Eksikliklerin giderilmesi hastalığı önler; gelişim gereksinimlerinin doyurulması ise sağlığı besler.
Bilim kuramı tarihinde sık sık görüldüğü gibi, bilinmeyen sulara açılmak için önce eldekinin yetersiz görülmesi gerekir.
Reklam
Gücük ve güçlü olmanın yüceltilmesi, zayıf olanın edilmesine neden olur
Bu deneylerin hepsi, kaygının ilgi ve keş­fetme isteğini öldürdüğünü ve özellikle aşırı kaygı söz konusu olduğu zaman bu iki öğenin taban tabana zıt olduğunu ortaya koyuyor.
Yani, içsel sorunlar ve dış sorunlar temelde birbirine benzer ve bağlıdır.
Güven­lik gereksiniminin giderilmesi gerekmektedir. Giderilmeyen gü­venlik gereksinimleri her zaman içten içe doyurulmak için dire­tecek ve ilerlemeye engel olacaklardır. Bu gereksinim ne kadar çok doyurulursa o denli az ayak bağı olacaktır. Bu doyum ne denli az olursa cesaret de o denli azalacaktır.
Reklam
Ancak geli­şim okulu da her şeyi pembe gözlükler ardından görüyor. Pato­lojiye, zayıflığa, gelişimi başaramamaya gerekli önemi verme­diği için de yetersiz kalıyor.
Gelişimden duyulan haz ve güvenliğin yarattığı kaygılar güvenlikten duyulan hazzı ve gelişimin yarattığı kaygıları aştığı zaman biz de gelişmeye başlarız.
Tümüyle bütünsel bir değişim?...
Değişim, alışkanlıkların ve çağrışımların birer birer edinilmesinden çok kişinin tümüyle bü­tünsel bir değişim geçirmesi anlamına gelir. Diğer bir deyişle, alışkanlıklar gibi yeni dış edinimleri olanın aynı insan değil ye­ni bir insan olması söz konusudur.
Reklam
Ne zaman babaa
Kendini gerçekleştiren insanlar genellikle gereksinim gide­ren özellikleri soyutlama ya da karşısındakini bir araç olarak görme eğiliminde olmadıklarından değer biçmeyen, yargılama­yan, müdahaleci ve kınayıcı olmayan bir tutum sergilerler. Tutkusuz, “seçimsiz bir farkındalık” içindedirler. Bu da daha açık ve içgörülü bir algıya ve karşıdakinin daha iyi anlaşılmasına ola­nak verir. Bu, cerrahların ve terapistlerin edinmeye çalıştıkları ,kendini gerçekleştiren insanlarınsa edinmek için ayrı bir çaba göstermeye gerek duymadıkları bağımsız, yalın ve açık algılama tarzıdır.
Allport’un da vurguladığı gibi, çevresel etkilerle ha­rekete geçen tepkisel insan, kendini gerçekleştiren insanın bakış açısıyla aptalca ve anlamsız bir şekilde davranmaktadır. Kendi­ni gerçekleştiren insanın eylemlerinin kaynağı tepkisel değil iç­seldir.
Sonuçta bu psikoloji tamamıyla hasta insanlar, gereksinimleri, gereksinimlerinin doyurulması ve engellemesi ile ilgili kötü deneyimler yaşamış olanlar üzerine kurulmuştur.
İnsan, aynı anda hem olduğu hem de olmak istediğidir.
Kendi yaşamlarımızı yönetebilme şansına sahip olduğumuz takdirde daha sağlıklı, daha üretken ve mutlu oluruz.
Resim