira insanı, güzel kulluk gibi büyük bir davaya hazırlamak en mühim görevdir. Bu önemli görev her mümini yakından ilgilendirir.
TASAVVUF NEDIR?
TASAVVUF NEDİR? sufi alim Zerruk'un (899/1493) ifadesiyle de iki bine ulaşmaktadır. Bütün bunlarla anlatılmak istenen şudur: Tasawuf güzel ahlaktan ibarettir. Güzel ahlak, Allahu Teala'nın edebi ile edeplenmektir. Bu, içi ve dışıyla Allah adamı olmak demektir. Bu güzelliği elde etmenin yolu, samimiyetle Allah'ın Sevgilisi Hz. Muhammed'e (s.a.v) uymaktır. Ona uyan Yüce Allah'a dost olur. Allah'a dost olan kimse, dünya ve ahiretin şerefini bulur, ebediyyen kurtulur. Bu sonuç her insan için en büyük hedeftir. Bu dostluğun ve güzel kulluğun merkezi ise kalptir. Onun için işe kalbin manevi terbiyesinden başlamak gerekir. Zira insanı, güzel kulluk gibi büyük bir davaya hazırlamak en mühim görevdir. Bu önemli görev her mümini yakından ilgilendirir. *8 Bkz: Roger Garaudy, İslam ve insanlığın Geleceği, 38-42 Sünreverdi, Avarifü'l-Mearif, s. 47 10 Zerruk, Kavaidu't-Tasawuf, 3. (Kahire, 1989)
Ne güzel bir öğüt değil mi? Yanında insan varsa seni de insan yapar, yanında insan yoksa sana ne faydası dokunsun? Tabii insan olmak kolay iş değil, Mevlana demiş ya : "Hayatın içinde her şey olabilirsin ama mühim olan hayatın içinde insan olabilmektir."
herhangi bir yerde doğmuş ve herhangi bir adamın oğlu bulunmuş olmak bu kadar mühim değildi. asıl mühim olan, iki insanın birbirini bulması bu derece güç olan şu dünyada, bu nadir seadete ermekti.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
On Yedinci Deva: İnsan, hastalık vasıtasıyla, hayrat yapamadığından müteessir olmak caiz olmadığını çünkü en mühim hayrat hastalıkta dahi bulunduğunu, hattâ hastalara bakmak bile en mühim hayır ve sadaka hükmüne geçeceğini çünkü imanı olan bir hastanın hatırını sormak ve güzel teselli etmek, hususan ana ve baba olsa onların dualarını kazanmak en a'lâ bir hayrat ve sadaka olduğunu, pek mühim bir tarzda gösterir.
Mühim olan, şu veya bu olmak değil, kendimizin ne olduğunu bilmektir.
Mesele makam sahibi, mevkî sahibi, mülk sahibi, varlık sahibi, bilgi sahibi, rütbe sahibi olmak değil... Mühim olan, Allah-u Teàlâ Hazretleri’nin sevdiği kul olmak... İnsan Allah’ın sevdiği kul olabilirse, ne mutlu!.. Sevdiği kul olamazsa, ne yazık!.. İsterse şah olsun, isterse cihanın padişahı olsun...
Fennî'nin şiiri 4/11
4. Gözetmekte rızâ-yı Hakk'ı çeşmin hurdebîn olsun Ehemm-i kâr u bârın hidmet-i dîn-i mübîn olsun Ta'arruz etme bir şahsa cesûr olsun cebîn olsun Sitem lâyık mıdır nâsa husûsâ mü'minîn olsun 'Umûmen halk-ı 'alem şerr ü mekrinden emîn olsun Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak
Sayfa 223
306 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.